Türkiye tek yürek olmuşken 4 STK'nın açıklaması tepki çekti

Türkiye'de siyaset, iş, sanat ve spor dünyası tek yürek Barış Pınarı Harekatı'na destek olurken, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin harekatı 'macera' olarak değerlendirmesi büyük tepki çekti

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 12 Ekim 2019 12:16, Son Güncelleme : 12 Ekim 2019 12:32
Türkiye tek yürek olmuşken 4 STK'nın açıklaması tepki çekti

Türkiye tek yürek olup Barış Pınarı Harekatı'na destek verirken, bazı sivil toplum kuruluşlarının harekatın karşısına dikilmesi dikkat çekti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılan ortak açıklamada, Türkiye'nin güneyindeki terör koridorunu ortadan kaldırmaya yönelik harekat "macera" olarak nitelendirildi.

BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ortak açıklamasında yer verilen "Böylesi bir askeri maceranın hiçbir sorunu çözmeyeceğini, aksine ülkemizin temel sorunlarını derinleştireceğini görenler için, göz göre göre susma zamanı değildir" ifadeleri sosyal medyada büyük tepki gördü.

Sosyal medya kullanıcıları, teröre destek olarak nitelendirdikleri açıklamaları kınadıklarını söyledi. Kullanıcılar tarafından yapılan paylaşımlarda, "Bir gün ekmeğini yediğiniz bu aziz milletin tarafında olun. Çok mu zor." ifadeleri yer aldı.

"TERÖR EYLEMLERİNE SESSİZ KALANLAR, ŞİMDİ BARIŞ HAVARİSİ OLDULAR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, TTB, DİSK, KESK ve TMMOB tarafından Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yapılan ortak açıklamaya sert tepki gösterdi. Dağ, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Bu süreç içerisinde tüm ülke gönül birliği yapmışken, bu kimselerin durdukları yer, PKK'nın siyasi uzantısı gibi hareket eden HDP'nin durduğu yer ile aynıdır. Maalesef PKK'nın her türlü terör eylemine sessiz kalanlar, şimdi barış havarisi oldular."

"ÜLKEMİZE VE BÖLGEYE BÜYÜK BEDELLER ÖDETTİ"

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ortak açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

"Bizler bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, şehir plancıları ve hekimleri olarak tehlikenin farkındayız.

Türkiye'yi yönetenlerin yıllardır tüm uyarılara kulak tıkayarak, ve hatta uyarıda bulunanları 'hain' ilan ederek Suriye'deki savaşa müdahil olmaları ülkemize ve bölgeye bugüne kadar büyük bedeller ödetti.

Dört yıl önce bugün, 10 Ekim 2015'te Ankara'da Emek-Barış-Demokrasi mitinginde yaşanan ve 103 insanımızı yitirdiğimiz katliam, bu ağır bedellerden sadece biridir. Orta Doğu'daki savaş politikalarının besleyip, büyüttüğü, Türkiye'de yüzlerce insanımızı aramızdan alan katliamları gerçekleştiren IŞİD'in, dünyanın dört bir yanından gelen ve yurttaşı oldukları hiç bir ülkenin geri almak istemediği binlerce üyesinin 'gardiyanlığı' gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız.

Emperyalist güçlerin kapışma alanı haline gelen bir bataklıkta, emperyalist güçlerle girilen pazarlıklarda izin verilen bir kapsamda, onların sattığı ve satacağı silahlarla, hepimizin geleceğini tehdit edebilecek tehlikeli vaatlerde bulunarak, üstelik başka bir ülkenin toprağında askeri bir operasyona girişmenin kimin ihtiyacına yanıt verdiği büyük bir soru işaretidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber