Türkiye'nin en güzel yürüyüş yolu Likya'da

Likya yolu Fethiye'nin Kayaköy beldesinden, Antalya'nın Geyikbayırı beldesine kadar süren 535 kilometrelik tarihi bir yol. Likya Yolu, dünyanın en güzel 10 yürüyüş rotası arasında. Yüzlerce yıl önce yaşamış olan Likya medeniyetinin şehirleri arasındaki bu yolculuk sizleri bekliyor.

Yolculuğa istediğiniz rotadan başlayabilirsiniz. 28 günde yürüdüğüm bu rotayı arzunuza, kondisyonunuza ve zamanınıza göre düzenleyebilirsiniz. Başladığınız zaman en az 7 gün yürümenizi öneririm. Çünkü yolun asıl insanı zorlayan kısmı 3. günden sonra başlıyor. Sınırlarınızı zorlamanız da bu yolculuğun bir parçası.

Yolculuğum Ovacıktan başlıyor. Paraşütlerden görünen o güzel Ölüdeniz manzarası eşliğinde yolculuğumuz başlıyor. Bu yolda en çok fotoğraf çekilen kısım burası. Dönüşte benzer manzaralar var ama insan doyamıyor. Keyifli bir yürüyüş sonrasında o günkü rota Kelebekler Vadisinin üstündeki Faralya Köyü'nde sona eriyor.

İkinci gün ise ilk günden daha zor oluyor. Yol üzerinde birden fazla rota olduğunu da söylemem gerek. Yolunuz önce Kabak Koyu'na çıkıyor. İsterseniz denize kadar inebilir, isterseniz tepeden yürüyerek yola devam edebilirsiniz. İkinci gün Likya Yolunun en huzurlu 3 noktasından biri olarak seçtiğim Alınca geliyor.

Gün gün anlatmaya başlarsak epey sürecektir. O yüzden en güzel yerlerden ve genel bilgilerden bahsetmek daha faydalı olacaktır. Bu yolda çıkışlar, inişler, sahiller, zirveler ve onlarca insan göreceksiniz.

Likya Yolundaki en güzel yerlerden ikincisi ise Gelidonya Feneri. Gelidonya Feneri, Karaöz- Adrasan rotasında yer alıyor. Karaöz'ün güzeller güzeli falezlerine bakarak yürürken karşınıza ilk Korsan Koyu geliyor. Rota boyunca karşılaşabileceğiniz en güzel denize girme noktalarından biri de burası. Korsan Koyundan sonra yukarı yorucu bir çıkışın ardından Fenere ulaşıyorsunuz. Görebileceğiniz en güzel gün batımlarından biri sizi bekliyor. Rüzgarlı havaya dikkat!

Yolun en güzel noktasından bahsederken bile insan gülümseye başlıyor. Kaş-Limanağzı-Aperlai rotasının son durağı Aperlai gördüğüm en güzel yer olarak hala zirvede. Zorlu bir parkurun ardından varılan Aperlai, Kekova adasının oluşturduğu boyunda yer almakta. Boynun batısından gün batımını, doğusundan gün doğumunu epey benzer bir şekilde izleyebilirsiniz. Sessizlik ve yıldızlar hiçbir arabanın girmediği Aperlai'de sizi bekliyor.

Likya Yolunun en güzel yerlerinden bahsettik. Şimdi sıra işinizi kolaylaştıracak bilgilere geldi. Yürüyüşten bahsedersek, genel olarak 15-20 kilometre civarı günlük yürüyüşleriniz var. Çoğunlukla arazi yürüyüşü olduğu için bileklikli ayakkabınız olmalı. Bileğiniz burkulursa, dağın başında kalmak istemezsiniz.

Çantanızı olabildiğince hafif tutmak için microfiber hafif havlular, ter atabilen tshirtler, ve terletmeyen şortlar tercih edin. 2 şort, 2 tshirt, 3 yürüyüş çorabı işinizi görecektir. Yanınızda kafa lambanız, bıçağınız, kolay temizlenebilen yeme içme malzemeleriniz ve ipiniz mutlaka bulunsun.

Yürüyüş mevsimi Mart-Mayıs ve Eylül-Kasım arasıdır. Hava sıcaklıklarına göre tarihinizi belirleyiniz. Aşırı sıcak zamanlarda yürümeniz tehlikelidir. Aynı zamanda Sonbahardaki yürüyüşlerde muhtemel su kaynaklarının daha az olduğunu da hesaba katın.

Yol boyunca hiçbir yabani hayvan sizi rahatsız etmeyecektir. Yürürken görme ihtimaliniz olan yabani hayvanlar Kertenkele, Kaplumbağa ve minik böceklerden fazla olmayacaktır. Her ihtimale karşı alerji, yanık ve ağrı için gerekli ilaçları yanınızda bulundurmanız faydalı olacaktır.

Yol tamamen dağdan bayırdan geçmiyor. Bazen şehir merkezlerinden, köylerden de geçiyor. Yeme içme için stoklarınızı yenileyebileceğiniz ve gün sonlarında kalacağınız kamping ve pansiyon da bulabilirsiniz. Yol üzerindeki konaklama alanlarının ortalama fiyatları, kahvaltı dahil 50-100 lira arasında.

Sınırlarınızı keşfetmek ve arabalarla gidemeyeceğiniz manzaraları seyretmek, tarihe tanıklık etmek ve yeniden doğmak için batonlarınızı hazırlayın. Yürüyüş başlıyor.