4 imam hatip, çöken tente davasında hakim karşına çıktı

Ataköy'deki Ömer Duruk Camisi'nde kar biriken tentenin cenaze namazı kılan cemaatin üzerine çökmesi sonucu 3 kişinin ölmesi, 15 kişinin de yaralanmasıyla ilgili 4 imamın yargılanmasına başlandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Mayıs 2019 17:13, Son Güncelleme : 21 Mayıs 2019 17:40
4 imam hatip, çöken tente davasında hakim karşına çıktı

Ataköy'deki Ömer Duruk Camisi'nde kar biriken tentenin cenaze namazı kılan cemaatin üzerine çökmesi sonucu 3 kişinin ölmesi, 15 kişinin de yaralanmasıyla ilgili haklarında dava açılan 4 imam hakim karşısına çıktı.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Mustafa Kavukluoğlu, Mustafa Çiçek, Faruk Yazar ve Adem Karabey ile tarafların avukatları katıldı.

Çok sayıda müşteki ve mağdur da duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan sanık Adem Karabey, Ataköy Ömer Duruk Camisi imamı olduğunu, caminin protokol camisi olması nedeniyle her şeye çok dikkat ettiklerini, olay günü çok kar yağdığını gördüklerini, görevli arkadaşları çağırdığını, yollara tuz döktüklerini, belediyeden temizlik işçilerinin geldiğini, karları temizlediklerini, işçilere tentelerin üzerindeki karları da söylediklerini ancak işçilerin bu konuda yapabilecek bir şey olmadığını söylediğini beyan etti.

Belediye yetkililerine tekrardan telefon ettiklerini dile getiren Karabey, "Fen İşlerinden Kemal Beyi aradım, bana kendisinin görevden alındığını ancak yetkili birimlere durumu ileteceğini söyledi. Gelen giden olmadı. Daha sonra belediye başkanı danışmanını aradım, olayın vehametini söyledim. Tentelerin çok sıkıntılı olduğunu söyledim. Kendisi de 'tamam' diyerek, yardımcı olacağını söyledi. 10 dakika sonra danışman beni arayarak, 'Hocam namazdan sonra ancak gelebilirler, şu anda yemekteler, yapacak bir şey yok.' dedi. Gelen giden olmayınca arkadaşlarla tentelerin etrafını kırmızı beyaz şerit ile çevirmeye başladık. Bu arada anons geçmeye başladım. Tentelerin sıkıntılı olduğunu, tente altına geçmemeleri gerektiğini defalarca anons ettim." ifadelerini kullandı.

Kar yağışının sürdüğünü, insanların tentenin dışına çıktığını ancak tekrar içine girdiğini anlatan sanık Karabey, oradakileri ikaz ettiğini, 4 zabıta görevlisine de anons ettirdiğini, zabıtaların araçlarından şerit getirdiğini, anonslara tekrar devam ettiğini daha sonrasında cami görevlisini çağırdığını ve mikrofonla anons geçmesini istediğini savundu.

- ''Cenaze imamlarından biri tentenin altına çağırdı''

Sanık Karabey, müezzine ezanı erken ve hızlı okumasını söylediğini belirterek, şunları anlattı:

"Müezzin arkadaşa insanların geldiğini, tentenin sıkıntılı olduğunu söyledim. O da hızlı bir şekilde okudu. İmam arkadaşları imam odasında topladım. Cenazenin imamı Mustafa isimli arkadaş da geldi. Tentelerin çok sıkıntılı olduğunu, bir an evvel cenaze namazını kılıp, bitirmemiz gerektiğini, tedbirli olmamız gerektiğini söyledim. Öğle namazını hızlı bir şekilde kıldırdım. Tespih çekmedi insanlar, dışarı çıktı. Ben sarığımı, cübbemi çıkartırken gözüm kameradaydı. Bir baktım tente düşmüş. Koşarak gittim, insanlara yardımcı oldum. Evden bıçak getirip, tenteyi kestik. Sıkışan insanları oradan çıkarttık. Ali Rıza Mülayim'e kızdım, 'Niye burada namaz kılındı?' dedim. O da bana 'Hocam baş edemedim, insanlara namazın tente dışında kılınması gerektiğini söyledim...' cenaze imamlarından bir tanesinin 'Sen çekil biz iki dakikada kılar, çıkartırız.' dediğini, ondan sonra insanların tentenin altına geldiklerini anlattı. Namaz hızlı kılınmış ama birinci cenazeden sonra ikinci cenazede tentenin düştüğünü kameradan gördüm. Üzgünüm, çok çabaladık ama başarılı olamadık. Belediye o kadar uğraşmamıza rağmen orayı mühürlemedi, bantlamadı. Zabıta namaz kılanları uyarıp tente dışına alabilirdi, olayda benim kusurum yoktur."

Bir diğer tutuksuz sanık Mustafa Çiçek de savunmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı imamı olduğunu, her gün kendilerine değişik camilerde vazife verilmesi üzerine camilere giderek namaz kıldırdıklarını, olayın olduğu gün de Ataköy'deki camide görevlendirildiğini aktardı.

Sanık Çiçek, o camide sürekli görev yapmadığı için nasıl bir tehlikeli durumun olacağını bilemeyeceğini, seri bir şekilde namaz kıldıklarını, Adem Hocanın da bu konuda kendisine "Hızlı bir şekilde kıldırıp, bu işi bitirelim" dediğini, işi çabuk bitirdiklerini, cenazenin bir tanesini aldıklarını söyledi.

- ''Çökmenin sebebi cemaatin direklere dokunmasıdır''

Bir diğer cenazeyi alırken tentenin çöküverdiğini anlatan sanık Çiçek, "Camiden çıkarken cemaatin telkini vardı. 'Niye bekliyoruz? Bir iki dakika içinde kılıp çıkalım' diyorlardı. Cemaati cenazenin biri için namazı kıldırdıktan sonra tentenin dışına aldık. Bu esnada 'Cenaze namazını kıldırmayın' diye bir telkin hiç kimse bana yapmadı. Ne vatandaşlardan, ne zabıtadan ne de görevlilerden böyle bir uyarı duymadım. Ben hiç anons duymadım. O camide misafir hocaydım. Birisi bana deseydi ki 'Hocam tenteler tehlike arz ediyor, kıldırmayın', ben de kıldırmazdım. Olayda benim kusurum yoktur. 'Hocam hızlıca kılarız, tentenin altında' diyen cenazesi olan insanlardı. Çökmenin sebebi cemaatin direklere dokunmasıdır. Tenteler alüminyum profildendi. Muhtemelen cenazenin taşınması sırasında cemaat tente direklerine dokunmuş olmalı ki, tenteler dokunma sebebiyle bir süre sonra devrildi." şeklinde savunma yaptı.

Tutuksuz sanık Mustafa Kavukluoğlu da İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığında cenaze imamı olarak görevli olduğunu, olayın olduğu gün ilk kez o camiye gittiğini, dışarı çıktığında şerit olduğunu, kendisinin görevli olduğu cenaze araca yüklendiği sırada tentelerin çöktüğünü, tentenin altına girilmemesi konusunda anonsların yapıldığını ve olayda kusurunun olmadığını söyledi.

Diğer sanık Faruk Yazar ise camide imam olarak görev yaptığını, tentelerle ilgili olarak anonsların yapıldığını, bu konuda toplantı da yaptıklarını ve daha sonrasında cami içerisindeki asli görevine geçtiğini, namazdan sonra da bu üzücü olayın yaşandığını belirterek, olay yerine giderek yardımcı olmaya çalıştığını ve olayda kusurunun olmadığını savundu.

Olayda hayatını kaybeden Zihni Ganiç'in eşi, şikayetçi Fatma Mücella Ganiç de olay günü camide olduğunu, hiçbir tedbirin alınmadığını, sonrasında güvenlik şeridinin çekildiğini ve anonsların yapıldığını belirterek, "Öğle namazı saati gelince herkes camiye girdi. Ben de eşimle birlikte girdim. Camiye girdiğim için o esnada yapılan anonslar varsa duymadım. Cenaze namazı için herkes dışarı çıktığında caminin dere tarafındaki kapısının orada eşimi beklemeye başladım. Cenaze arabaya yüklenirken, tenteler yıkıldı ve eşim altında kaldı, vefat etti. Şikayetçiyim." dedi.

- ''Tente çökünce omuriliğim kırıldı''

Şikayetçi Arife Günay da, cenaze namazı için camide olduğunu, tentenin çöktüğünü, olayda omuriliğinin kırıldığını ve şikayetçi olduğunu söyledi.

Bir diğer şikayetçi Bülent Sami Karaata da ise olay günü birkaç kez uyarı anonsu duyduğunu, hocalardan birinin 'Tentenin altına girin, bir şey olmaz, iki dakikada kıldırır, çıkarız' dediğini, tente çökünce altında kaldığını, belinde ve bacağında platin olduğunu ve şikayetçi olduğunu bildirdi.

Diğer söz verilen şikayetçiler de olayda çeşitli yerlerinden yaralandıklarını ve şikayetçi olduklarını söyledi.

Mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimallerine binaen şikayetçilerin davaya katılmalarına, teknik üniversitede görevli iş güvenliği uzmanı ve inşaat mühendisliği bilirkişisi yapabilecek kişilerin tespit edilerek, keşifte görevlendirilmelerine karar verdi.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

-İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 Ocak 2017'de Ataköy 5. Kısım'daki Ömer Duruk Camisi'nde kılınan bir cenaze namazı sırasında cemaatin altında bulunduğu tentelerin, üzerine birikmiş kar nedeniyle çöktüğü anlatıldı.

Çöken tentenin altında kalan Zihni Ganiç, Feruzan Eryürük ve Mustafa Ümit Şengezer'in öldüğü, 45 kişinin de çeşitli şekillerde yaralandığı belirtilen iddianamede, İBB'nin cenaze namazlarını kıldırmakla görevli imamları Mustafa Kavukluoğlu ve Mustafa Çiçek ile cami imamları Adem Karabey ve Faruk Yazar, "şüpheli" olarak yer aldı.

Olayda hayatını kaybeden Zihni Ganiç, Feruzan Eryürük ve Mustafa Ümit Şengezer'in ölümlerinin kazaya bağlı olarak meydana geldiği, tentelerin çökmesiyle ölüm neticeleri arasında illiyet bağı bulunduğu anlatılan iddianamede, olayda yaralananların da şikayetçi oldukları bildirildi.

İddianamede, sanıklar Mustafa Kavukluoğlu ile Mustafa Çiçek'in anonslarla uyarı yapılmasına ve etrafı çevrilmesine rağmen, cemaati tentelerin altına topladıklarına vurgu yapılarak, sanıklar Adem Karabey ve Faruk Yazar'ın ise Diyanet İşleri Başkanlığı Görev ve Çalışma Yönergesi'nden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı dikkat ve özen yükümlülüklerini ihlal etmeleri nedeniyle bu neticeye neden oldukları belirtildi.

İddianamede, sanıklar Mustafa Kavukluoğlu, Mustafa Çiçek, Adem Karabey ve Faruk Yazar'ın "taksirle birden fazla kişinin ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

Öte yandan haklarında soruşturma yapılan eski Bakırköy Müftüsü Mustafa Açıkalın, temizlik görevlisi Ali Rıza Mülayim, Bakırköy Belediye Başkanlığındaki görevliler ve tenteyi kuran şirket yetkilileri hakkında da takipsizlik kararı verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber