Kadronun vekaleten dolu olması, naklen atamayı yapmamaya gerekçe midir?

Naklen atanma talebinde bulunulan yerlerdeki kadroların vekaleten yürütülüyor olması naklen atama için engel midir?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Kasım 2018 00:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Kadronun vekaleten dolu olması, naklen atamayı yapmamaya gerekçe midir?

Kamu Denetçiliği Kurumu, bir kadro/pozisyonu vekaleten yürüten kişinin kadro/pozisyon unvanının kazanmadığını dolayısıyla da o kadro/pozisyonun boş olarak değerlendirilerek naklen atanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi.

Devlet Hastanesinde asaleten Hastane Müdürü olarak görev yapan personel tarafından, Sağlık Bakanlığının sırasıyla Ankara, Balıkesir merkez veya Bartın Taşra Teşkilatında bulunan E2 ve E3 grubu Entegre İlçe Devlet Hastanelerinden birine naklen atanma talebiyle başvuruda bulunulmuştur. Hastane Müdürünün başvurusu üzerine... İl Sağlık Müdürlüğünce tayin talebinin uygun görülerek Bakanlığa bilgi verilmiş ancak Bakanlık herhangi bir cevap verememiştir. Hastane müdürü bunun üzerine naklen atamasının yapılması talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuruda bulunmuştur.

KDK ilgili mevzuat gereğince 1 yıl çalışmış olma şartıyla sağlık personelinin naklen atamasının takdir yetkisine dayanarak yapılabileceğini; ancak nakli düşünülen memurun hizmetine ihtiyaç duyulması durumunda naklen atamanın yapılamayabileceğini belirtmiştir. Başvuruya konu durumda ise, hastane müdürünün görev yaptığı ... İl Sağlık Müdürlüğünün tayin talebini uygun görüldüğü, Bakanlıkça başvuranın tayinini mümkün olduğunun belirtildiği, ancak asaleten ve vekaleten dolu hastanelere atanamayacağını KDK'na bildirmiştir.

KDK, 657 sayılı Kanunun 86. maddesi uyarınca? vekaleten görevlendirmenin hizmet gereği yapılan geçici ve istisnai bir uygulama olduğunu, söz konusu kadrolara yasal koşulları taşıyanların atanması esas olduğunu ifade ederek; vekaleten atanan personel gerekli nitelikleri taşımış olsa dahi, vekalet edilen kadro/pozisyon unvanının kazanılmış hak olarak görülmemesi gerektiği ve vekalet edilen kadronun dolu olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunmuştur.

KDK kararında, Anayasanın 49. maddesi, gereğince, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri almanın devletin yükümlülükleri arasında olduğunu, ve bu yükümlülük kapsamında idarenin, başvuranın çalışma hayatını koruması ve geliştirmesi gerektiğini ifade etmiştir. KDK, kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince başvuranın verimliliğinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak biçimde çalıştırılmasının kamu yararına daha uygun olacağını vurgulayarak, başvuranın talep ettiği illerde bulunan ve gerek vekaleten görev yapılan gerekse boş olan hastanelere başvuranın tercih sıralamasının dikkate alınarak atamasının yapılmasının yerinde olacağına karar vermiştir.

KDK kararı için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber