Teröre karşı ortak 'Manifesto'

Yeni Zelanda'da Christchurch kentinde 15 Mart'ta iki camiye yönelik terör saldırısında hayatını kaybedenler için Federal Mecliste Kur'an-ı Kerim okundu. İmam Nizam-ül Hak Thanvi Meclis kürsüsünden Bakara Suresi'nin 153-156. ayetlerini okudu. Ardından İmam Tahir Navaz, Arapça okunan ayetleri İngilizceye çevirdi. Okunan ayetler şöyle: "Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır (153). Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz (154). Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele (155). Onlar, başlarına bir musibet gelince, 'Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na döneceğiz' derler (156)."

Meclis Başkanı Trevor Mallard, "Bugün bir grup dini lidere, birlik beraberliğimizin göstergesi olarak benimle Meclis salonuna girmelerini istedim. Dolayısıyla bugünkü açılış duamız normalden uzun olacak." dedi.

Açılışın ardından hükümet adına ilk sözü alan Başbakan Ardern, konuşmasına "Esselamu aleyküm" diyerek başladı. Yas tutan Müslüman toplumuna da seslenen Ardern, "Sizin kederinizi tahmin bile edemeyiz ama her aşamada yanınızda olabiliriz" diye konuştu. Ardern, saldırı mağdurlarının aileleriyle dayanışma içinde olduklarını ifade ederek saldırganla mücadele etmeye çalışırken şehit olan Naeem Rashid'in fedakarlığını övdü. Ardern saldırıda hayatını kaybedenler için cenaze hazırlıkları yapılırken, Yeni Zelanda'nın duyduğu üzüntüyü, "En karanlık günlerimiz" ifadeleriyle dile getirdi.

Ardern, cami saldırısını gerçekleştiren zanlının ismini telaffuz etmeyeceğini ifade ederek "O bu terör eylemiyle çok şey hedefledi. Bunlardan biri de adının anılmasıydı. İşte bu sebepten benim onun ismini andığımı duymayacaksınız. Sizden rica ediyorum. Teröristin adını değil hayatını kaybedenlerin adını söyleyin. O bir teröristtir. O bir katildir. O bir aşırı uçludur. Ben ondan bahsederken isimsiz diyeceğim" dedi. Hukuki sürece dair de bilgi veren Ardern teröristin hukukun tüm gücüyle yüzleşeceğini söyleyerek "Bu suçları işleyen kişi buralı değil. Burada yetişmedi. İdeolojisini burada bulmadı. Ama bu, benzer görüşlerin burada kendine yer bulmayacağını söylemek anlamına gelmez" diye konuştu.

Ardern, teröristin Christchurch saldırısını Facebook'ta yayımlamasından sonra sosyal medya platformlarına da terörle daha fazla mücadele etme çağrısı yaptı. Ardern "Sadece sırtımızı geriye yaslayıp oturup, bu platformlardan orada söylenen şeyleri kabul edemeyiz. Bunlardan yalnızca bunları yayımlayanlar sorumlu diyemeyiz" dedi. Ardern, milletvekillerine "Saldırganın adaletin bütün gücüyle karşılaşacağı konusunda sizi temin ederim" dedi. Başbakan Ardern, Yeni Zelandalıları bu Cuma günü Müslüman toplumunun acısını paylaşmaya davet etti.

TÜRKİYE'YE 'GÖRÜNTÜLERİ YAYINLAMAYIN' ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçim mitinglerinde, Yeni Zelanda'da 50 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının görüntülerine yer vermesine Yeni Zelanda'dan tepki geldi. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, bulanıklaştırılan ancak silah seslerinin net şekilde duyulduğu görüntülerin yayınlanmasının yurtdışındaki Yeni Zelandalıları tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.Peters, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, biraraya geldiği Çavuşoğlu ve Oktay'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saldırıya ilişkin görüntüleri seçim kampanyasında kullanmasının yanlış olduğunu söylediğini belirtti. Peters "Saldırganın Yeni Zelanda vatandaşı olmadığını düşünecek olursak, bu ülkeyi temsil etmeyen her türlü şey Yeni Zelanda halkının geleceğini ve güvenliğinin yanı sıra yurtdışındaki vatandaşlarımızı tehlikeye atıyor. Bu hiç adil değil" diye konuştu.

SAVUNDUĞUMUZ DEĞERLER İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının, medeni dünyanın desteklediği değerlere bir saldırı olduğunu ifade ederek, "Uluslararası camianın, savunduğumuz bu değerlerin korunması için birlikte hareket etmesi gerekli" dedi. Saldırının haberini Brüksel'de aldığını belirten Berger, "Bu menfur saldırı, medeni dünyanın desteklediği, önemsediği değerlere bir saldırıdır. İnsanlar, Allah'ın evinde ibadet ediyorlardı. Bizde şok etkisi yarattı" diye konuştu. Berger, saldırıyla ilgili AB Komisyonundan açıklama yapıldığını anımsatarak, şöyle konuştu: "Bu saldırının tekrarlanmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Hem Batı dünyasında önemli bir Müslüman camia var hem de dünyanın her yerinde bu tür saldırıların meydana geldiğini görüyoruz. Dolayısıyla bu türden fikirlerin doğduğu ortamlara yönelik tedbirler alıp, bunların önüne geçebilmek için elimizden geleni yapmalıyız."