AYM'den adaylık sürecinde kınama cezası alan memur için önemli karar

Başvurucu, Yargıtay Başkanlığı bünyesinde zabıt katibi (aday memur) olarak görev yapmakta iken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma kapsamında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 3 ay hapis, adli para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Savcılık aday memurun görevli olduğu Yargıtay'a konu ile ilgili olarak yazılı bilgi vermiş, akabinde başvurucu hakkında idari soruşturma başlatılmıştır. Yürütülen soruşturma sonucunda; memuriyet hizmeti dışında devlet memurunun itibarını sarsıcı davranışta bulunduğu, hatta bu davranışlarında ısrarcı olarak aynı eylemlerine devam ettiği gerekçesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-d maddesinde yer verilen "Hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinin sabit olduğu ve bu sebepten dolayı KINAMA cezası ile cezalandırılarak aday memur statüsünde olan başvurucunun 657 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi uyarınca memuriyetine son verilmiştir.

Başvurucunun idari mahkemeler ve Danıştay nezdinde açılan davalar aleyhine sonuçlandığından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmuştur.

Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede özetle;

1- Başvurucunun kınama cezası ile cezalandırılmasına dayanak olan telefon konuşmaları ve Facebook paylaşımlarının aday memur olarak göreve başladığı tarih öncesine ait olduğu, davacının özel hayatına ilişkin konuları meslek hayatına olumsuz şekilde yansıtarak kamu hizmetlerinin yürütülmesine engel olabilecek düzeyde bir tespitin yapılamadığı,

2- Kınama cezasına esas teşkil eden olayların kişinin özel hayatı ile ilgili olduğu, ancak alt derece mahkemelerde başvurucunun eylemlerinin mesleki hayatı ve aday memur olarak görev yaptığı kurum üzerindeki olumsuz etkilerinin gerekçeli bir şekilde açıklanmadığı,

3- İnceleme ve yargılama sonucunda başvurucunun eylemlerinin mesleğine bir etkisinin bulunup bulunmadığının ortaya konulamadığı,

4- Memuriyetten çıkarılma işleminin temelini oluşturan başvurucuya verilen kınama cezasının sonuçları itibarıyla ölçüsüz olduğu, alınan kararla bireyin kaybı arasında adil bir dengenin sağlanmadığı,

5- Tüm bu gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi başvurucunun Anayasa'nın 20 inci maddesinde güvence altına alınan ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNE,

Karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesinin kararının tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ.