Sözlü sınavın amacı güvenlik soruşturmasına göre elemek olmamalıdır

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un Meclis'te söylediği, güvenlik soruşturması olumsuz olanlara sözlü sınavdan düşük not veriyoruz, şeklindeki açıklamalar kabul edilebilir değildir. Sözlü sınavın amacı, güvenlik soruşturmasına göre elemek veya elememek değildir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Şubat 2019 12:17, Son Güncelleme : 11 Şubat 2019 11:01
Sözlü sınavın amacı güvenlik soruşturmasına göre elemek olmamalıdır

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Mecliste yaptığı bilgilendirmede, Milletvekillerinin KPSS'den yüksek aldığı halde sözlü sınavda düşük puan verilerek öğretmen olamayanlara ilişkin olarak;

"Bu anlamda, KPSS'yle ilgili, vesaire birtakım sınavlar vesaire. Eğer, suçun şahsiliğine yönelik olmak kaydıyla bir kişiyle ilgili bir resmi doküman varsa, bu kişinin KPSS'si ikincil vaziyette kalıyor ama suçun şahsiliği bağlamında herhangi bir husus yoksa 90 almış bir kişiye asla 58 verilmez, asla böyle bir fark, bir tane örnek gösteremezsiniz. Bunu son sınavlar için yani benim bulunduğum dönem için söylüyorum. Bu konuda çok hassas davranıyoruz. Bu konu bizim her şeyden önce adil olmamızın gereğiyle ilgili bir konu."

Evet sayın bakanın KPSS puanından düşük verilmemesi yönünde talimatları olduğu kamuoyuna yansımış, hatta düşük paun verilen kişilerin güvenliğe ilişkin incelemeleri neticesinde böyle verildiği de gündeme gelmiştir. Tabii bu el altından öğrenilebilen bilgiler idi ama sayın bakan ilk kez itiraf etmiş, kamuoyuna alenen açıklamıştır.

Yani kişi hakkında olumsuz bir durum varsa onlara düşük puan verildiğinin itirafı söz konusudur.. Bu yaklaşım doğru değildir. Sözlü sınavın amacı bu şekilde elemek değildir.

Sözlü sınav yönetmelikte belirtilen hükümlere göre yapılır.

Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelikte sözlü sınavın konuları ve puan ağırlıkları şu şekildedir:

"Sözlü sınav konuları ve ağırlıkları

MADDE 11 - (Değişik:RG-24/3/2018-30370)

(1) Sözlü sınav konuları ve ağırlıkları şunlardır:

a) Eğitim bilimleri ve genel kültür: %20,

b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü: %20,

c) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti: %20,

ç) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı: %20,

d) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri: %20."

Sözlü sınavda bunun dışında ölçüm yapılamaz. Yapılması hukuki değildir.

Sözlü sınavda yapılan değerlendirmelerin tabii ki ispatı yoktur ya da zordur ama bu durumdan yararlanmak yanlıştır.

Bu durum masumiyet karinesine de aykırı olup adeta yargısız infaz niteliğindedir.

Kaldı ki daha önce de belirttiğimiz gibi yapılan bir sınavda herkese KPSS puanı kadar verin ya da KPSS puanının 5 altında 5 üstünde olsun gibi yaklaşımlar da doğru değildir. Sözlü sınavda çok başarılı bir kişiye sen KPSS den 60 aldın sana 100 veremeyiz deyip 60 civarı vermek de, KPSS Puanı 90 olup sözlü sınavda başarısız olana 90 civarı vermek de yanlıştır. O zaman sınavın bir anlamı yoktur. Öyle ise çözüm nettir. KPSS puanını baz alıyorsanız KPSS puanına göre atama yapmak çözümün kendisidir.

Ya da sözlü sınavınızı adil, kayıtlı, her iki taraf için de yargı denetimine açık yapmalısınız.

Sözlü sınavın kişiler hakkında verilen bilgilere göre eleme yöntemi olarak kullanılması hukuki de değildir, adil de değildir.

Kişiler hakkında var olan bilgiler zaten atama sonrası kullanılmakta ve güvenlik soruşturması olumsuz verilmektedir. Böylece göreve başlatılmamaktadır. Bu durumda kişi en azından neden başlatılmadığını bilmekte ve bu durumu sorgulayabilmektedir.

Hal böyle iken sözlü sınavı bu noktada araç olarak kullanılması yanlıştır. Bu yanlış uygulamanın varlığını sayın bakan itiraf etmiştir.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber