Elebaşı Gülen'e 'mehdi' diyen hakimin yargılaması başladı

FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen ve örgüte yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan eski hakim İrfan Karagöz'ün 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Şubat 2018 16:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Elebaşı Gülen'e 'mehdi' diyen hakimin yargılaması başladı

Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilip tutuklanan ve görevde bulunduğu sırada verdiği bir kararda örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'e ''mehdi'' diyen eski hakimi İrfan Karagöz'ün ''Anayasayı ihlal'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada, tutuklu sanık İlhan Karagöz ve avukatı hazır bulundu.

Duruşmada kimlik tespiti yapılmasının ardından sanık kürsüsüne çağrılan İlhan Karagöz, cezaevinde fazla süre verilmemesi nedeniyle delilleri tam inceleyemediğini savunarak, savunmasını daha sonra yapacağını söyledi.

Psikolojik rahatsızlıklarının bulunduğunu belirten Karagöz, tahliyesini talep etti.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen eski savcı Akif Ö, Karagöz'ü üniversite yıllarından tanıdığını söyledi.

Mahkeme başkanı tanığa "İlhan Karagöz'ün örgüt evlerinde kalıp kalmadığına" ilişkin bilgisini sorması üzerine tanık Akif Ö, bu konuda bilgisi olmadığını ifade etti.

Karagöz'ün 2014 yılındaki HSK seçimlerinde kendisine herhangi bir aday için oy isteyip istemediği de sorulan tanık Akif Ö, o dönem seçimlerle ilgilenmediğini, böyle bir durumun da yaşanmadığını aktardı.

Tanık Akif Ö, bu kararı basından öğrendiğini savunarak şöyle konuştu:

"Bu konuda bir bilgim yok. Ama saflığını kullanmış olabilirler. İlhan Karagöz'ü saf, herkese inanan ve içinden geldiği gibi davranan biri olarak biliyorum. O yüzden bu kararı vermesi için onu kullanmış olabilirler. Çünkü bir insan bu şekilde bir karar yazmaz."

Sanık Karagöz'ü, "Bahadır" kod ismini kullanan bir ilahiyat hocasının evinde gördüğünü belirten Akif Ö'ye mahkeme başkanı sanıkla daha önce tanışıp tanışmadığını sordu.

Sanığı tanıdığını belirten tanık Akif Ö, "İlhan Karagöz'e şantaj yapıldığını duydunuz mu?" sorusuna, "Çok saf bir insan. Kendilerini ezilmiş olarak gösterenlere inandıysa yazmış olabilir." yanıtını verdi.

Tanık beyanına karşı söz alan sanık İlhan Karagöz, tanık Akif Ö'yü tanımadığını iddia etti. Tanığın diğer beyanlarını da kabul etmeyen Karagöz, kimsenin evine gitmediğini savundu.

Beyanların alınmasının ardından sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.

- Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ''Balyoz davasında bilirkişilik'' yapanlara yönelik hazırlanan iddianamede, "Balyoz Planı" davasından beraat eden Deniz Kurmay Albay Ali Yasin Türker'in sunduğu dilekçede, "tutuklanmasına gerekçe olarak, soruşturma evrakı içindeki 19 adet CD ile ilgili TÜBİTAK'ta görevli bilirkişiler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi tarafından 19 Şubat 2010'da yazılan bilirkişi raporunun gösterildiği" beyanında bulunduğu belirtilerek, dilekçede, "şüphelilerin hazırladığı raporla ilgili yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bu raporların eksik ve hatalı olduğu, şüphelilerin bilirkişilik yapmaya ehil olmadıkları" yönünde tespitler bulunduğu dile getirilmişti.

O dönem TÜBİTAK'ta Bilişim Sistemleri Grubunda araştırmacı olarak görev yapan sanık Erdem Alparslan ile TÜBİTAK BİLGEM UEKAE'de baş uzman araştırmacı olarak görev yapan sanıklar Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi'nin eksik ve yanlı bilirkişi raporu düzenledikleri öne sürülen iddianamede, sanıkların "görevi kötüye kullanmak" suçundan birer yıldan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. "Balyoz Planı" davasından beraat eden 163 kişi tarafından müdahillik talebinde bulunulmuştu.

İddianameyi kabul ederek yargılama başlatan İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi eski Hakimi İlhan Karagöz, davanın duruşma tarihi 23 Eylül 2016 olmasına rağmen, müdahil ve sanık taraf avukatlarının haberi olmadan Ramazan Bayramının arife gününe denk gelen 4 Temmuz 2016 gününe duruşma açarak, davaya ilişkin gerekçeli karar yazdırmıştı.

Karagöz, medyanın gündemine de giren ve davanın reddedilmesi hükmünü kurduğu 572 sayfalık "ilginç" kararında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında "mehdi" nitelemesinde bulunmuş, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullanmıştı.

- Karagöz'ün bu kararı, "darbe mesajı" olarak nitelendirilmişti

Hakim Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle bazı hakim ve savcılar hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında tedavi gördüğü Bursa'da gözaltına alınmış, sevk edildiği nöbetçi İstanbul sulh ceza hakimliğince, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin uygulanmasını önlemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22 Temmuz 2016'da tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan eski hakim İlhan Karagöz hakkında hazırlanan 106 sayfalık iddianamede, darbe girişiminden 11 gün önce verdiği kararda TSK'yı hükümete yönelik darbeye çağıran Hakim Karagöz'ün, FETÖ'nün "uyuyan hücrelerinden biri" olduğu vurgulanıyor.

İddianamede, Karagöz'ün yazdığı kararla silahlı terör örgütü üyelerini bir an evvel "amaç suç" için harekete geçirmeye ve azmettirmeye çalıştığı, yargıyı bir silah gibi kullandığı belirtilerek, sanık Karagöz hakkında ''anayasayı ihlal'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

- Yeni hakim, Karagöz'ün kararını yok saydı

Tutuklanan ve hakkında dava açılan Karagöz'ün yerine İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesine atanan Hakim Hakan Özer, 23 Eylül'deki davanın 13. duruşmasında verdiği kararla, "daha önce verilen kararda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hiçbir usul kuralına uyulmadığı, kararın dosyayla ilgisinin bulunmadığı ve hakim Karagöz'ün HSYK kararıyla görevden uzaklaştırıldığı" gerekçeleriyle 4 Temmuz tarihli kararının yok hükmünde sayılmasını hükmetmişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber