Mülakat sonuçlarına itiraz ne zaman başlar?

Mülakat Sonuçlarına İlişkin Özel İtiraz Usulü Öngörülmesi Durumunda Dava Açma Süresi İtiraz Sonucunun Tebliğ Tarihinde Başlar

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 21 Aralık 2017 14:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Mülakat sonuçlarına itiraz ne zaman başlar?

.

(Danıştay, 2. Daire, 12.10.2017 tarih ve E. 2016/10039, K. 2017/6140 sayılı karar. )

Mülakat sınavında başarısız sayılmaya ilişkin işlemin iptali için açılan davada Danıştay dava açma süresinin mülakat sonuçlarının ilanından itibaren değil, mülakat sonucuna yapılan itirazın sonucunun tebliğinden itibaren başlayacağına karar verdi.

Adalet Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Personeli Görevde Yükselme Mülakat sınavına katılan davacı tarafından; mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali için açtığı davada Danıştay dava açma süresinin mülakat sonuçlarının ilanından itibaren başlatılamayacağını zira söz konusu mülakat sonuçlarının özel itiraz usulü öngörülmesi sebebiyle kesinleşmediğini ifade etmiştir.

Danıştay; yapılan sözlü sınavda, sınav sonucuna ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı aynı ilgili Yönetmeliğin 20. maddesinde öngörülen özel itiraz usulü uyarınca itiraz edilmesi durumunda anılan işlemin, davalı idarece itiraz başvurusunun sonuçlandırılmasıyla kesinleşeceğine ve dava açma süresinin kesin işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlatılacağına karar vermiştir.

Kararda Ayrıca Danıştay, süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise, mahkemeye erişim hakkı kapsamında bireylerin dava açma haklarını engelleyecek şekilde katı bir yoruma tabi tutulmaması veya söz konusu koşulların katı bir biçimde uygulanmaması gerektiğini vurgulamıştır.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/10039

Karar No : 2017/6140

İsteğin Özeti : İdare Mahkemesince verilen 13/04/2016 günlü, E:2016/1661, K:2016/1150 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Bahadır Demir

Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Dava; Adalet Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Personeli Görevde Yükselme Mülakat sınavına 18/11/2015 tarihinde katılan davacı tarafından; mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile kendisinin tercihte bulunduğu .....Adliyesi Yazı İşleri Müdürlüğü'ne yapılan atamanın iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesi'nin 13/04/2016 günlü, E:2016/1661, K:2016/1150 sayılı kararıyla; söz konusu mülakat sınavına ilişkin sonuçların 28/12/2015 tarihinde davalı idarenin internet sitesinde ilan edilmek suretiyle açıklandığı, bu ilan ile beraber davacının başarısız olduğunu ve tercih ettiği kadroya bir başkasının atandığı gerçeğini öğrendiğinin kabulü gerekeceği, davacının başarısız sayılma işlemine karşı 04/01/2016 tarihinde itirazda bulunduğu, akabinde itirazın reddine dair işlemin davacıya 08/02/2016 günü tebliğ edildiği ve bakılan davanın ise 08/04/2016 tarihinde açıldığı, başarısız sayılma işleminin ilanı ile itiraz başvurusu arasında 7 gün geçtiği dikkate alındığında, itirazın reddine dair işlemin tebliğinden sonra dava açma süresinden geriye kalan en geç 53 gün içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığına hükmedilmiştir.

Davacı, davanın süresinde açıldığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan; 25/03/2004 günlü, 25413 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 20. maddesinde de; sınav sonuçlarına, sınav sonuçlarının ilanından itibaren beş iş günü içerisinde itiraz edilebileceği, bu itirazların on iş günü içinde incelenerek karara bağlanacağı, itiraz sonuçlarının, Personel Genel Müdürlüğü tarafından itiraz sahiplerine tebliğ edileceği kuralına yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, .......Adliyesi İlk Derece Mahkemesi Komisyonu bünyesinde zabıt katibi olarak görev yapmakta iken, Adli Yargı Yazı İşleri Müdürlüğü sınavına katıldığı, yazılı sınavdan 95 puan aldıktan sonra sözlü sınava katılmaya hak kazandığı, sözlü sınavından ise 60 puan alarak başarısız sayıldığı, bu hususun 28/12/2015 tarihinde elektronik ortamda açıklanması üzerine Yönetmelikte öngörülen süre içinde 04/01/2016 günlü dilekçeyle sınav sonucuna itiraz ettiği, itirazların sözlü sınav kurulunca 15/01/2016 tarihinde incelenerek reddedildiğine ilişkin işlemin 08/02/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, başarısız sayılmasına dair işlem ile kendisinin tercihte bulunduğu ...... Adliyesi Yazı İşleri Müdürlüğü'ne yapılan atamanın iptali istemiyle 08/04/2016 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçeyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği kapsamında yapılan sözlü sınavda, sınav sonucuna ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı aynı Yönetmeliğin 20. maddesinde öngörülen özel itiraz usulü uyarınca itiraz edilmesi durumunda anılan işlemin, davalı idarece itiraz başvurusunun sonuçlandırılmasıyla kesinleşeceğinin kabulü gerekmektedir.

Bu durumda; uyuşmazlıkta, davalı idarece itirazın sonuçlandırılması ile sözlü sınav sonucuna ilişkin idari işlem kesinleşmiş olup, dava açma süresi, kesin işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlatılacağından, bu tarihten itibaren altmış gün içinde açılan davada süre aşımı; davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Nitekim, benzer bir konudaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 15/10/2012 günlü, E:2008/94, K:2012/1594 sayılı kararı da bu yönde olup, AİHM; süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise, mahkemeye erişim hakkı kapsamında bireylerin dava açma haklarını engelleyecek şekilde katı bir yoruma tabi tutulmaması veya söz konusu koşulların katı bir biçimde uygulanmaması gerektiğini ifade etmiştir (Bkz. Beles/Çek Cumhuriyeti, B. No: 47273/99, 12/11/2002, § 51; Tricard/Fransa, B. No: 40472/98, 10/7/2001, § 33).

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle, İdare Mahkemesince verilen 13/04/2016 günlü, E:2016/1661, K:2016/1150 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, artan posta ücretinin davacıya iadesine, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber