Binali Yıldırım: Ben bu şehre (İstanbul'a) 1967'de geldim

Binali Yıldırım: Ben bu şehre 1967'de geldim. Köyünden başka bir yer görmemiştim

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Ocak 2019 10:57, Son Güncelleme : 07 Ocak 2019 12:00
Binali Yıldırım: Ben bu şehre (İstanbul'a) 1967'de geldim

TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım (ortada), gazete ve televizyonların, genel yayın yönetmenleri ve temsilcileriyle bir araya geldi. Memurlar.net'ten Edip Üzen'in de katıldığı toplantıya Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen (sağda) ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da (solda) katıldı.

İşte Binali Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları:

- İstanbul'u dinleyeceğiz, gözlerimiz kapalı değil. Gözlerimiz açık İstanbul'u dinleyeceğiz, kulaklarımız delik İstanbul'u dinleyeceğiz.

- Ekrem İmamoğlu'na telefon ettim, başarılar diledim.

- 31 Mart seçimlerinde sonuç ne olursa olsun İstanbul kazansın istiyoruz. Ülkemiz kazansın istiyoruz.

- 31 Mart seçimleriyle beraber yeni bir dönemin, belki bir 25 yıl daha sürecek yeni dönemin kapılarını aralamayı hedefliyoruz

- Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, referanduma dönüştürülmesi, bana göre İstanbul'a yapılabilecek bir iyilik değildir.


- Ben bu şehre 1967'de geldim. Köyünden başka bir yer görmemiştim.

"Ama prensip olarak daha az konuşacağız, daha fazla dinleyeceğiz"

Toplantıda yerel seçim sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, "84 gün var bugünden itibaren sandığa gitmeye. Bu süre içerisinde bütün adaylar olduğu gibi bizler de ilçe ilçe, mahalle mahalle hemşerilerimizle çeşitli iletişim araçlarını kullanarak ulaşacağız. Kendimizi anlatacağız, projelerimizi anlatacağız. Ama prensip olarak daha az konuşacağız, daha fazla dinleyeceğiz. İstanbul'u dinleyeceğiz, gözlerimiz kapalı değil, gözlerimiz açık İstanbul'u dinleyeceğiz. İstanbul'un gören gözü, işiten kulağı, düşünen aklı ve hisseden kalbi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Bu seçimin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, İstanbul'a yapılacak bir iyilik değil"

İstanbul'da yarışacak iki aday gözüktüğünü hatırlatan Yıldırım, "Bunlardan bir tanesi CHP ve millet ittifakı adına Ekrem İmamoğlu, birisi de cumhur ittifakı adına benim. Arkadaşımıza da telefon ettim başarılar diledim, tebrik ettim. Benim arzum 31 Mart yerel seçimlerinin İstanbul ölçeğinde, İstanbul merkezli İstanbulluların sorunları beklentilerini geleceğini konuşacağımız bir seçim olması. Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, bir referanduma dönüştürülmesi bana göre İstanbul'a yapılabilecek bir iyilik değildir. İstanbul'un konularının güme gitmesi beni çok üzer. Bu bakımdan kampanya boyunca bu alanda kalmaya devam edeceğim. Mecbur kalmadıkça bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım. Ümit ederim ki diğer partiler de bu hassasiyeti gösterir. Bunun şüphesiz en büyük faydası bu güzel şehre olacaktır" şeklinde konuştu.

"Geçen çeyrek asrın her türlü sevabı ile günahı ile sorumlusu biziz"

İstanbul yerel yönetiminde 25 yıllık bir tecrübeye sahip olduklarını vurgulayan Yıldırım, "1994 Recep Tayyip Erdoğan. O zaman Ak Parti yoktu ama AK Parti İstanbul hareketi ile başladı. Dolayısıyla geçen çeyrek asrın her türlü sevabı ile günahı ile sorumlusu biziz. Şimdi 31 Mart seçimleri ile beraber yeni bir dönemin, belki bir 25 yıl daha sürecek yeni bir dönemin kapılarını aralamayı hedefliyoruz. Bu yeni dönemin ilk durağı Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıl dönümü 2023'tür. 2023'e bir yandan Türkiye daha önce koyduğu hedeflerle yürürken, diğer yandan İstanbul'da biz hedeflerle beraber yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"İstanbul'da Norveç'in nüfusu kadar öğrencimiz var"

İstanbul'da genç ve dinamik bir nüfus olduğunu belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"206 üniversitenin 61'i İstanbul'da. Türkiye'de üniversite öğrencilerinin yüzde 11.5'i İstanbul'da. Bu anlamıyla da İstanbul bir eğitim şehri. Okulu, okul öncesi eğimle, ilk orta liseyi birlikte düşündüğünüzde 3 milyon öğrencisi olan bir şehirden bahsediyoruz. Üniversite öğrencilerini de eklediğimiz zaman 4 milyona yakın öğrenci. Norveç'in nüfusu kadar öğrencimiz var. Ayrıca dünyadan da on binlerce öğrenci İstanbul'da üniversitelerde eğitim görüyor. Dolayısıyla eğitim turizmine ve kültürümüzün başka ülkelerde tanınmasına da bu öğrenciler vesile oluyor. İstanbul'a geçen yıl 12.5 milyon turist geldi. Önceki yıllar bu sayı 10 milyon altındaydı. Bu İstanbul'da son zamanlarda güvenlik ve asayişte kat edilen olumlu mesafenin bir sonucu. Dış ticaretimizin ithalat ihracat bir arada yüzde 56'sını İstanbul gerçekleştiriyor. Türkiye'nin ekonomi açısından da kalbi niteliğinde bir şehir. 140 ülkeden daha büyük bir ekonomiye sahip İstanbul. Sanatın sinemanın edebiyatın da merkezi İstanbul"

İstanbul'un sorunlarının olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Sorunu olmayan ölülerle delilerdir. Yaşayan herkesin sorunu var. İstanbul'da sorun nedir diye sordurdum ben vatandaşlara. Birinci şey ulaşım ve trafik. İstisnasız bütün ilçelerde trafik en önce telaffuz edilen sorun. Bir de nüfus yoğunluğu ve kalabalık tarzında bir değerlendirme var" açıklamalarında bulundu.

"Şimdi İstanbul'da İstanbul 4.0 dönemi başladı"

Dünyanın hızla değiştiğini anlatan Yıldırım, eski seçim dönemlerini hatırlatarak şunları söyledi:

"1994 kampanyası öncesi olsaydı. Orada ne konuşuluyordu. Çöp, susuzluk, hava kirliliği konuşuluyordu. Biz buna İstanbul 1-0 hizmet versiyonu diyoruz. Bu geride kaldı. Bilgisayarlarda işletim sistemleri versiyonları var. 1.0 versiyon sorunlar dönemi geride kaldı. Bazı ilçelerde hala bunlar var ama genel anlamda böyle bir sorunumuz yok. Şimdi İstanbul'da İstanbul 4.0 dönemi başladı. Hani endüstri 4.0 diye bir şey var ya. Her şeyin bilgi iletişim teknolojileri ile desteklendiği, yaşamın adeta elektronik araçlarla yönetilir hale geldiği bir dönemden bahsediyoruz. İstanbul'un yeni hizmet dönemini de bir şeklide endüstri 4.0'a benzer İstanbul 4.0 olarak kabul edebiliriz"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber