Kaşıkçı sağ çıkarılsaydı, villaya götürülecekti

Ulaşılan ses kayıtlarına göre Cemal Kaşıkçı, Başkonsolosluk'tan sağ çıkarılsaydı Suudi işadamı Ghozan'ın Yalova'daki villasına götürülecekti. Tim lideri Mansur Ebu Hüseyin, Ghozan'a İstanbul'dan villaya ne kadar zamanda ulaşabileceğini sordu.

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 12 Eylül 2019 08:17, Son Güncelleme : 12 Eylül 2019 08:20
Kaşıkçı sağ çıkarılsaydı, villaya götürülecekti

İstihbarat Bölümü Kaşıkçı'nın öldürülmediği ve Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndan canlı çıkarıldığı senaryoda infaz timinin ne yapacağını gösteren, MİT'in elde etteği ses kayıtlarına ulaştı. Kayıtlara göre 1 Ekim 2018'e infaz timi lideri iİstihbaratçı General Mansur Ebu-Hüseyin, Yalova'da bir çiftlik evi bulunan ve Ghozan olarak bilinen Suudi işadamı ile iletişime geçti. Ebu-Hüseyin, Ghozan'a evin İstanbul'a ne kadar mesafede yer aldığını sordu. Ghozan, Mansur Ebu-Hüseyin'e şu cevabı verdi: "Köprü (Osman Gazi Köprüsü'nü kast ediyor) açıldı. Otobandan oraya varmak bir saat on beş dakika sürüyor. Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan 45 dakika sürüyor." İstihbaratçı general "Orada kimse var mı?" diye sorunca Ghozan "Hayır, kimse yok. Sadece bir bekçi var" deyince Ebu Hüseyin de bunun üzerine "Çok güzel" yanıtını verdi. Kaşıkçı cinayeti üzerine çalışan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sonradan yaptığı araştırmalar Kaşıkçı'nın öldürülmeden Başkonsolosluk'tan çıkarıldığı olası bir senaryoda Yalova'daki bu villaya götürüleceği sonucuna ulaştı. Bu yüzdendir ki Yalova'nın Termal ilçesine bağlı Samanlı köyünde bulunan bu villa 26 Kasım 2018'de polis tarafından aranmıştı. Ancak villada Kaşıkçı'ya ve cesedine ait herhangi bir bulguya rastlanamamıştı. Zira vahşi cinayette asıl senaryo uygulanmış, yani Kaşıkçı öldürüldükten sonra cesedi ortadan kaldırılmıştı. Suudi işadamının hukuk danışmanı olaydan sonra müvekkilinin Türkiye'de 1 milyar TL civarında yatırımı bulunduğunu, Yalova'da 500 milyon TL değerinde bir turizm ve konut projesinin yapımını devam ettirdiğini bildirdi ve Yalova'daki aramadan sonra Türkiye'ye gelmeye çekindiğini, hatta yatırımlarını Türkiye'den çekmek durumunda kalabileceğini de iddia etti. Bu örtülü gözdağı üzerine işadamı, infaz timi lideri Mansur Ebu Hüseyin ile telefonda görüştüğü bilgisinin sorulması üzerine şunları söyledi:

İNFAZ TİMİ LİDERİNİ TANIYORDU

"Mansur Ebu Hüseyin'i 15 yıl öncesinden tanırım. 1 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde olduğum gün beni aradı. Kendisinin Türkiye'ye geldiğini belirterek Türkiye'den bir isteğim olup olmadığını sordu. Herhangi bir isteğim olmadığını ve ailesi ile birlikte Türkiye'de olduğunu düşünerek kalmak isterse Yalova'daki evimi kullanabileceğini kendisine izah ettim. Kendisi bana ne için İstanbul'a geldiğini söylemedi, ben de kendisine niçin İstanbul'da olduğunu sormadım. Daha önceden Mansur ile Türkiye'de hiç görüşmemiştim. Suriye'de savaştan önce Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde devlet görevlisi olarak tanıdığım Mansur Ebu Hüseyin haricinde Kaşıkçı cinayetine karışan hiçbir şahsı tanımıyorum. Ancak Cemal Kaşıkçı cinayeti basına yansıyınca şahısların isimlerini medyadan duymaya başladım." Suudi işadamının Türkiye'ye Kaşıkçı cinayeti için diplomatik pasaportla gelen cinayet timi lideri Mansur Ebu Hüseyin'in 1 Ekim 2018'de saat 16:45'te 966559610696 IMEI numaralı Suudi Arabistan GSM hattını kullanarak Ghozan ile telefon irtibatı kurması dikkat çekmişti.

CİNAYET BULGULARINI TUBEYKİ YOK ETTİ

ADLİ Tıp Uzmanı Salah Muhammed el Tubeyki cesedin Başkonsolosluk binasından beş valizle çıkarılmasından önce cesedi parçalayan ve sonrasında da cinayetten kalan izleri yok eden kişiydi. İstihbaratçı General Mahir Abdulaziz Mutreb, Riyad'daki gizli duruşmalarda verdiği ifadede Turki Al Şehri, Waled El Şehri ve Faad Albalawi'nin ceset parçalarını siyah poşetlere koyarak konsolosluğun önünde bekleyen siyah Mercedes marka aracın bagajına konulduğunu söyledi. Ancak kamera kayıtları, Mutreb'in ifadesinin aksine ceset parçalarının Mercedes Vito'ya konulduğunu gösteriyor. İfadenin kalan bölümünde infaz timinin, bu aşamadan sonra Sky Prime Aviation adlı devlet ait şirketin uçaklarına binerek Dubai ve Kahire üzerinden Riyad'a gittiği belirtiliyor. Timin doğrudan Riyad'a gitmemesinin sebebi cinayet şüphesini kendilerinden uzaklaştırmaktı. Ancak Türk istihbaratı ve emniyeti titiz bir çalışmayla tüm tim üyelerinin bağlantıları ayrıntılarıyla açığa çıkarıldı.

SABAH'IN YAZI DİZİSİ DÜNYA BASININDA

CEMAL Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından SABAH gazetesinin başarılı yayınları dünya basınında yer bulamaya devam ediyor. Dünya basını bu kez de SABAH'ta yayınlan infaz timinin cinayet anındaki ses kayıtlarının dökümünü de içeren yazı dizisine geniş yer verdi. Alman DW ajansı, Kaşıkçı'nın son sözlerini başlığına taşırken, İngiliz Guardian gazetesi ise Mahir Abdülaziz Mutreb'in Kaşıkçı'ya "Seni Riyad'a geri götüreceğiz, eğer gelmezsen, sonunda ne olacağını biliyorsun" dediği aktarıldı. BBC ise ilaç verilen Kaşıkçı'nın kendini kaybetmeden önce "Ağzımı kapatmayın. Astımım var. Yapmayın, beni boğacaksınız" sözlerini haberine taşıdı.

Abdurrahman Şimşek/ Nazif Karaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber