'Doğu Akdeniz'deki haklarımızı sonuna kadar savunacağız'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Doğu Akdeniz'de bizim haklarımız var, o hakları sonuna kadar savunacağız, kimsenin bundan endişesi olmasın. AB yaptırım uygulayacakmış, bunu kabul etmiyoruz. AB çifte standart uygulamaktan vazgeçmediği sürece, AB'nin bu topraklarda değeri yoktur

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Temmuz 2019 14:30, Son Güncelleme : 16 Temmuz 2019 16:33
'Doğu Akdeniz'deki haklarımızı sonuna kadar savunacağız'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün darbe girişiminde şehit olan 251 kişinin kanlarının yerde kalmaması için bir büyük aydınlanmaya ihtiyaçları olduğunu belirterek, "FETÖ'nün siyasi ayağı nerede, bunun bilinmesine ihtiyacımız var. Darbe girişiminde bulunanlara gerçek anlamda hukukun önünde hesap sorulmadıkça 251 şehidimizin kanı yerde kalır, demokrasi konusunda iyi bir sınav vermemiş oluruz. Aydınlanması lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gönüllerinin Meclisin çalışmaya devam etmesinden yana olduğunu söyledi.

Konuşmasının yarısını 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ayıran Kılıçdaroğlu, darbe girişimi kimden gelirse gelsin, hangi gerekçeyle gelirse gelsin, her zaman, her yerde, her ortamda darbecilere ve darbe girişimlerine karşı çıkacaklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, bugüne kadar demokrasinin toparlanamamasının, anayasaların temel bir uzlaşmayla uygulamaya girmemesinin nedeninin darbeler olduğunu ifade etti. Toplumun bütün katmanlarının, darbeler nedeniyle bir anayasa değişikliğine dahil edilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bütün kesimlerinin katılacağı, demokratik, güçlü, içinde Türkiye'nin temel konuları, devlet yapısı, temel ilkelerinin yer aldığı bir anayasa ihtiyacı olduğunu söyledi.

Bu yapılırken de bütün kesimlerin katılacağı bir anayasa olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, böylece toplumda hiç kimse, hiçbir grup, hiçbir inanç ve etnik grubun, "Ben anayasa değişikliği dışında kaldım." demeyeceğini dile getirdi.

Darbe dönemlerinde yapılan anayasaların topluma büyük acılar çektirdiğini, toplumun bir kısmının kendisini toplumun dışına itilmiş gördüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu benim anayasamdır, haklarımı koruyan bir anayasadır" denilecek bir anayasaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

- "Doğrudan demokrasiye yapılan darbe girişimi"

"15 Temmuz darbe girişiminden hepimiz mağdur olduk." diyen Kılıçdaroğlu, 251 şehit, çok sayıda gazinin olduğunu anımsattı.

251 şehidin kanlarının yerde kalmaması için bir büyük aydınlanmaya ihtiyaçları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "FETÖ'nün siyasi ayağı nerede bunun bilinmesine ihtiyacımız var. Bunu hemen hemen katıldığım her toplantıda ifade ettim; TOBB'da, sivil toplum örgütlerinin toplantılarında da ifade ettim." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin doğrudan demokrasiye, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerine yapılan bir darbe girişimi olduğunu vurgulayarak, "15 Temmuz başarılı olsaydı, herhalde bunların bir başbakanı, cumhurbaşkanı, bakan adayları vardı. Nerede bunlar, niye bilmiyoruz, neden aydınlanmadı bunlar?" sorusunu yöneltti.

- "251 şehidin kanı yerdedir"

"Bunun üzerine yürüyoruz." denildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim. Baklavacıyı, akademisyeni, sanayiciyi, esnafı, çiftçiyi, işsizi, Bank Asya'nın önünden geçeni buldun, hapse attın. Ama en güçlü adamları bulmadın. Kim engel? 251 şehidin kanı yerdedir. FETÖ'nün siyasi ayağının aydınlanması lazım." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin siyasi ayağını ortaya çıkarmak, karanlık noktalarını aydınlatmak için önerge verdiklerini, ısrarları ve toplumun baskısı sonucu araştırma komisyonu kurulduğunu anlattı. Komisyona, "Erken bitirin." diye talimat geldiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, araştırma komisyonu çalışmalarının erken bitirilmesinin nedenini sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla iki önemli aktör olan MİT Müsteşarı ve dönemin Genelkurmay Başkanı'nın komisyona gelmediğini, komisyon üyelerinin sorularına cevap vermediğini savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti'li kardeşlerimin vicdanına seslenerek söylüyorum; neden bu iki önemli aktör TBMM Araştırma Komisyonuna gönderilmemiştir? Neden engel olunmuştur? Bunu bilmiyoruz. FETÖ'ye karşıyız; doğru. Darbeye karşıyız, darbe girişimine karşıyız; doğru. İyi de bu darbe girişiminde bulunanları özendiren kim, niyetleri ne bunların, neler yapacaklardı; bunu bilmemiz lazım. Bunu sorunca bana kızıyorlar. Darbe girişiminde bulunanlara gerçek anlamda hukukun önünde hesap sorulmadıkça 251 şehidimizin kanı yerde kalır, demokrasi konusunda iyi bir sınav vermemiş oluruz. Aydınlanması lazım."

- "Çocuğun ne günahı var?"

Parlamentoda, darbe girişimine karşı dururken bütün partilerin imzasıyla ortak bildiri yayımlandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bunun ardından 20 Temmuz'da sivil darbe gerçekleştiğini, OHAL'in ilan edildiğini öne sürdü.

Darbe girişimine karşı alınacak önlemlere hiçbir milletvekilinin itiraz etmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu Meclis gazi Meclistir. Kurtuluş Savaşı'nı yöneten Meclis, FETÖ'nün karanlık noktalarını aydınlatacak kapasiteye sahip. 'Hayır; biz KHK ile devleti yöneteceğiz.' Onların ifadelerine göre, at izi it izine karıştı. Binlerce masum insan hapishanelere tıkıldı. O günlerde bir olayı hiç unutmuyorum. Özellikle AK Parti'li kardeşlerimin vicdanına seslenerek bu olayı anlatmak isterim. Başörtülü bir kadın öğretmen, FETÖ'cü diye gözaltına alınıyor. Kadın öğretmen yeni doğum yapmış, daha bir haftalık çocuğu. Bu çocuğun anne sütüne ihtiyacı var, en azından belli saatlerde annesine teslim edilmeli, çocuğunu emzirmeli. Bize hemen suçlama; 'Sen FETÖ'cüsün.' Vicdan, adalet diye bir şey var. Anne FETÖ'cü olabilir, çocuğun ne günahı var? Bu çocuğun anne sütüne, sevgisine ihtiyacı yok mu? Haksızlığa tahammül etmemek gerekir."

- "FETÖ borsasının bir numaralı adamı"

Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminden bir süre sonra iktidar kanadının bazı kesimlerinin FETÖ borsasından söz etmeye başladığına dikkati çekerek "parası, dayısı olanın dışarıya çıktığını, garibanın içeride kaldığını" öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılında, Fettah Tamince'den söz etmek istediğini ifade ederek, bir kişinin FETÖ'den gözaltına alınması için emniyetin, MİT'in, MASAK'ın raporu olması gerektiğini söyledi. Tamince için üç kurumun da raporu bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "İçeride mi? Hayır, devletin protokolünde. Askeri öğrenciler içeride. Tamince'ye hangi gerekçeyle bu sağlanıyor? Vicdan sahibi bir kişiye, 82 milyona soruyorum, neden bununla ilgili doğru dürüst bir işlem yapılmıyor?" dedi.

FETÖ'ye ait sivil toplum örgütlerinin KHK ile kapatıldığını, Tamince'nin başkanı ya da yönetiminde olduğu sivil toplum kuruluşlarının bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu beyefendiye dokunan yok. Neden? Bunu sormazsam, adalet kavramına ihanet etmiş, milletin vicdanını reddetmiş olurum. Tamince ile ilgili onlarca ihbar var, niye bir şey yapılmıyor? Bank Asya'nın önünden geçenler, apartman aidatlarını yatıranlar içeride, bu beyefendi 17-25 Aralık'tan sonra Bank Asya'ya para yatırıyor. Niye bir şey yapılmıyor? Para gani, bastırıyor parayı dışarıda kalıyor. FETÖ borsasının bir numaralı adamı. Tamince, 17-25'ten sonra Zaman gazetesinin hisselerini aldı, tebrik edildi, devletin protokolüne oturtuldu. Bana diyecekler ki 'FETÖ ile mücadele ediyoruz.' Hayır efendim, siz garibanlarla mücadele ediyorsunuz, FETÖ'nün kahramanlarını baş tacı yaptınız."

Herkesin yargılanabileceğini, hakkında soruşturma açılabileceğini buna hiç itirazının olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak faili meçhulün doğru olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, bunun, devlete uluslararası dünyada gölge düşüreceğini, Türkiye'nin faili meçhullerin ülkesi olmak istemediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Gökhan Türkmen, Özgür Kaya, Yasin Ugan, Salim Zeybek, Mustafa Yılmaz ve Erkan Irmak'ın ailelerinin, şubat ayından beri bu kişilerin nerede olduğunu bilmediğini belirtti.

- "Yardım paraları nerede?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hayatını kaybeden 251 şehidin arasında sivil, asker, polis olduğuna dikkati çekerek, bunun ülkede demokrasi güçlensin, Mustafa Kemal'in Türkiye'sinde darbe olmasın diye verilmiş bir bedel olduğunun altını çizdi.

Şehit yakınları için düzenlenen yardım kampanyasında 309 milyon lira toplandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "309 milyon nerede? Hangi bankada? Niçin vermiyorsunuz? 251 şehidimiz var. 1'er milyon verseniz, üstü de artıyor. Ek para geldi mi onu da bilmiyoruz, bir yerde kullanıldı mı onu da bilmiyoruz. Şehitler arasında ayırım olmaz. Şehide saygı göstermek, şehitler arasında ayrım yapmamak zorundayız. Bu konuda da bir araştırma komisyonu kurulsun. Toplanan para nerede?" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber