'Kaset komplosu' davası sanığı eski polis FETÖ'cü olduğunu itiraf etti

Sanık eski polis memuru Ş.Y, savunmasında örgüt üyeliğini kabul ederek, örgütün nasıl derecelendirme yaptığını anlattı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Şubat 2018 13:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Kaset komplosu' davası sanığı eski polis FETÖ'cü olduğunu itiraf etti

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanması hakkında, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Sanık eski polis memuru Ş.Y, suç isnat edilen tarihlerde İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalıştığını belirterek, bir dinleme talep formunda aidiyet numarası bulunduğunu bildirdi.

Talep formlarını kendisinin hazırlamadığını, bilgisayarına gelen numarayı dinlediğini aktaran Ş.Y, "Hat bizim bilgisayarlarımıza düşer, biz de dinlemesini gerçekleştirirdik. Biz talep formunu görmezdik. Masa amirimiz, sözlü olarak, 'sana bir hat yönlendirdim, kim kullanıyor, kimlerle görüşüyor, tespitini yap. Ergenekon, uyuşturucu kaçakçılığı gibi bir şey varsa bilgi ver' dedi." diye konuştu.

İstenen hattı dinlediğini anlatan Ş.Y, Orgeneral Hurşit Tolon'u dinlediğini anlayınca bunu masa amirine bildirdiğini ve bir süre daha dinlediğini ifade etti.

Ş.Y, İstanbul'da yargılandığı başka bir davada örgüt üyeliğiyle alakalı yaklaşık 12 saatlik bir savunma yaptığını ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığını belirterek, dershanelerine gittiği yapı ile üniversiteye hazırlık aşamasında tanıştığını bildirdi.

Üniversiteyi kazandıktan sonra bir kaç ay "cemaat evlerinde" kaldığını ancak alkollü içki içtiği için anlaşamadığını ve ayrılıp akrabalarının yanına yerleştiğini vurgulayan Ş.Y, bu evlerde birinci sınıftayken 3-4 ay geçirdiğini öne sürdü.

Ş.Y, okul bittikten sonra askerliğini yaptığını, ardından KPSS'ye girmesine rağmen yerleşemeyince dershanelerde iş aradığını, yapıya ait bir dershaneye girebildiğini kaydetti.

Burada 5-6 ay çalıştıktan sonra polislik sınavına girdiğini ve mesleğe başladığını belirten Ş.Y, "Polis olduktan sonra yapıyla irtibatım devam etti. Milliyetçi, vatansever insanlardan oluşmaktaydı benim gözümde. Bu insanlardan, hiç kimseye hiçbir zarar gelmeyeceğini düşündüm. Fakir fukaraya yardım ediyorlardı. Hayırlı işler yapıldığını düşündüğüm için sohbetlerine gitmekte, katılmakta bir zarar görmedim." diye konuştu.

Komiser yardımcılığını kazandıktan sonra Ağrı'ya gittiğini ve yapıyla burada da görüştüğünü anlatan Ş.Y, 17-25 Aralık sürecinden sonra kafasının karıştığını, biraz uzak durmaya başladığını öne sürdü.

Ş.Y, "Ama samimi arkadaşlarım ardı. Bunlardan dolayı da tam olarak kopamadım. 15 Temmuz gecesi de örgütün gerçek yüzünü gördüğüm için tamamen ilişkimi kestim. Devletime, milletime hainlik yapmadım. Devletime yardımcı olmak adına bildiklerimi anlattım." dedi.

Mahkeme Başkanı Bayram Kantık'ın örgütün fişlemeleri ve bu fişlemeleri neye göre yaptığını bilip bilmediğini sorması üzerine Ş.Y, "Bir derecelendirme sistemi vardı. Himmet verirse yüksek oluyordu derecesi. Namaz kılarsa, sohbetlere katılırsa derecesi yüksek oluyordu. Katılmayan varsa derecesi düşük oluyordu." ifadelerini kullandı.

- Baykal'ın olduğu iddia edilen görüntülerin yayılması

Duruşmada, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ait olduğu öne sürülen görüntüleri yaydığı iddiasıya yargılanan tutuksuz sanık Fatih Ü. de savunma yaptı.

Fatih Ü. 2010'da bu olay ilk ortaya çıktığında "habervaktim.com" internet sitesinde haberi gördüğünü ancak görüntünün bulunmadığını, görüntüyü izlemek için yaklaşık 2 saat beklediğini bildirdi.

Görüntünün siteye eklendiğini ancak yoğunluktan dolayı açamadığını iddia eden Fatih Ü, daha sonra internette Deniz Baykal kaseti ile ilgili arama yaptığını, çıkan ilk siteye girdiğini ve görüntüyü izlemek için indirdiğini anlattı.

Fatih Ü. sosyal medyada görüntüyü ilk paylaşmaya çalıştığında beceremediğini, sonrasında "metacafe.com" isimli bir siteye yüklediğini belirterek, daha sonra da silmeye çalıştığını ancak beceremeyince 04.00 civarında yattığını ileri sürdü.

Uyandıktan sonra videoyu kaldırmaya çalıştığını ancak becerebildiğini anlatan Fatih Ü, FETÖ ile bir bağının da bulunmadığının yapılan incelemeler sonucu ortaya çıktığını savundu.

Fatih Ü. internette kullandığı takma isminin haber olarak kullanılmasından sonra emniyete gidip ifade verdiğini belirterek, Mahkeme Başkanı Bayram Kantık'ın amacının ne olduğunu sorması üzerine, "Yaymak gibi bir amacım yoktu." dedi.

Deniz Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz'ın da "Bu videoyu kimden aldınız, internette ifşa etmeniz için tamilatı kim verdi?" diye sordu. Fatih Ü. ise "Bana herhangi bir talimat verilmedi. Talimat alacağım kimse yok zaten. Google'da Deniz Baykal kaseti yazarak ilk çıkan sayfalardan birinden indirdim." yanıtını verdi.

Fatih Ü'nün görüntüleri ilk yayınlayan kişi olduğunun belirlendiğini, doğruları söylemediğini vurgulayan Baykal'ın avukatı Yılmaz, sanığın tutuklanmasını talep etti.

Duruşmada, Mehmet Karatekin, Cebrail Cıcık, Şerif Yiğit ve Seyit Battal Kırşan da savunma yaptı.

Davaya öğleden sonra devam edilecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber