'Uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı?'

Erdoğan, "Bu yenilir yutulur bir iş mi? Bu katlanılır bir iş mi? Neymiş, başında başörtüsü varmış. İşte bu millet, bunları affetmedi ve affetmeyecek. Siz, uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı? Bu nasıl bir yaklaşımdır?" sözlerine yer verdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Ekim 2018 20:38, Son Güncelleme : 13 Ekim 2018 21:04
'Uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı?'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üniversitelerin destek olmadığı, öncülük etmediği bir kalkınma hamlesinin hedefine ulaşması mümkün değildir. Halktan kopuk, şehrinden kopuk, ülkenin ve milletin dertlerinden kopuk bir üniversitenin ne kendisine ne de memlekete bir faydası olur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erciyes Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katıldı.

Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencilerine, akademik ve idari personeline yeni akademik yılda başarılar diledi.

Kayseri'de bugün dolu bir gün yaşadıklarını ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın desteğiyle yapılan caminin açılışını yaptıklarını anımsatan Erdoğan, külliye olarak inşa edilen caminin, Kayseri'ye bir farklılığı kazandırmış olacağını söyledi.

- "Uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite girişlerine kurulan ikna odaları, kılık kıyafetinden dolayı kapı dışarı edilen öğrencilerin, dereceye girip ödül almaya hak kazandığı halde ağzı kapatılarak sahneden indirilen genç kızların görüntülerinin o dönemin utanç sahneleri olarak hafızalara kazandığını söyledi.

Birincilikle okulunu bitiren bir kıza diplomasının verilmemesine ilişkin Erdoğan, "Bu yenilir yutulur bir iş mi? Bu katlanılır bir iş mi? Neymiş, başında başörtüsü varmış. İşte bu millet, bunları affetmedi ve affetmeyecek. Siz, uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı? Bu nasıl bir yaklaşımdır?" sözlerine yer verdi.

Okulunda birinci olan bir kızın tekme tokat sahneden indirilmesini bir baba olarak kabullenmesinin mümkün olmadığını, aynı şeyleri annelerin de yaşadığını belirten Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Buradaki hocalarımızın o sıkıntılı dönemlere ya öğrenci ya da genç bir akademisyen olarak yakinen şahit olduklarını düşünüyorum. Türkiye'nin son 16 yılda bu kara günlerin izini silmesini demokrasimiz adına çok önemli görüyorum. Hem mesleğinin onurunu koruyan akademisyenlerimiz hem de üniversite kapılarında gözyaşı döken evlatlarımız üzerinde ağır bir travma bırakan o günler hamdolsun artık tarihe karışmıştır."

Kızının, ülkesinde başörtülü olduğu için okuyamadığını hatırlatan Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Bu ne büyük çelişkidir? Bana diğer ülkelerin liderleri, 'Niçin senin kızın burada?' dediklerinde 'Başörtüsünden dolayı benim ülkemde okuyamadı.' dediğimde bana o liderler, 'Nasıl olur?' diye sordular. 'Maalesef böyle.' dedim. 'Sizin ülke Müslüman değil mi?' dediler, 'Halkı Müslüman.' dedim. Başka bir şey diyemedim.

Üniversiteleri bilim ve araştırma yerine vesayetin ideoloji üretim merkezleri olarak gören zihniyeti hep birlikte çöpe attık. Türkiye son 16 yılda sadece ekonomide, eğitimde, sağlıkta, altyapıda, üst yapıda değil aynı zamanda üniversitelerimizin özgürleşmesinde de büyük bir devrime imza atmıştır. Açık ve net ifade ediyorum, nasıl şafağın ışıkları gecenin karanlığına alışmış gözleri kamaştırırsa yeni Türkiye'nin aydınlığı da bu karanlık dönemlerden nemalanan çevreleri rahatsız ediyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber