İmamoğlu: Sadece 1300 çalışanı işten çıkardık

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'nin 80 bin personele sahip olduğunu belirterek sadece 1300 kişiyi işten çıkardıklarını açıkladı. İmamoğlu, bu kişilerin büyük çoğunluğunun da iki seçim dönemi arasında alındığını belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Eylül 2019 00:57, Son Güncelleme : 18 Eylül 2019 01:00
İmamoğlu: Sadece 1300 çalışanı işten çıkardık

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

'MAZBATAMIZ ELİMİZDEN ALININCA BİNLERCE İNSANI NEYE İSTİNADEN İŞE ALIYORSUNUZ'

-Son 30 yılın en büyük işsizlik rakamlarına ulaştık, devletin raporları da bunu söylüyor. (İşten çıkarılanlar meselesi) Bir iş yerinin disiplinine uymayan, yöneticisine hakaret eden, toplumsal değerlere ters düşen tavır ve davranışlarda bulunan insanlar da var. Bir de üst düzey yönetimde çalışmak istemediğimiz insanlarla yolumuzu ayırdık. Bir de 31 Mart-23 Haziran arası işe alınanlar.

-Birincisi isimleri bilmem, ikincisi WhatsApp'tan bir hemşehrimiz yazmış, 4 yıldır Medya AŞ'de muhabirmiş. Bizim çalışma arkadaşlarımız, kurumlarda mevcuttur, çalışmak istemediğiniz bazı insanlarla bahsettiğim şeylerden olabilir, haklarını vererek yolunuzu ayırabilirsiniz. Siz 31 Mart seçimine 20-25 gün kala niye eleman alırsınız? 31 Mart-23 Haziran arasında alınan eleman sayısı 1558. Ben 18 gün görevde kaldım değil mi? Ne yaptım, bir kişi bile işe almadım. Siz 6 Mayıs'ta bizim mazbatamız elimizden alınınca binlerce insanı işe alıyorsunuz, neye istinaden? Bu seçime dönük bir hamledir. Ben elbette gösteri yapan masum insanlara üzülüyorum ama onlara biz haksızlık yapmadık. Onlara yanlışı yapan o seçim döneminde onları işe alanlardır. 31 Mart seçimine 1 ay kala işe alınan kişi sayısı 820. 31 Mart günü seçim var, 29 Mart Cuma günü bile insanları işe alıyorsunuz, nedir yani bu. Ben Beylikdüzü'nde talimat verdim eylül ayında, acil ihtiyaçlar hariç tek bir kişi bile işe almayacaksınız. Dolayısıyla o gösteri yapanları mağdur eden biz değiliz, mağdur eden hiçbir şekilde ilana çıkılmadan, halka duyurulmadan ihtiyaç dışı işe alınan insanlarla ilgili bir süreçtir. 2378 kişi işe alınmış, yaklaşık 1300 kişiyle de ilişiğimiz kesilmiş. Örneğin, 15 Temmuz kahramanı kovuldu deniyor, kendisi ayrıldı. Niye ayrıldı, görev yerinde değişiklik yapıldı ve beğenmedi, kendisi işten ayrıldı. Ben insan kaynakları master'ı yaptım. 89 yılı itibariyle Bağ-kur'luyum. Babam beni bir emekçi olarak yetiştirdi. Çalışanın halinden ben anlarım, hak yemem, hakkımı da yedirtmem. Kimsenin hakkının yenmesine müsaade etmem, toplumun hakkını da birilerine yedirtmem.

'13 İŞÇİ İÇİN İLANA ÇIKILDI, GELEN BAŞVURU SAYISI 5 BİN CİVARI'

-Medya AŞ 13 kişi eleman alacak, ilana çıkacaksınız dedim. Söz verdik, süreci böyle yöneteceğiz. 13 arkadaş için ilana çıkıldı, gelen başvuru sayısı 5 bin civarı. Bütün bu süreçleri unutturup sabahtan akşama kadar belediye önünde davul çalınıyor, böyle bir gösteri olmaz, böyle bir hak yoktur. Buna müsamaha gösteriyor ama bir başkası AKP'nin önüne gidiyor, yaka paça tutuklanıyor. CHP'nin önünde afiş asılıyor, 'Ey Kılıçdaroğlu' diye, siyasi arenalara dönüştürmek hoş değil. Bakın ben emek üzerinden siyaset yapmadım, insanlara söz verdim, ben bu kentin kurumunun kapılarını liyakate açacağım dedim. Bakın gençler bana sarılıyorlar 'artık ben hayallerimi bu kentte kuracağım' diyor. İnsanlar ben çalışırsam olur, emek verirsem olur demesi için adaletli olunması lazım. 130 bin kişi KHK'lı, memuriyetten men edildi, 46 kişi intihar etti, yani bu süreçler sağlıklı gelişecek, bizim bu sürecimize dair laf yetiştirecekler, vekiller gelip şov yapacak, gelen bir vekilin bizden nasıl maaş aldığıyla ilgili kayıtlar var. Ben İstanbul halkına adil olmaya söz verdim, partizanlığı söküp atacağım dedim. Gidip bir partiye kayıt yap, il ilçe başkanı onay verirse işe gir, o devir bitti kardeşim. Hangi partili olduğuna bakmaksızın işe gireceksin. Benim on binlerce çalışanla bir derdim mi var, yok. Tespit ettiğimiz çalışanlarla ilgili işlem yapıyoruz, milletin hakkını birilerine yedirmeyeceğiz. Çıkarırken üzülüyorum ama onlara yanlış yapanlar işe alanlardır.

'BİZİ MANŞETLERDEN DÜŞÜRMEYEN GAZETELERİN NASIL ÇIKTINI BEN BİLİYORUM'

-Her şey bütünüyle incelenecek, biz ispiyonları değil, belgeli ispatlı hususlar var ise onlara göre hareket ediyoruz. Kanuna aykırı hiçbir işlemimiz olmaz. Bizi manşetlerden düşürmeyen gazetelerin nasıl gazete çıkardıklarını ben biliyorum. Nasıl insanları kapının önüne koydukları. Ben öyle birisi değilim, kamu yöneticisiyim. Kimse bizim vicdanımızdan ve adaletimizden şüphe etmesin. Temsilcileri geldi, oturduk konuştuk, başvurun dedim. İhtiyacımız olacak, duyuru yapacağız dedim, hakkınızsa size teslim ederiz dedim. Bir partinin önünde gösteri hakkını kullanacaksın, diğer partinin önünde yaka paça gözaltına alınacaksın, böyle bir şey değil. Biz bu topluma vicdanlı yönetici olma konusunda söz verdik.

-Siyasi tercih şu mudur? Hakaret, küfür edeceksin, tutanağın varsa onla ilgili işlem de yapılır. Bahsettiğimiz şey 1300 kişi, 94 yılında çıkarılandan daha az. O dönemle bu dönem arasında dörtte bir çalışan farkı var. O yüzden bize buradan gelmesinler, biz adiliz. Kimsenin siyasi geçmişini de sorgulamam, bundan sonra yapılan her hizmetin tanımı bana ait değildir, İstanbul halkınındır. Bir partiye de ait değildir, siyasi parti bir hizmetin sahibi olabilir mi? Başarılı olmak zorundadır, yapar alkışlarız. Biz partizanlığı bitirmek, tümüyle bir partinin başındaki insanı metafor haline dönüştürmek döneminin dışında bir dönemi başlatmak için yola çıktık. Kimin partiye bakışı şusun busu beni ilgilendirmez. 80 bin çalışan var, bahsettiğimiz şey 1300 kişi, biz mobbingden falan anlamayız.

-Eskiden görev yapanlar da bilir ki bir şirketten maaş alanın başka bir şirketten maaş alma hakkı yok. Birden fazla görev olabilir ama birden fazla maaş olmaz. Yapılan görevlendirmeler istifa edenlerin yerine hızlıca atanmış ve genel müdür atanmasıyla ilgili yapılmış atamalar. Yakın çevremizden bir kısım insanları görevlendirdik, bahsedilen 3-4 maaş öyle bir şey yok. Bahsedilen rakamların yarısı kadar bile maaş alan arkadaşımız yok. Süreç bittiğinde şeffaf şekilde açıklayacağız. Kadromuz toparlanıyor, atamalarımız devam ediyor. Ben belediye başkanı olarak kendi aracımla sokak sokak geziyorum, benim kendi bakışım. Bir başkasının makam aracını kullanması yanlıştır diye değil. Belediye başkanlığı meslek değildir, görevdir. Görev dışında profesyonel tecrübesiyle atadığımız bürokrasi var, onlar siyasi insanlar değil. Bunların da bugünkü ortamda performans ölçümü ve konumuna göre herkesin aldığı ücreti kamuoyuyla paylaşmak bizim boynumuzun borcudur.

-Geçmiş dönemde görev alan arkadaşlara dedim ki yanlış yapıyorsanız, istifa etmelisiniz. Eden arkadaşlara da teşekkür ettim ve atamaları yaptık ama bitmiş değil. Bir şirkete genel müdür atayıp, o şirkete hakimiz diyen yanlış konuşur. Zamana ihtiyacımız var ama hızlı hareket ettiğimiz de ortadadır. Yenilikçi hareketler de yapacağız, iştiraklerimizin kabiliyetlerini de artıracağız. Potansiyelinin 10'da 1'i iş yaptığını düşündüğümüz iştiraklerimiz var. İyi arkadaşlarımızı atadığımızı düşünüyorum. Onlar bize görev yapacaklar, takım ruhuyla devam ediyoruz. Bilinsin ki işin başındayız. 77 gündür belediye başkanlığını yönetiyoruz, sanki 1 yıldır, 6 aydır görevdeymişiz gibi bir bakış var. Bu bizim hararetimizi, coşkumuzu artırıyor. Ama bilinsin ki biz 77 gündür belediye başkanıyız.

'TAŞERONLARA GENEL BAKIŞIMIZ OLUMSUZ'

-Taşeronlara genel bakışımız olumsuz. Biz isteriz ki kendi elemanımız olsun. Tümüyle kendi elemanımız olsun isteriz. Bunu bir anda düzeltiriz deme şansına sahip değiliz. Çok tartışılan İSMEK konusu da böyle bir soru. Örneğin İSMEK kurumu yıllardır bir şirkete ihale edilerek çalışanlarını onun üzerinden, hatta birçoğu yarı zamanlı işlem yapılan bir sürece dönüşmüş. Biz muazzam bir düzenlemeye gideceğiz. Neymiş İSMEK kapatılacaktır? Nereden çıktı, biz büyütmeye geldik. Toplumun taleplerine cevap vermesi için hassasiyetle yöneteceğiz. Sağda solda medyayla işi olan bir kurumun ihalesini aldığı bir sistemle değil, -ben ziyaret edeceğim diye İSMEK'in kapatıldığı günleri yaşadım, oraya gidip insanların elini sıkmayayım diye- iş ve meslek edinme adına hizmet eden bir kuruma dönüşecek İSMEK. Kuruma ait çalışanları olsun istiyoruz, yarı zamanlı çalışanlarımız da olacak. Sağda solda bazı konuşulanlar var. Biz bir anda tümünü dönüştüremeyiz ama çalışmalarımız olacak. Deprem dayanıklılığı olmayan yapılarda İSMEK'in kurs vermesine müsaade etmeyeceğim. Belediyeler tahsis etmiş oldukları alanlarla ilgili bir takım sözleşmeleri iptal ettiler. Biz gerek kendi alanlarımızda, vurguluyorum depreme dayanıklı binalarda İSMEK'te hizmete devam edeceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber