Erdoğan: Perşembe günü faiz oranları düşecek

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, perşembe günü Para Piyasası Kurulunun toplanacağını belirterek, "İnanıyorum ki faiz daha da düşecek. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir, bunu göreceksiniz." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Eylül 2019 17:37, Son Güncelleme : 07 Eylül 2019 19:09
Erdoğan: Perşembe günü faiz oranları düşecek

Erdoğan, AK Parti Eskişehir il teşkilatıyla yemekte bir araya geldi.

Konuşmasında seçimi kazanamamanın kendi sorumlulukları olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun sonuçlarının millete fatura edilmesine göz yumamayacaklarını söyledi.

Erdoğan, "Eğer bir yerde kimsesiz çocuklar sokağa atılmışsa, yaşlıların bakımı ihmal edilmişse, gariplere yapılan yardımlar kesilmişse hemen bunlara biz sahip çıkacağız. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine hem insani hem hukuki hem sosyal her türlü desteği biz vereceğiz. Çünkü biz, işte böyle bir davanın, medeniyetin, kültürün temsilcisi olan AK Parti'yiz, farkımız bu." diye konuştu.

Türkiye'nin önünde güvenlikten ekonomiye acil mesafe katedilmesi gereken kritik alanlar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'yi, 17 yılda bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getirirken, nice benzer sıkıntıları aştıklarını ve benzer mücadeleler verdiklerini anlattı. Erdoğan, Allah'ın izni ve milletin desteğiyle bunların da üstesinden geleceklerini dile getirdi.

Enflasyonun düştüğüne ve faizlerin indiğine dikkati çeken Erdoğan, "Perşembe günü yine Para Piyasası Kurulu toplanıyor. Ben inanıyorum ki daha da düşecek ve siz de göreceksiniz. 'Cumhurbaşkanımız bunu demişti' diyeceksiniz. Faiz düştükçe enflasyonda düşecektir, bunu göreceksiniz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, kur istikrarının sağlandığını da dile getirerek, şöyle devam etti:

"İkinci çeyrekte ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor. İhracatımız rekorlar kırıyor. Göreve geldik 17 yıl önce, ihracatımız 36 milyar dolardı, şimdi nereyi zorluyoruz 170 milyar doları, buraya geldik. Nereden nereye. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterilen cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir kıpırdanma başladı. Geçtiğimiz ağustos ayındaki kur saldırısının ardından başlattığımız dengelenme süreci başarıyla sürüyor. Şimdi yeniden büyümeyi güçlendirme, bu aşamaya geçiyoruz. Önümüzde çok ciddi fırsatlar var. Ülkemizi, bölgemizin ve dünyanın en önemli tasarım, üretim ve ticaret merkezlerinden biri haline getirmeye her zamankinden daha yakınız."

- "Suriye'de ülkemize kurulan tuzağı kısmen bozduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik tehditleriyle Türkiye'yi tecrit etme girişimlerinin tamamını boşa çıkardıklarına da işaret ederek, "Suriye'de ülkemize kurulan tuzağı kısmen bozduk. "Şimdi gündemimizde Fırat'ın doğusu var. Onu da inşallah birkaç haftaya kadar öyle veya böyle ama mutlaka çözüm yoluna koymuş olacağız." diye konuştu.

Eylül'ün 21-22'sinden sonra ABD'ye giderek, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Büyük ihtimalle Sayın Trump'la da orada ayrıca görüşmemiz olacak. Bu konuları tekrar bundan bir hafta kadar önce telefonla görüşmüştük, orada yüz yüze tekrar ele alacağız ve böylece Fırat'ın doğusunda ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız. Çünkü uygulama ile söylenenler birbirini tutmuyor, onun için bunu çözmemiz lazım. Yani eğer kalkıp da Suriye'nin kuzeyinde YPG/PYD gibi terör örgütlerine eğitim veriliyorsa bizim bunu hazmetmemiz, kabul etmemiz mümkün değil. Neden? Çünkü 30 bin tırı aşkın bu bölgeye ne yazık ki silah, mühimmat, araç-gereç Amerika tarafından gönderildi, Irak üstünden. Bunlar buraya niye gelir? Kiminle savaşacak bunlar, savaşacakları tek ülke var Türkiye. Biz bunlara eyvallah eder miyiz, bunlara sessiz kalabilir miyiz? Şimdi bize bazı verilen sözler var, bu verilen sözlerin ne denli yerine getirildiğini göreceğiz."

- "Biraz da onlar düşünsün"

İdlib'de Türkiye'ye göç tehdidi oluşturacak şekilde birtakım sorunlar yaşandığını aktaran Erdoğan, "Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya İdlib'den kaynaklanacak sıkıntıları asla tek başımıza yüklenmeyeceğimizi açıkça ilan ettik, perşembe günü. Dedik ki 'Ya bu yükü paylaşacaksınız, paylaşmamanız halinde kapıları açarız.' Çünkü şu ana kadar 40 milyar dolar gibi bir rakamı biz harcadık ama Avrupa Birliği'nden Kızılay'ımıza, AFAD'a gelen destek 3 milyar avro civarında. Yani Türkiye, bu 4 milyon mültecinin yüküne nasıl katlanacak. Kusura bakmasınlar, burada oldu oldu, olmadı kapıları açmaktan başka çare yok. Hep biz mi düşüneceğiz, biraz da onlar düşünsün." değerlendirmesinde bulundu.

- "Eğer bu güvenli bölge oluşmazsa bu işi aşamayız"

Erdoğan, ülkemizdeki Suriyelilerden 350 binini kendilerinin güvenli hale getirdiği yerlere yerleştirdiklerini anımsatarak, "Diyoruz ki gelin güvenli bölge ilan edelim, bu güvenli bölgeye bunları yerleştirelim. Bunu Sayın Trump'a, Sayın Putin'e, Merkel'e söyledim, hepsine söyledim." diye konuştu.

Onların da bu teklifi güzel bulduklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Güzel bir teklifse gelin bunları yapalım. Biz inşaatları üstlenelim ama sizler bize mali, lojistik destek verin ve şöyle bir 30 kilometre derinlikte, 450 kilometrekarelik bir alana bu işi yerleştirelim. Güzel, güzelse hadi desteği verin. Oraya gelince ses yok. Biz bu adımı atmaya mecburuz. Eğer bu güvenli bölge oluşmazsa bu işi aşamayız. Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge çalışmamızı tamamladığımızda en az 1 milyon insanı da orada iskan etmeyi planlıyoruz derdimiz bu. Diğer bölgelerde istikrar sağlandıkça dönüşler artacak ve mülteci akını sebebiyle karşılaştığımız sosyal ve ekonomik sorunlar da kendiliğinden çözüm yoluna girmiş olacaklar. Görüldüğü gibi ümitvar olmak için sebebimiz çok, yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi kardeşliğimizi güçlü tutalım. Bilhassa AK Parti'ye yönelik siyaset mühendisliği oyunlarına karşı uyanık olalım ve asla saflarımızda gedik açılmasına izin vermeyelim."

Erdoğan, meydanlarda, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerini hatırlatarak, "Onun için de ne yapacağız; bir, iri, diri olalım, hep birlikte kardeş olalım ve Türkiye olalım. AK Parti ne kadar güçlü ve icraatçı olursa Türkiye de o derece etkili ve operasyonel şekilde yoluna devam edecektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber