Erdoğan -Trump görüşmesinde masada hangi konular olacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Trump ile tabii ki Suriye'de güvenli bölge ve mültecilerin kendi topraklarına geri dönüşü konularını masaya yatıracağız. Gerek S-400, gerek F-35, gerek 100 milyar dolarlık ticaret hacmi meselelerini ele alacağız. FETÖ ile mücadele ve Halkbank konusunu da görüşeceğiz" dedi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 08 Kasım 2019 14:04, Son Güncelleme : 08 Kasım 2019 14:09
Erdoğan -Trump görüşmesinde masada hangi konular olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Macaristan dönüşünde medya mensuplarına açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın gündeme dair yaptığı açıklamalar ve sorulara verdiği cevaplar:

Budapeşte'de gerçekleştirdiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısında Macaristan'la siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerimizi ve Suriye başta olmak üzere bölgesel konuları ele aldık. 2018'de 2,5 milyar dolar civarında seyreden ticaret hacmimizi 6 milyar dolara ulaştırma konusunda irade beyanında bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanı Janos Ader ve Başbakan Viktor Orban ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdik. Toplam 10 anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalar stratejik ortaklığımızın ahdi zeminini güçlendirecek ve bize yeni fırsat kapıları açacaktır.

Macaristan AB ülkeleri içerisinde bizi en iyi anlayan ve birçok konuda her zaman yanımızda olan bir ülke. Bunu 15 Temmuz ve Barış Pınarı Harekatında da gösterdi. Sayın Başbakan Orban, birçok uluslararası toplantıda net tavrını ortaya koydu. Macaristan Türkiye'nin AB'nin güvenliği ve bölgenin istikrarı için oynadığı kilit rolün farkında olan bir ülke ve NATO'da da bizim stratejik ortağımız.
Maalesef Avrupa'da ufuk daralmasına, stratejik aklın devre dışı kaldığına ve Türkiye'ye karşı ön yargılı tavırların sergilendiğine şahit oluyoruz. Bunun en son örneğini Barış Pınarı Harekatına yönelik tepkilerde açık bir şekilde gördük. Biz haklı davamızı her platformda anlatmaya devam edeceğiz.

Macaristan'ın AB üyelik sürecimize destek vermesini önemsiyoruz. NATO'da da güçlü bir işbirliğimiz var. FETÖ ile mücadele konusunda önemli mesafe aldık. Maarif Vakfı burada önümüzdeki yılın Eylül ayında eğitim öğretime başlayacak şekilde planlamasını yapmış vaziyette. TİKA tarafından restore edilen Gülbaba Türbesini geçen yıl açmıştık. Açılıştan bu yana 70 bin ziyaretçi uğramış. Bu ziyaretimizde de Osmanlı minyatür sanatı ile alakalı Okçular Vakfının bir sergisini açma ve gezme fırsatını bulduk. Bunlar Macar halkı ile olan tarihi bağlarımızı geleceğe taşımamıza imkan sağlayacaktır. Ayrıca 15 Türk, 15 Macar işadamıyla yaptığımız toplantıda gerek ikili gerekse üçüncü ülkelerle yapılabilecek yatırımları gözden geçirdik. Bu temaslarımızda, Macaristan'ın Barış Pınarı Harekatına verdiği destekten duyduğumuz memnuniyeti de ifade ettik. Pek çok ülke haklı olduğumuzu biliyor, bazıları ise oyunları bozulduğu için rahatsız oluyor.

Önceki akşam Sayın Trump'la bir görüşmemiz oldu. Bu telefon görüşmemizden sonra 13 Kasım'da ABD'ye gitme kararını verdik. Arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız değerlendirme sonucunda, bu ziyaretin önemli olduğunu ve bu ziyaretle Barış Pınarı Harekatının şu an geldiği noktayı yüz yüze değerlendirmenin faydalı olacağına inandık. Bunu zaten Sayın Trump'la telefon görüşmemizde kendisine de ifade ettik. Ayın 13'ünde bugüne kadar ele aldığımız ve almadığımız birçok konuyu yüz yüze görüşmenin faydalı olacağına inandık. Tabi ki Suriye'de güvenli bölge ve mültecilerin kendi topraklarına geri dönüşü konularını masaya yatıracağız. Gerek S-400, gerek F-35, gerek 100 milyar dolarlık ticaret hacmi meselelerini ele alacağız. FETÖ ile mücadele ve Halkbank konusunu da görüşeceğiz.

Malum, Pence'in Pompeo ile gelişinde 120 saat içerisinde teröristlerin bölgeyi terk etmesi konusunda mutabık kalmıştık. Şu ana kadar bunlar bölgeyi terk etmiş değiller. Aynı şekilde Rusya ile yaptığımız Soçi mutabakatında da 150 saat içinde teröristlerin bölgeyi terk etme sözü vardı. Onlar da bunu yerine getirmediler. Burada birçok sıkıntıyı yaşamaya devam ediyoruz. ABD ile stratejik ortaklığımıza sığmayacak bazı gelişmeler bizi ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunu aşabilmek için de bu ziyaretin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle sözde Ermeni yasa tasarısı ve yaptırım tehditleri ile bizi yıldırmaya çalışma gayretleri var. Sayın Trump'ın da bunun farkında olduğunu önceki akşamki telefon görüşmesinde de hissettim. "Bugüne kadar bu nasıl oldu?" diye sordu. Bu soru üzerine ben de "Ben bugüne kadar oğul Bush ve aynı şekilde Obama ile de çalıştım. Şimdi de sizinle çalışıyorum. O dönemlerde onlar bu işi komisyona havale ederlerdi ve komisyondan dönerdi. Şimdi ise komisyonu by-pass ettiler ve kongreye gönderdiler. Direkt böyle bir durumla karşı karşıyayız" dedim. Kendisi "Ben bunu inceleyeceğim ve arkadaşlarla konuşacağım" dedi.

Kendisinin şu ifadesi de manidardı; "13 Kasım ziyareti için iyi bir hazırlık yapıyoruz" dediler. Biz de bu iyi hazırlığa karşı kendimiz de iyi bir hazırlık yapıp gideceğiz. Temennim odur ki gerçekten başarı bir ziyaret olur. Bu ziyaretle de hayırlısıyla oradan döneriz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber