Bölüm başkanının talebi olmadan Rektör doğrudan kadro ilanı verebilir mi?

Danıştay Sekizinci Dairesi, Bölüm Başkanının talebi olmadan Rektörün yetkisini kullanarak doğrudan ilana çıkmasının hukuka aykırı olmadığına karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Ekim 2018 00:09, Son Güncelleme : 06 Ekim 2018 23:25
Bölüm başkanının talebi olmadan Rektör doğrudan kadro ilanı verebilir mi?

Dava konusu olayda, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından Rektörlüğe bildirilen kadro taleplerinde yer almayan iki adet Öğretim Görevlisi kadroları re'sen ilan edilmiştir.

Anabilim Dalı Başkanı verilen bu ilanlarla ilgili olarak akademik kurul kararı, anabilim dalı başkanlığının teklifi ve kamu yararı olmadan ilana çıkıldığı gerekçesiyle ilanın iptali istemiyle konuyu yargıya taşımıştır.

İdare Mahkemesince, bölüm başkanı olan davacıdan herhangi bir görüş alınmadığı, bölüm kurulu kararının bulunmadığı, akademik kadro ilanına ilişkin süreç tamamlanmadan Rektörlükçe öğretim görevlisi ilanı verilmesi sebebiyle davacıya haklı bularak kararı iptal etmiştir.

Danıştay Sekizinci Daire ise konu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede; 2547 sayılı Kanuna göre Üniversitenin kadro ihtiyaçlarını hazırlamak ve kadrolarla ilgili olarak adaylarda aranacak nitelikleri belirleme yetkisinin Rektörde olduğuna dikkat çekerek, üniversitenin rasyonel ihtiyacını tespit ederek Rektörün doğrudan ilana çıkabilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

T.C

DANIŞTAY

Sekizinci Daire

Esas No : 2016/14854

Karar No: 2017/172

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Gazi Üniversitesi

Vekili : Av...

Karşı Taraf (Davacı) : ...

Vekili : Av....

İstemin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesinin 06/10/2016 gün ve E:2016/1215, K:2016/1999 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Emine Ferdane PANDIR KIM

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:

Dava, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim Dalına iki adet öğretim görevlisi alınması için yapılan ilana ilişkin 11.12.2013 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare mahkemesince; bölüm başkanı olarak olan davacıdan herhangi bir görüş alınmadığı, bu konuda bölüm kurulu kararı bulunduğuna dair herhangi bir belgenin dava dosyasına sunulmadığı, bir başka ifadeyle kadro ihtiyacının belirlenmesine ve akademik kadro ilanına çıkılmasına ilişkin süreç tamamlanmadan Rektörlükçe öğretim görevlisi ilanı verildiği, üniversitelerin kadro ihtiyaçlarının belirlenmesinde gerekli olan prosedür izlenmeksizin, anılan bölüm için öğretim görevlisi alınması ilanı verilmesine ilişkin hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. Maddesinde: "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmadan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır." hükmü yer almaktadır.

Atıf yapılan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine çıkarılan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 61. maddesinde: "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir." hükmüne, 63. maddesinde de, "Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yarar olan taraf yanında davaya katılabilir." hükmüne yer verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13/b-3 maddesinde; "Üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını, bağlı birimlerinin ve üniversite yönetim kurulu ile senatonun görüş ve önerilerini aldıktan sonra hazırlamak ve Yükseköğretim Kuruluna sunmak" rektörün görevleri arasında sayılmış; 16/b-3 maddesinde ise, "Fakültenin ödenek ve kadro ihtiyaçlarını gerekçesi ile birlikte rektörlüğe bildirmek, fakültenin bütçesi ile ilgili öneriyi fakülte yönetim kurulunun da görüşünü aldıktan sonra rektörlüğe sunmak" dekanın görevleri arasında sayılmıştır.

Ayrıca aynı yasanın "Bölüm" başlıklı 21. Maddesinde; bölümün bölüm başkanı tarafından yönetileceği ve bölüm başkanının, bölümün her düzeyde eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölüme ait her türlü faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasası temel alınarak çıkarılan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin "Bölümler" başlığı altında yer alan 13. maddesinde, Bölüm; fakülte ve yüksekokulların amaç kapsam ve nitelik yönünden bir bütün oluşturan ve lisans düzeyini de içeren en az bir eğitim-öğretim, bilim ve sanat dallarında araştırma ve uygulama yapan birim olarak tanımlanmış, 14. Maddede ise; Bölüm Başkanının, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarında ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan sorumlu olduğu; fakülte veya yüksekokul kuruluna katılacağı, bölümü temsil edeceği, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarını izleyeceği ve denetleyeceği, her öğretim yılı sonunda bölümün geçmiş yıldaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyeti ile gelecek yıldaki çalışma planını açıklayan raporu, bağlı bulunduğu rektör, dekan veya yüksekokul müdürüne sunacağı hüküm altına alınmıştır.

Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav İle Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinde, "Yükseköğretim kurumlarında ihtiyaç duyulan öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadroları, varsa ilgili birimin bölüm başkanınca, bölüm kurulunun görüşü alınarak fakültelerde dekanlığa, konservatuvar ve yüksekokullarda müdürlüklere, rektörlüğe bağlı bölümlerde rektörlüğe, enstitülerde ise enstitü yönetim kurulunun görüşü alınarak, müdür tarafından, ilan edilmek üzere rektörlüğe iletilir. Rektörlükler kendilerine ulaşan kadro taleplerini en geç bir ay içinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bildirirler. 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5'inci maddesine göre kullanma izni verilen kadrolar Yükseköğretim Kurulunun internet adresinde yayınlanmak üzere rektörlükçe Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına gönderilir. İlan metninde adaylarda bu Yönetmelik kapsamında belirlenen şartlar, son başvuru tarihi, ön değerlendirme sonuçlarının ilan tarihi, giriş sınavı tarihi ve sonuçlarının açıklanacağı günleri içeren sınav takvimi de belirtilir. Son başvuru tarihi ilan tarihinden itibaren onbeş günden az olarak belirlenemez. Adayların başvuruları internet üzerinden de alınabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim Dalında ondokuz adet profesör, altı adet doçent ve ondört adet araştırma görevlisinin bulunduğu, ancak herhangi bir öğretim görevlisi ve uzmanı bulunmadığı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı'nın Rektörlüğe hitaben yazdığı 06/03/2013 tarih ve 730 sayılı "Kadro Talepleri" konulu yazısında genel cerrahi anabilim dalı için iki adet profesör talebinde bulunulduğu, yine aynı konulu 26/09/2013 tarih ve 6157 sayılı yazısında ise; genel cerrahi için dört adet profesör, iki adet doçent ve bir adet yardımcı doçent talebinde bulunulduğu, Dekanlığın 05/02/2013 tarih ve 7794 sayılı yazısı ile Fakültenin İngilizce programında İngilizce ders verebilecek yeterli sayıda öğretim üyesinin bulunmadığı, bu eksikliğin özellikle Genel Cerrahinin de aralarında yer aldığı bir takım bölümlerde ivedilik arz ettiğinin Rektörlüğe bildirildiği, 11/12/2013 tarihinde Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim Dalı için iki adet öğretim görevlisi ilanı verilmesi üzerine, davacı anabilim dalı başkanı tarafından bu konuda anabilim dalı akademik kurul kararı, anabilim dalı başkanlığının teklifi ve kamu yararı olmadan ilana çıkıldığı gerekçesiyle ilanın iptali istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun yukarıda belirlenen ilgili hükümleri uyarınca, Üniversitenin kadro ihtiyaçlarını hazırlamak ve o kadro ile ilgili olarak adaylarda aranacak nitelikleri belirleyerek ilan etmek Rektörün görev ve yetkileri arasında sayılmış ve Rektör Üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumlu kılınmıştır.

Olayda, Dekanlığın anabilim dallarına ilişkin kadro taleplerini kadro unvanlarıyla birlikte Rektörlüğe bildirildiği görülmekte olup; Rektörlüğün kadro sayısı ve kadro unvanı ile bağlı kalmaksızın üniversitenin rasyonel ihtiyacını tespit etmek suretiyle 2547 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanarak kadro ilanına çıkmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Kaldı ki; dosyadaki bilgi ve belgelerden, ilan üzerine seçilen iki adet öğretim görevlisinin yoğun bir program kapsamında Fakültedeki İngilizce derslere girdikleri, nöbet tuttukları, danışman ve jüri üyesi olarak görevlendirildikleri ve bu bağlamda anabilim dalına yapılan alımın kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda yapıldığı ve aksi bir durumun da davacı tarafından ortaya konulmadığı açıktır.

Bu durumda; Dekanlığın kadro talep yazısı ve öğretim görevlisi istem yazısı üzerine Rektörlükçe ilgili anabilim dalının hizmet ve öğretim ihtiyacı dikkate alınarak kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda iki adet öğretim görevlisi ilanına çıkılmasında mevzuata ve hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Ankara 2. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber