TBMM Başkanlığı'ndan 'AP Raporu'na tepki

TBMM Başkanlığı, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili kabul ettiği rapor ile ilgili bir yazılı açıklama yaptı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Mart 2019 23:21, Son Güncelleme : 14 Mart 2019 23:49
TBMM Başkanlığı'ndan 'AP Raporu'na tepki

TBMM Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, AP'nin 13 Mart'ta Strazburg'da düzenlenen Genel Kurulu'nda, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin somut hatalar, ön yargılar ve haksız iddialar içeren karar alındığı belirtildi. Türkiye'deki gelişmelerin adilane ve tarafsız değerlendirilmediğinin, raporun yanlı ve siyasi olduğunun vurgulandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Çok uzun yıllardır AB'ye üye olmayı stratejik bir hedef olarak gören ve bu amacına ulaşmak için kararlılıkla yürüttüğü çalışmaları son dönemde hızlandıran Türkiye, aynı yapıcı ve onarıcı tutumu AB'den de beklemektedir. Ne var ki AB'nin seçimle işbaşına gelen tek kurumu olan AP, Avrupa'da artan ayrıştırıcı, dışlayıcı ve yabancı karşıtı görüş ve politikalardan fazlasıyla etkilenmekte, Türkiye'ye karşı hasmane bir tavır sergilemektedir. Unutulmamalı ki, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında savaş uçaklarının bombaladığı TBMM, darbeye 'dur' diyen Türk halkından aldığı cesaretle demokrasiye sonuna kadar sahip çıkmış bir kurumdur. O meşum gecenin ardından Avrupalı muhataplarımızın aziz Türk milleti ve Gazi Meclis'le dayanışma sergilemekten kaçındığı ise üzücü bir gerçektir. TBMM'de siyasal sistemdeki sorunları çözmeye yönelik başlatılan anayasal reform süreciyle Türk demokrasisinin daha güçlü ve etkin hale getirilmiş olması da ne yazık ki AB tarafından temelsiz gerekçelerle eleştiriye tabi tutulmaktadır. Bu kabul edilemez tavrın iyi niyetle açıklanması mümkün değildir."

'AB, ZOR GÜNLERDEN GEÇMEKTE'

Bazı Avrupalı siyasetçilerin, Türkiye ile AB arasındaki stratejik ilişkileri rayından çıkarmaya çalıştıkları kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:

"Söz konusu kararın, 4 yıl aradan sonra ilk kez yapılacak olan AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Toplantısı'nın hemen öncesinde alınmış olması, Türkiye karşıtı çevrelere hoş görünme yönünde bir çabanın varlığına işaret etmektedir. Bu aynı zamanda Avrupa'da benimsediğimiz seçim kültürüne de aykırıdır. Her geçen gün artan sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlar karşısında zorlanan AB, zor günlerden geçmekte, Birleşik Krallık'ın ayrılma süreci ile istikrarlı ve uyumlu yapısından giderek uzaklaşmaktadır. AB, Brexit süreciyle ciddi bir güven bunalımı ve istikrarsızlık riski ile sınanmaktadır. AB'nin geleceğine dair endişelerin artığı bu dönemde, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye gibi ilişkilerini derinleştirmek ve güçlendirmek isteyen stratejik önemi haiz bir ülkeye karşı bu tür söylem ve eylemlerde bulunması rasyonel değildir."

'AVRUPA'NIN BÖYLESİNE BÜYÜK HATADAN DÖNMESİ İÇTEN TEMENNİMİZ'

"Avrupa kendi kimlik krizini ve siyasi aşırılıklarından kaynaklanan bunalımlarını Türkiye üzerinden gidermeye kalkarsa hem Türkiye ile ilişkileri bakımından hem de aşırılıkları cesaretlendireceği için sonu kendisi için sorunlu bir yola girmiş olur" denilen açıklama, şöyle sürdürüldü:

"Avrupalı dostlarımıza hatırlatmak isteriz ki Avrupa bütünleşmesini gerekli kılan şey, aşırılık yanlısı, ırkçı ve yabancı karşıtı politikalara sarılan popülist siyasetçilerin getirdiği yıkım olmuştur. AB'nin Türkiye'ye yönelik tavrında somutlaşan benzer duygu ve fikirler, Türkiye'den ziyade Avrupa'nın huzur, istikrar ve refahını tehdit etmektedir. Bu yanlış yöndeki gidişatı tersine çevirmek adına önemli bir şans olan AB-Türkiye ortaklığı, şahsi çıkarlarına odaklanan aşırı akımların temsilcisi olan milletvekillerinin önyargılarına kurban edilmemelidir. Avrupa'nın aklıselim davranıp böylesine büyük bir hatadan derhal dönmesi içten temennimizdir. Buna benzer haksız kararların Türkiye'yi tam üyelik hedefinden saptıramayacağını teyit ederken, dostane ve yapıcı ilişkilerin temini için AB'ye daha büyük sorumlulukların düştüğünü bir kez daha hatırlatırız. Mayıs ayında yenilenecek olan Avrupa Parlamentosu'nun, Avrupa'nın layık olduğu adil, rasyonel, çoğulculuktan ödün vermeyen ve demokrasinin erdemine inanan siyasetçilerden oluşmasını içtenlikle dileriz. Bu vesileyle yeni seçilecek üyeler ile TBMM üyeleri arasında ahenkli ve yapıcı bir iş birliği sürecinin başlamasını arzuladığımızın kayda geçirilmesini dileriz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber