'Asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemeli'

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat: 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır. Asgari ücretle çalışmak durumunda olan milyonlarca işçi ve ailesi, bu çalışmaların olumlu sonuçlanmasını beklemektedir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Aralık 2019 15:57, Son Güncelleme : 02 Aralık 2019 15:58
'Asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemeli'

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, "2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır. Asgari ücretle çalışmak durumunda olan milyonlarca işçi ve ailesi, bu çalışmaların olumlu sonuçlanmasını beklemektedir." dedi.

Irgat, 2020'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısında, toplumun büyük çoğunluğunun Komisyon çalışmalarının sonucunu merakla beklediğine dikkati çekti.

Asgari ücret düzeyinin, idari para cezalarından sosyal güvenlik primine esas günlük kazancın alt sınırına, işsizlik ödeneğinden bireysel emeklilik sistemi katkı payına, asgari geçim indiriminden isteğe bağlı sigortalılığa kadar uzanan birçok alanı etkilediğini vurgulayan Irgat, şöyle konuştu:

"Fakat asgari ücret alarak yaşamlarını sürdürmek zorunda olan çalışanların beklentisi çok daha farklı. Her alanda devam eden fiyat artışları karşısında geçim şartları giderek ağırlaşmaktadır. Çalışanların ve ailelerinin geleceğe dair umutları kaybolmamalıdır. Yarın enflasyondaki son durum devletin istatistik kurumunca açıklanacak. Vurgulamak gerekir ki resmi enflasyon ile halkın enflasyonu arasındaki fark giderek artmaktadır. Hissedilen ve yaşanılan enflasyon daha yüksektir. Doğal gaz ve elektrik gibi dar gelirli kesimin harcamalarında ağırlığı olan hizmetlerdeki fiyat artışı dayanılmaz boyutlarda olmuştur. Gıda fiyatlarındaki artışın aile bütçesine getirdiği yük, mutfak harcamasında bile kısıntıya neden olmuştur."

- "Bekar bir işçinin yaşam maliyeti 2 bin 578 lira"

Fiyat artışları söz konusu olduğunda temel alınan artış oranının, ücret artışlarında geçerli olmadığını anlatan Irgat, "Diğer bir ifadeyle, ücretli çalışanlardan alırken ölçü kepçe olurken verirken kaşıktır. Asgari ücret kadar bir gelirin vergi dışı bırakılması tüm emek örgütlerinin ortak talebidir. Ancak yıllardır bu konuda adım atılmamıştır." ifadelerini kullandı.

Irgat, ücretli çalışanların yetersiz olan gelirlerinin enflasyon karşısında iyice eridiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Asgari ücret daha tespit edilirken eksiktir. 2019 yılı asgari ücret belirlenirken, görev verilen istatistik kurumu tek bir işçinin geçim ücretini net 2 bin 213 lira 40 kuruş olarak hesaplamıştır. Bu tutar, daha tartışma konusu olurken, Komisyon asgari ücreti bu tutardan yaklaşık 200 lira daha düşük olarak ilan etmiştir. Aradaki fark ya harcamaları kısarak, yaşama standardını düşürerek karşılanmaya çalışılmakta ya da borçlanılarak gelecekteki gelire ipotek koyulmaktadır. Türk-İş, geçtiğimiz hafta açıkladığı araştırmasında, bekar bir işçinin yaşam maliyetini aylık net 2 bin 578 lira olarak belirlemiştir. Bekar bir işçi için geçerli asgari ücret ile yapılması gereken harcama arasındaki fark giderek artmıştır. Asgari ücreti geçmiş bir yılın seviyesiyle kıyaslayarak enflasyonun üstünde belirlendiği ileri sürülebilir. Simit-çay hesabı da yapılabilir. Yumurta karşısında satın alma gücünün arttığını söylemek de pekala mümkündür."

- "İşsizlik sorunun temelinde mali politikalar bulunmakta"

Halen geçerli olan asgari ücretin bekar bir işçi için günlük net 67 lira 36 kuruş olduğuna dikkati çeken Irgat, asgari ücretin pazarlık ücreti olmadığına işaret etti.

Asgari ücretin ülkede uygulanmakta bulunan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansıması olduğunu dile getiren Irgat, şu değerlendirmede bulundu:

"Çalışanlar ve ailelerinin geçimine 'yetecek' ücret, Komisyon çalışmalarının temel amacı olmalıdır. Ancak ülkenin 'ekonomik şartları' gerekçe yapılarak asgari ücret düşük belirlenmek istenmektedir. Oysa ülkenin ekonomik kurumları, resmi rapor ve açıklamalarında olumlu gelişmelere işaret etmektedir. Bu veriler Komisyon çalışmalarında da sosyal taraflarla paylaşılmaktadır. Ama söz konusu asgari ücret olunca yine işçiden fedakarlık beklentileri gündeme taşınmaktadır. İşsizlik baskısı, yeni çalışma alanlarının sağlanmasında karşılaşılan güçlükler, aynı gemide olduğumuz hususu ön plan çıkarılmakta.

Türkiye'de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçilerin olumsuz bir etkisi söz konusu değildir. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. Ücretli kesimin işsizlik riskine karşı oluşturulan işsizlik sigortası fonu, işveren kesimine sağlanan teşvik ve muafiyetlerin kaynağı haline getirilmiştir. Asgari ücretliden kesilen vergi kadar bir tutar, işverenlere sosyal güvenlik prim indirimi olarak verilmektedir."

- "Komisyon çalışmalarında belirleyici olan hükümetin yaklaşımı"

Nazmi Irgat, asgari ücretin önemli bir sosyal politika aracı olduğunu, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak hükümetin tercihini dar ve sabit gelirli kesimden yana yapması gerektiğini söyledi.

İnsanların çaresizliği ile yüksek işsizliğin, asgari ücreti düşük belirlemenin gerekçesi yapılmaması gerektiğini dile getiren Irgat, söyle devam etti:

"Dünyada gelişmiş ilk 20 ülke içinde olan Türkiye, bu performansını asgari ücret seviyesinde de göstermelidir. Avrupa Birliği ülkeleri asgari ücret sıralamasındaki yeri ülkemizin konumuna yakışmamaktadır. Dünyanın her ülkesine kaliteli mal ve hizmet ihracatı yapan Türkiye, ücret ve çalışma şartları, örgütlenme düzeyi, sosyal diyalog konusundaki yaklaşımıyla da örnek olmalıdır. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır. Asgari ücretle çalışmak durumunda olan milyonlarca asgari ücretli işçi ve ailesi, bu çalışmaların olumlu sonuçlanmasını beklemektedir.

Çalışanların geçim şartlarının iyileştirilmesi öncelikli konumuzdur. Ekonomik ve sosyal politikalar insanların mutluluğu ve refahı içindir. Gelirin adaletli dağılması iş barışının güvencesidir. Asgari ücret belirlemelerine daha geniş çerçevede yaklaşılmalıdır. Asgari ücret konusundaki yaklaşımımızı, savunduğumuz ilkeleri her Komisyon toplantısında ifade ettik. Komisyon çalışmalarında belirleyici olan hükümetin yaklaşımıdır. Geçmiş kararlara bakıldığında, hükümetin ağırlıklı olarak işveren kesimiyle birlikte tutum aldığı görülmektedir. İşçi kesimi olarak alınan kararlara katılım sağlanacak bir noktaya ulaşamadık. Umut ederim ki beklentilere uygun bir asgari ücreti bu yıl tespit etme imkanını hep birlikte buluruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber