YPG'li teröristler 'güvenli bölge'de cirit atıyor

Haber Merkezi - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı'nın başarıya ulaşmasının ardından ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara rağmen sahada yaşananlar kafalarda soru işaretleri doğuruyor. Soçi ve Ankara mutabakatlarının üstünden üç hafta geçerken, terör örgütü YPG/PKK'nın belirlenen bölgelerden tam olarak çekilmediği, TSK ve SMO'ya yönelik taciz atışları ve ihlallerinin sürdüğüne dikkat çekiliyor. Uzmanlar, güvenli bölgede terör örgütünün varlığının sürmesi halinde ara verilen Barış Pınarı Harekatı'nın kaldığı yerden devam edebileceğine işaret ediyor.

ABD SÖZÜNÜ TUTMADI

Gazetemize konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, ABD'nin verilen sözleri yerine getirmediğini ve Rusya'nın da terör örgütü YPG'yi kullanmak istediğini belirtti. Prof. Dr. Bilgin şunları söyledi: ABD ile yapılan mutabakatlar çerçevesinde, Trump, askerlerinin Suriye'den çekeceğini belirtti. Ancak gördük ki ABD, kendisi için riskli olan bölgelerden daha az riskli olan petrol bölgeleri Rakka ve Deyrizor'a çekildi. Rusya ise petrol rezervinin olduğu Haseke'de. Suriye'de şu anda bir enerji savaşı olduğunu da görüyoruz.

ABD bir taraftan Türkiye ve Rusya'nın iş birliğini önlemeye çalışıyor, diğer taraftan da PKK/YPG'yi elinde tutuyor. Birçok yerin ABD eliyle Rusya'ya verildiğini gördük. YPG, Türkiye-Suriye sınır hattı boyunca 30 kilometrenin gerisine çekilecekti, bunun da olmadığını görüyoruz. ABD'nin verdiği sözlerde stratejik açık ortaya çıktı. Bu stratejik açık sebebiyle Türkiye, Rusya ile de mutabakat yapmak zorunda kaldı.

KIBRIS HAREKATI KADAR ÖNEMLİYDİ

Rusya ise rejimle birlikte hareket etmenin avantajını kullanıyor. Türkiye'nin ve ABD'nin Suriye'de etkisinin azalmasını istiyor. Rusya, PKK/YPG'yi kullanmak istemesi ve Esad rejimi ile hareket etmesi noktasında Türkiye ile ters düşüyor. Türkiye açısından baktığımızda ise Barış Pınarı Harekatı ile büyük bir kazanım elde ettik. Küresel güçlerin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istedikleri terör koridorunu parçalamış olduk. Bunun Kıbrıs Barış Harekatı kadar önemli bir harekat olduğunu belki de ilerde tarihçiler yazacaktır.