Terör çadırına katılan Öğretmen naklen başka bir ile atanabilir mi?

Danıştay, Terör örgütünün propagandasının yapıldığı çadıra katılan ve buradaki eylemlere iştirak eden öğretmenin bulunduğu ilde görev yapmasının sakıncalı olması gerekçesiyle bir tedbir olarak naklen başka bir ile atanmasının hukuka uygun olduğuna karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 20 Nisan 2018 14:05, Son Güncelleme : 17 Nisan 2018 11:38
Terör çadırına katılan Öğretmen naklen başka bir ile atanabilir mi?

Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan Öğretmenin Terör örgütü ile amaçlarının propagandası niteliğindeki konuşmaların yapıldığı çadıra katılması nedeniyle, terör örgütü adına suç işlemek ve propagandasını yapmak suçundan hakkında yapılan soruşturmalara bağlı olarak bulunduğu ilde görev yapmasında görülen sakınca üzerine başka bir ile naklen ataması yapılmıştır.

Söz konusu nalken atama işleminin iptali için açılan davada Danıştay, davacının katılmış olduğu eylemler ve faaliyetler sebebiyle bulunduğu il, çevre il ve ilçelerde görev yapmasının sakıncalı olduğunun belirtilmesi üzerine tesis edilen dava konusu işlemin davalı idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde, kamu güvenliği ve kamu hizmetinin sağlanması, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edilmiş olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görmemiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2017/975

Karar No : 2017/7792

Karar Tarihi: 11.12.2017

İsteğin Özeti : İdare Mahkemesi'nce; Danıştay İkinci Dairesi'nin 20/04/2016 günlü, E:2016/2201, K:2016/1891 sayılı bozma kararına uyularak verilen 08/12/2016 günlü, E:2016/764, K:2016/1411 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Yasin Özenç

Düşüncesi : Neticesi itibarıyla hukuka uygun bulunan Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce; işin gereği düşünüldü:

Dava, ....... ili, ........ İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapan davacının, ....... ili, ...... ilçesi, ...........İlköğretim Okuluna atanmasına ilişkin 14/10/2011 günlü, ..... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay İkinci Dairesi'nin 20/04/2016 günlü, E:2016/2201, K:2016/1891 sayılı bozma kararına uyularak verilen İdare Mahkemesi'nin 08/12/2016 günlü, E:2016/764, K:2016/1411 sayılı kararıyla; davacının 23/03/2011 tarihinde ....... ili, ....... ilçesinde kurulan ve içerisinde terör örgütü elebaşının fotoğrafları ile örgütün sözde bayrağının asılmış vaziyette olduğu ve terör örgütü ile amaçlarının propagandası niteliğindeki konuşmaların yapıldığı çadıra katılması nedeniyle, terör örgütü adına suç işlemek ve propagandasını yapmak suçundan hakkında yapılan soruşturmalara bağlı olarak ......Valiliği'nce, ..... İli ve civarında görev yapmasında görülen sakınca üzerine Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderilen yazı üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği; öte yandan .......Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Denetmenleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 07/05/2012 günlü, ....sayılı Soruşturma Raporunda da, davacı hakkında dava konusu olaylara ilişkin fiillerin sübuta erdiği gerekçesiyle disiplin yönünden 657 sayılı Kanun'un 125/D-o maddesi uyarınca 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesinin, idari yönden ise Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nce .... ili, .... ilçesi, ..... İlköğretim Okulu'na atamasının yapıldığı, bu nedenle işlem tayinine gerek olmadığının uygun olacağı görüş ve kanaatine yer verildiği; anılan teklif sonrasında verilen 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı açılan davanın İdare Mahkemesi'nin 12/09/3013 günlü, E:2013/196, K:2013/834 sayılı kararıyla reddedildiği hususları göz önüne alındığında, kamu güvenliği ve kamu hizmetinin sağlanması, hizmetin etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde yapılan idari tedbir niteliğindeki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Davacı; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin birinci fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler" hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Kanun'un 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dosyasının incelenmesinden; .......ili, Ahmet .....İlköğretim Okulunda öğretmen olarak görev yapmakta iken, .....Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün bila tarihli ve ...... sayılı yazısında "davacının da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerinin ...... ili merkez ve ilçelerinde terör örgütünce önemli sayılan günlerde terör örgütünün propagandasına dönüşen eylemlerde terör örgütüne müzahir internet siteleri ve basın yayında, terör örgütü elebaşının talimatları ile kurulan, sözde demokratik çözüm çadırlarının açılması, güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmalarda öldürülen terörist cenazeleri için kurulan sözde taziye çadırlarının açılması, bu tür etkinliklere örgüt yanlısı şahısların katılımının fazla olması için görev alarak yönlendirdikleri, geçmiş olayları da göz önünde bulundurulduğunda bu şahısların PKK/KONTRA-GEL terör örgütü ile iltisaklı kurumlar ile bağlantılı oldukları, görevli ve üyesi oldukları sendikayı da bu bağlamda kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları; davacının da aralarında bulunduğu şahısların ..... ili, merkez ve ilçeleri ile çevre illerde görev yapmasının yaptığı eylemler ve faaliyetler açısından sakıncalı olduğu" hususlarına yer verildiği; bu kapsamda davacının ...... ili ve civarında görev yapmasında görülen sakınca üzerine ....... Valiliği'nce Milli Eğitim Bakanlığı'na hitaben kişiye özel olarak gönderilen yazıya istinaden davacının iller arası yer değişikliğine tabi tutularak ..... ili, ...... ilçesi, ........ İlköğretim Okuluna öğretmen olarak atandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; dava konusu işlemin, yukarıda sözü edilen mevzuat hükmü uyarınca davalı idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde, kamu güvenliği ve kamu hizmetinin sağlanması, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık; davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında ise hüküm fıkrası itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi'nce verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan 08/12/2016 günlü, E:2016/764, K:2016/1411 sayılı kararın, yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber