İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

2 sayılı Kadro Kararnamesi iptal mi olacak?

29 Kasımda yayımlanan ve 657 sayılı Kanunun 48. Maddesine eklenen fıkrayı iptal etmesi üzerine çok tartışma yapılan Anayasa Mahkemesinin E:2018/73, K:2019/65, T:24/07/2019 tarihli Kararında gözden kaçan 2 ayrıntı bulunmaktadır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Aralık 2019 13:54, Son Güncelleme : 09 Aralık 2019 13:55
2 sayılı Kadro Kararnamesi iptal mi olacak?

Bunlardan birincisi "kadro ihdasına" ilişkin olup 1453 Sayılı Kanun'a Eklenen Geçici 1. Maddenin İkinci fıkranın iptaline ilişkindir.

Düzenleme şu şekildedir:

"Geçici Madde 1- - (Ek: 3/10/2016-KHK-676/38 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/33 md.)

Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının 2 nci madde uyarınca 2016 yılı için belirlenmiş olan fiili kadroları 2016 yılı sonuna kadar uygulanır.

Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile Sahil Güvenlik Komutanlığının 2017 yılı fiili kadroları 2016 yılı sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunca belirlenir. "

Mahkeme, "Bu kurumlarda genel idare esaslarına göre yürütülmekte olan kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden personel Anayasa'nın 128. maddesi kapsamında olduğundan bunların kadrolarına, bu kadroların ihdas ve iptaline ilişkin kuralların da Anayasa'nın 128. maddesi uyarınca kanunla düzenlenmesi gerekir." gerekçesi ile düzenlemeyi iptal etmiştir. Tıklayınız.

Bilindiği üzere 703 sayılı KHK'nın geçici 9. Maddesinde yer alan, "(1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadrolar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yeniden düzenlenerek genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenir. Bu süre içinde anılan cetveller ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararname ve ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çerçevesinde yeniden teşkilatlanan kuramlara ait kadro ve pozisyonlar genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri çerçevesinde geçerliliğini korur." hükmüne istinaden 26 sayılı CB Kararnamesi ile tüm kadrolar 2 sayılı CB ekine eklenmiştir.

Mahkeme Kararının Gerekçesi:

I. Kanun'un 33. Maddesiyle 1453 Sayılı Kanun'a Eklenen Geçici 1. Maddenin İkinci Fıkrasının İncelenmesi

1.İptal Talebinin Gerekçesi

133. Dava dilekçesinde özetle; Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile Sahil Güvenlik Komutanlığının genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinden olmaları nedeniyle bu idarelerin kadro ihdaslarının kanunla yapılması gerektiği, dava konusu kuralla bu idarelerin 2017 yılı fiili kadrolarını ihdas yetkisinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna verilmesinin yasama yetkisinin devri niteliği taşıdığı belirtilerek kuralın Anayasa'nın 7. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

2.Anayasa'ya Aykırılık Sorunu

134. 6216 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa'nın 128. maddesi yönünden de incelenmiştir.

135. Dava konusu kuralda; Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile Sahil Güvenlik Komutanlığının 2017 yılı fiili kadrolarının 2016 yılı sonuna kadar TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

136. Anayasa'nın 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türk milleti adına TBMM'ye ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmiştir. Yasama yetkisinin genelliği ilkesi uyarınca kanun koyucunun Anayasa'ya aykırı olmamak kaydıyla kural olarak her konuyu kanunla düzenleyebileceği kuşkusuzdur.

137. Anayasa'nın 123. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında "İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir./ İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır" denilmiştir. Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde de "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir" hükmüne yer verilerek memurlar ve diğer kamu görevlileri özlük hakları bakımından yasal güvenceye kavuşturulmuştur.

138. Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ek (I) sayılı Cetvel'de genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında sayılmıştır. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi de 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 13/A maddesi uyarınca jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının subay ve astsubay ile diğer personel ihtiyacını karşılamak, ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın yapmak üzere bünyesinde fakülte, enstitü, astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ile kurslar bulunan, İçişleri Bakanlığına bağlı bir yükseköğretim kurumu olarak kurulmuştur.

139. Adı geçen kurumlar Anayasa'nın 123. maddesinde ifade edildiği üzere idarenin bütünlüğü içinde yer almaktadır. Bu kurumlarda genel idare esaslarına göre yürütülmekte olan kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden personel Anayasa'nın 128. maddesi kapsamında olduğundan bunların kadrolarına, bu kadroların ihdas ve iptaline ilişkin kuralların da Anayasa'nın 128. maddesi uyarınca kanunla düzenlenmesi gerekir.

140. Dava konusu kuralda ise anılan idarelerin 2017 yılı fiili kadrolarının 2016 yılı sonuna kadar TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca belirlenmesi öngörülmüştür. Kural bu haliyle yasama yetkisinin devri sonucunu doğurmakta, kamu görevlilerinin statülerinin kanunla düzenlenmesi yolundaki anayasal kurala aykırılık oluşturmaktadır.

141.Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 7. ve 128. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

İKİNCİ DÜZENLEME İSE RE'SEN PERSONEL GÖNDERMEYE İLİŞKİN OLAN MADDEDİR.

Milli Savunma Bakanlığında, Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Milli Savunma Bakanınca uygun görülenlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmesine ilişkin düzenleme ise Anayasaya aykırı bulunmamış ve idarenin takdir yetkisi içinde olduğu belirtilmiştir.

İşte mahkemenin gerekçesi:

İ.Kanun'un 48. Maddesiyle 1325 Sayılı Kanun'a Eklenen Ek 10. Maddenin "...Bakanlığın özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Milli Savunma Bakanınca uygun görülenler..." Bölümünün İncelenmesi

1.İptal Talebinin Gerekçesi

142.Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralda Milli Savunma Bakanlığında (Bakanlık) görev yapan personelin Bakanlığa intibak edip edemediği konusunda nesnel bir ölçüte yer verilmediği, Bakanlığa intibak edemediği ileri sürülen personelin durumunun Tahkikat Komisyonunca değerlendirilmesi öngörülmekle birlikte intibak edemediği tespit edilen personelden sadece Milli Savunma Bakanınca (Bakan) uygun görülenlerin başka kuramlara naklen atanmasının öngörüldüğü, burada yer alan ayrımın objektif bir ölçüt içermediği, Bakanlığa intibak edemedikleri sonucuna varılan sivil personelin başka bir kurum veya kuruluşa naklen atanması konusunda Bakan'a sınırları belirsiz bir yetki verildiği ileri sürülerek kuralın Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

2. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu

143.1325 sayılı Kanun'un ek 10. maddesinde, Bakanlık fiili kadrosuna dahil, 657 sayılı Kanun'a tabi personelden Bakanlığın özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Bakanca uygun görülenlerin genel hükümlere göre Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda öngörülen atama sınırlamalarına tabi olmadan Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı aracılığıyla başka bir kurum veya kuruluşa naklen atanacağı hüküm altına alınmıştır. Dava konusu kural anılan maddenin "...Bakanlığın özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Milli Savunma Bakanınca uygun görülenler..." şeklindeki bölümüdür.

144. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Belirlilik ilkesi hukuki güvenlikle bağlantılı olup birey, kanundan belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki yaptırımın veya sonucun bağlandığını bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlayabilir.

145. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olma gibi gereklilikleri karşılaması koşuluyla mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleriyle de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır.

146. Devlet memurlarının bir kurumdan diğerine nakli 657 sayılı Kanun'da düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 74. maddesinde, memurların 657 sayılı Kanun'a tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya Kanun'un 68. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibarıyla girebilecekleri sınıftan bir kadroya naklinin mümkün olduğu belirtilmiş; kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteğinin şart olduğu ifade edilmiştir.

147. Dava konusu kuralda ise anılan duruma istisna getirilerek Bakanlık fiili kadrosuna dahil 657 sayılı Kanun'a tabi personelden Bakanlığın özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Bakanca uygun görülenlerin genel hükümlere göre Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda öngörülen atama sınırlamalarına tabi olmadan başka bir kurum veya kuruluşa naklen atanması öngörülmüştür.

148. Bakanlığın teşkilatı, görev ve yetkileri 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 336 ila 351. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelerde; askeri okullardaki eğitim, askere alma, silah, araç, gereç ve her çeşit lojistik ihtiyaç maddelerinin tedariki, askeri fabrikalar ve tersaneler dahil harp sanayii hizmetleri gibi ülke savunmasını doğrudan ilgilendiren hizmetler Bakanlığın görevleri arasında sayılmıştır. Dolayısıyla adı geçen Bakanlık ülke savunması bakımından çok önemli bir görev icra etmektedir. Dava konusu kuralla da Bakanlığın belirtilen özelliği ve (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yerine getirmekle görevlendirildiği hizmetlerin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önünde bulundurulmak suretiyle Bakanlığa intibak edemediği tespit edilen personelin başka bir kuruma naklen atanmasına imkan tanındığı anlaşılmaktadır.

149. Kuralda Bakanlığın yukarıda sayılan özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemeyen personelin başka kurumlara nakledilmesi öngörülmek suretiyle naklen atama için asgari şartlar belirlenmiştir. Belirtilen şartları taşımadıkları ve Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Bakanca uygun görülenler başka kurum ve kuruluşlara nakledilecektir.

150. Bakanlığa intibak edemeyen personelden Bakanca uygun görülenlerin başka kurum ve kuruluşlara naklen atanması öngörülerek atama konusunda Bakan'a takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak bu yetki sınırsız değildir. Bakan atama konusundaki takdir yetkisini kamu yararı ve hizmetin gereklerini gözeterek kullanmak durumundadır.

151. Nitekim Danıştayın yerleşik içtihatlarında da memurların atanmaları konusunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu ifade edilmekle birlikte bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılabileceği kabul edilmiştir. Danıştaya göre atama yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde atama işlemi sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olacaktır (İdari Dava Daireleri Kurulu, E.2016/4927, K.2018/1784, 12/4/2018; 2D, E.2016/8093, K.2019/600,14/2/2019; 5D, E.2016/18926, K.2019/2680,10/4/2019).

152.Bu itibarla Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilen personelden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Bakanca uygun görülenlerin başka bir kurum veya kuruluşa naklen atanmasına imkan tanıyan kuralda belirlilik ilkesini ihlal eden bir yön bulunmamaktadır.

153.Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber