Odalara bile üye olma zorunluluğu kaldırılıyorken, İlksan'dan çıkmak mümkün değil!

Yapılan son resmi açıklamalara göre, Barolar Birliği, Tabipler Birliği gibi odalara üye olma zorunluluğu kaldırılıyor. Peki İlksan'a üye olma zorunluluğu neden kaldırılamıyor?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Şubat 2018 19:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Odalara bile üye olma zorunluluğu kaldırılıyorken, İlksan'dan çıkmak mümkün değil!

Yapılan son resmi açıklamalara göre, Barolar Birliği, Tabipler Birliği gibi odalara üye olma zorunluluğu kaldırılıyor. Peki İlksan'a üye olma zorunluluğu neden kaldırılamıyor?

Mussolini İtalya'sına, Hitler Almanya'sına ve Stalin Rusyasına öykünmesinin bir eseri olarak 1943 tarihli bir kanunla dayatılan ilkokul öğretmenlerinin İlksan'a üye olma zorunluluğu bir türlü kaldırılamıyor.

Toplu sözleşmelerde, İlksan'a üye olma zorunluluğu öğretmenin tercihine bırakılmasına rağmen, İlksan'ın konuyu mahkemeye taşıması sonrasında Danıştay'ın olumsuz karar alması nedeniyle bir netice elde edilemedi.

Öyleki, yeni toplu sözleşme hükmüyle ilgili olarak bir iptal kararı alınamamış olmasına rağmen, İlksan tüm okullara resmi yazı yazılarak, üye olma zorunluluğu olan herkesten kesinti yapılmasını talep etmektedir. Tıklayınız.

Ülkemiz, memurları bile, BES'e zorunlu üye yapamamakta ve üye olup da ayrılanların tekrar üye olması için özendirici kanuni düzenlemeler yapmaktayken, İlksan'a zorunlu üyeliğin mahkeme kararlarıyla korunması mülkiyet haklarının ihlali değil midir?

Bir öğretmen, eğer karlı görüyorsa bir sandığa üye olur veya olmaz. Olaya bu açıdan bakılmalıdır.

Ancak nedense kimse konuya bu çerçeveden yaklaşmamaktadır. İlksan, bir kazanım olarak görülmekte ve kurulan düzenin bozulmaması istenmektedir.

Oysaki, bugün için şu bir gerçektir: İlksan, mali bilançolarına göre reel bir kurum değildir... İlksan da bunu bilmektedir, Devlet de bunu bilmektedir. Sorun bu zararı kimin karşılayacağındadır. İlksan, oluşan zararı Devlete yüklemeye çalışmakta, Devlet ise çok da bir dahli bulunmadığı bu zararı üstlenmek istememektedir.

Peki tüm bu süreçte öğretmenin günahı nedir?

Özgür bir toplumda "örgütlenme özgürlüğü"ne paralel olarak var olan bir diğer özgürlük, bireylerin resmi veya gayri resmi üyesi oldukları örgütlerden, birlikteliklerden "çıkma özgürlüğü"nün bulunmasıdır. Bireyler, nasıl hukuka uygun amaçlarını gerçekleştirmek için diğer bireylerle bir araya gelme özgürlüğüne sahipse, kendilerine uygun olmadığını düşündüğü birlikteliklerden ayrılıp başka bir birliğe dahil olma veya hiçbir birlikteliğe katılmama hakkına da sahiptir.

Aslında zorunlu üyeliğin anayasaya aykırılığı iddiasıyla gündeme getirilen davada Anayasa Mahkemesi'nin kararına muhalif kalan Sayın Başkanvekilinin karşı oyundaki gerekçe, çağdışı kalmış zorunlu üyelik dayatmasının kaldırılmasında yol göstermelidir; "(...) Bir yardımlaşma sandığına üyeliği zorunlu tutmanın çok çeşitli meşru amaçları olabilir ve bu kişiler için birtakım yararlar da sağlayabilir. Bazı insanlar bu yararları kısa dönemli çıkarlarını düşünerek veya bazı nedenlerle öngöremeyebilirler. Bu durumda devletin yapması gereken özgürlüğe ve bireysel tercihlere saygı duymaya en az zararı verecek uygulamalara gitmek olmalıdır. İnsanları belirli bir yönde seçimler ve tercihler yapmaya yönlendirmek için teşvik edici, seçimi kolaylaştırıcı düzenlemelere gitmek, zorlamalardan kaçınmak gerekmektedir. Tercih ve seçim özgürlüğünü kısıtlamadan bir seçim mimarisi şeklinde politikalar tasarlayarak kişileri dürtmek hem özgürlüğü korumak kem de kamusal amaçları sağlamak açısından en optimal çözüm gibi görünmektedir."

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, odalara zorunlu üyelik konusunu ele alırken, İlksan'la öğretmen arasındaki zorunlu birlikteliği di gözden kaçırmamasını umuyoruz

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber