İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

'AK Parti ve MHP arasındaki ittifak bu seçimde de sonuçlarını verecek'

Numan Kurtulmuş: AK Parti ve MHP arasındaki ittifak bu seçimde de sonuçlarını verecek. 2+2, 4 değil 5 edecek. Milletimizin lehine bir sonuç elde edeceğiz

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 24 Aralık 2018 08:10, Son Güncelleme : 24 Aralık 2018 07:42
'AK Parti ve MHP arasındaki ittifak bu seçimde de sonuçlarını verecek'

Ayşe Böhürler'in TVNET'teki Türk Kahvesi programının bu haftaki konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş oldu. Aynı ismi taşıdığı dedesi Numan Kurtulmuş'tan, babası Doktor İsmail Bey'den, annesi ve eşi Sevgi Kurtulmuş'tan bahseden Numan Kurtulmuş; aile hayatının önemine sıklıkla değinerek, ilk mektebinin babası olduğunu ifade etti. Aynı binada oturduğu annesinin hayır duasını almadan evden çıkmayan Kurtulmuş, eşi Sevgi Hanım'ı şu sözlerle anlattı: Bana yakın bir dost, arkadaş. Benim yapmam gereken işlerin neredeyse tamamını yüklendi. Hem benim yükümü çekti hem de benden kaynaklanan yüklerin tamamını çekti.

Gündemin gerilimli konularından uzak hayatın içinden sorularla, hem konukların hem Türkiye'nin hikayesi Ayşe Böhürler'in sunduğu Türk Kahvesi ile ekrana geliyor. Bu hafta AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un konuk olduğu Türk Kahvesi, bugün ve her pazar saat 11.10'de TVNET ekranlarında.

Numan Kurtulmuş aynı ismi taşıdığı dedesi Numan Kurtulmuş'u ve yazdığı Amentü Şerhi'ni anlattı:

"Çok genç yaşta cephelere çıkıyor. 39 yaşından sonra Kur'an hafızı oluyor ve arkasından Amentü Şerhi'ni yazıyor. Allah razı olsun büyük emeklerle bu kitabı yazmış. Kitabı yazmaya başladığında kalkar abdestini tekrarlar ve o şekilde yazmaya başlarmış. Rahmetli dedem Numan Kurtulmuş'un adını taşımaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Çocuklarını çok iyi yetiştirmiş. Bir yaz Arapça çalıştırır bir yaz Fransızca çalıştırırmış çocuklarını. Halam ilkokul mezunu ama bir ilahiyat fakültesinde çok rahat ders verebilecek şekilde yetişmiş. Ailemizin İslami anlamda hamurunun yoğrulmasında katkısı vardır. "

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş' babası Dr. İsmail Bey'i şöyle anlattı:

"Babam 'mühim olan senden sosyal statü olarak aşağıda olan insanları kendi değerine çıkarmak' derdi. Apartmanımızın kapıcısı Mustafa Amca vardı. Giriş katında da muayenehanesi vardı babam tanıştırırken hep 'bizim komşumuz' derdi.

Babam hayatını Türkiye'deki İslami eğitimin gelişmesine adamış bir insandır. Biz 5 kardeştik, altıncı kardeşimiz 'İlim Yayma Cemiyeti' idi. Tabiri caizse, İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye'deki hayır kurumlarının motorudur.

Kendisi de tıp doktoru ve 45 yaşından sonra dışarıdan imam hatip okulunu bitirdi. Hayrettin Karaman demiş ki, 'Neden bu yaştan sonra dışarıdan imam hatip bitiriyorsun?' Babam diyor ki: Ben de imam hatiplilerle haşr olmak için bu okulu dışarıdan bitiriyorum. Sadece sınavlara girmedi o dönemin meşhur hocalarının yanında ders görerek iyi bir ilimle mezun oldu.

Annem bir alt katta oturuyor. Çok acil durumlar dışında mutlaka gelirken annemin hayır duasını alarak geliyorum evden onun hayır duasını alarak çıkıyorum.

En büyük mektebim babamdır

Benim en büyük mektebim babamdır. Hayata dair ne öğrendiysem... Beni küçük yaşlardan itibaren toplantılara götürürdü ve sosyalleşmemi isterdi. Annem de babamın arkasındaki görünmez bir güçtü. Bayramlarda mutlaka annemin evinde herkes toplanır. Hepimizi derleyen toplayan bir çekim merkezidir.

Babamın bize öğrettiği şey şudur; kız çocuklarının okutulması. Hep şunu derdi: Esas kız çocuklarını okutmak lazım. Kızların donanımlı bir şekilde büyümesi hem çok kuvvetli bir anne olabilmesi için.

Bana karşı bir ayrıcalık olmadı kızların da aynı şekilde okutulması için emek verildi.

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Eşi Sevgi Hanım'dan şöyle bahsetti:

Sağ olsun Sevgi Hanım benim en büyük danışmanım. Üniversitede aynı bölümdeydik. Bir şey yazdığımız zaman ben ona o bana okuturduk. Çocukların rol modele ihtiyacı olduğu zaman evde baba yok, sabah erken gidiyor. Bu dönemde Sevgi Hanım bana çok destek oldu. Bu anlamda da Sevgi Hanım hakkını helal etsin. Bana hem yakın bir dost, arkadaş. Benim yapmam gereken işlerin neredeyse tamamını yüklendi. Hem benim yükümü çekti hem de benden kaynaklanan yüklerin tamamını çekti.

28 Şubat siyasete yönelmemi sağladı

Aktif siyasetin içinde olmak gibi bir programım yoktu. Ama 28 Şubat çok zordu. Eşim dolayısıyla yaşadık. Genel olarak gözünüzün önünde bazı şeyler oluyor ama mani olamıyorsunuz. Koca koca adamlar koca hanımlar, fakülteleri ziyaret eder şöyle diyorlar: 'Sizden tek bir şey istiyoruz. Bu okulda bir tane başörtülü kalmayacak'

Yazarlara baskılar, siyasete baskı, televizyona çıkarılan şarlatanlar üzerinden Müslümanlığın pespaye edilmeye çalışılması. Dışarıda pişirilmiş içeride uygulanmaya çalışılan bir senaryo. Her gün kavga ettiğimiz 6-7 aylık bir süreç. Ama akşam eve geldiğimizde davamız için 'çok şükür' dediğimiz bir zaman. Benim de 6-7 aylık bir sürem kalmıştı profesör olmama o dönemde.

28 Şubat'ın o baskısı olmasa, böyle bir sonuç olmayacaktı.

Siyasette çok üzüldüğümüz, beklemediğim çok şeyle karşılaştım. Ama sonuçta 'keşke' şeytan işidir. Hayatımda şöyle olsaydı böyle olsaydı dediğim hiçbir şey yok. Her şey olması gerektiği gibi olması gerektiği zaman olur. Çok zor günler geçirdik.

Bizim jenerasyonumuz eski Türkiye'den yeni Türkiye'ye geçme süresinde rol aldı. Çok zor günler geçirdik ama bunların hepsine direndik.

Vatan sevgisi imanın bir parçasıdır. İnancımızın, kültürümüzün ve medeniyetimizin bir parçası. Anadolu, bir ana gibi kucaklayan. Bizim bir büyük millet varlığımız var. Bu 780 bin kilometre kareye sığan bir şey değil. Bizim bu vatana bağlı 100 milyonlarca kardeşimiz var. Allah kimseyi vatansız bırakmasın diyoruz ya vatansız olmanın ne demek olduğunu 7-8 yıldır Ortadoğu'da görüyoruz. Yıllarca komşuluk yapmış ülkeler devletler parçalandıktan sonra nasıl düşman olduğunu görüyoruz.

AK Parti ve MHP arasındaki ittifak bu seçimde de sonuçlarını verecek. 2+2, 4 değil 5 edecek. Milletimizin lehine bir sonuç elde edeceğiz.

Ortadoğu, Ortadoğu halklarınındır. ABD'nin Suriye'de ne işi var, ABD'nin Ortadoğu'da ne işi var? Suriye'de bir an evvel barışın sağlanmasına uluslararası camia yardımcı olmalıdır. Ortadoğu halklarının demokrasi eksenin de yeni bir birlik kurmasına yardımcı olunmalıdır.

Kültür Bakanlığı döneminde yaptığınız en önemli işler:

Kuleli Askeri Lisesi'nin müze haline getirilmesi, Tarihi Yarımada'daki tarihi eserlerin ihyasını mümkün kılacak yönetmelik, İstanbul Kültür Çalıştayı, yurt dışına kaçırılan kültürel varlıkların iade edilmesi sürecini hızlandırdık.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber