Görevden alınan memur, ek gösterge farkının kesilmemesini isteyebilir mi?

Memurlar daha düşük ek göstergeli göreve geldiklerinde ek gösterge farkının kesilmemesini talep edebilir mi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 06 Şubat 2020 11:03, Son Güncelleme : 05 Şubat 2020 17:43
Görevden alınan memur, ek gösterge farkının kesilmemesini isteyebilir mi?

Genelde devlet memurları çalışma süreleri içerisinde değişik unvanlarda görev yapabilmektedirler. Bu bazen sınavla girilen görevler olabilmekle beraber, atanma suretiyle yapılan görevlerde olabilmektedir.

Örneğin; 2200 ek göstergeli şube müdürü iken 3600 ek göstergeli daire başkanı, 6400 ek göstergeli genel müdür, 3600 ek göstergeli genel müdür yardımcısı unvanlarına atanıp bu görevlerinden sonra da yine şube Müdürü, uzman, müşavir gibi daha az ek göstergeli göreve tekrar atananlar olabilmektedir.

Bu durumda ilgililer yüksek ek göstergeli görevlerinden daha düşük ek göstergeli görevlere atandıklarında Sosyal Güvenlik Kurumu kesintileri yine yüksek ek gösterge üzerinden olmaktadır. Bu durum ise ilgililerin görev aylıklarının biraz da olsa azalmasına neden olabilmektedir.

Şu şekilde örneklendirelim: 6400 ek göstergeli görevden 2200 ek göstergeli bir göreve gelme durumunda 4200 puanlık bir fark oluşur. Bu farkın Kurum karşılığı tutarı da dahil olan SGK. kesintileri toplamı diyelim 600 TL. Bu 600 TL. SGK. kesintisi tutarını Kurum karşılık tutarı payı da dahil tamamını memur kendisi karşılar. Her memur maaş katsayısı arttığında verdiğimiz tahmini tutar da artar.

Örnek, 3600 ek göstergeli daire başkanlığı görevini 7 ay yapmış bir kişi, daha sonra 2200 ek göstergeli bir göreve atandığında aradaki 1400 puanlık farktan dolayı oluşacak olan kesenek ve karşılık farklarının tamamı görev maaşından kesilir ve Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir. Bu uygulama bu memurun emeklilik aşamasına kadar devam eder, daha önce sona ermez.

Yine memurlar, çalışma sürelerince hangi görevin ek göstergesi yüksek ise o ek gösterge uygulanarak emekli aylık ve emekli ikramiyesini alırlar.

Sosyal güvenlik işlemlerinde memurlardan çalışma sürelerince kesenek kesilir, aynı şekilde Kurumlarda kişiler adına kurum karşılığı olarak Sosyal Güvenliğe prim öderler, aynı şekilde genel sağlık sigortası primi de öderler.

Bu işlemi sosyal güvenliğin emekli statüdekilere ödenecek aylık tutarlarının bir nebze karşılanması olarak izah edebiliriz.

Bu bağlamda, genel olarak kapsama giren 5434 e tabi memurlara yönelik olan bu işleme göre Sosyal Güvenlik Kurumu ödenecek aylık ve ikramiyelerde yüksek olan ek göstergeyi uygulayabilmesi için memurdan/kurumlardan kesenek ve karşılık farkını talep eder.

Konu ile ilgili hüküm 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ek madde 67 de bulunur.

"Daha önce atanmış ya da seçilmiş oldukları kadro, görev veya aylık almış oldukları dereceler için belirlenmiş olan ek göstergelerden daha düşük ek gösterge ödenmesi gereken veya ek göstergesi olmayan bir kadro, görev veya dereceye atanan ya da seçilenler; daha önceden yararlanmış oldukları ek gösterge rakamı ile halen bulundukları kadro, görev veya dereceye ilişkin ek gösterge rakamı arasındaki farktan kaynaklanan kesenek ve karşılık tutarının tamamının aylıklarından kesilmesi suretiyle emeklilik açısından yüksek olan ek göstergeden yararlanmaya devam ederler. Bu Kanunun 12 nci maddesinin (II) numaralı fıkrasının (n) bendinde sayılanlar hariç, atandıkları veya seçildikleri kadro, görev ya da derecede en az altı ay görev yapmaksızın ek göstergesi daha düşük bir kadro, görev ya da dereceye atanan veya seçilenler hakkında bu fıkra hükümleri uygulanmaz..."

Hükmün yorumu:

Madde hükmü açık olarak, ek göstergesi yüksek olan bir görevden daha düşük ek göstergeli veya hiç ek göstergesi olmayan bir göreve atanmalarda, müktesep olarak kazandıkları ek göstergelerin emekliliklerinde de uygulanabilmesi için kesenek ve karşılık farklarının tamamının kişilerin aylıkların kesilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Yani görevde iken sadece kesenek farkı kişilerden alınmakta, ancak daha düşük ek göstergeli veya ek göstergesiz göreve gelinmede bu defa hem kesenek, hem de karşılık tutarlarının tamamı memurdan karşılanmaktadır.

Bu hüküm, çalışırken her ne kadar zarar gibi görünse de, emeklilikte alınacak aylık ve ikramiyenin yüksek tutarda olması dikkate alındığında zarar görünümü ortadan kalkmaktadır.

Örnek: 6400 lük bir görevden 3000 ek göstergeli bir göreve gelinmede memur 3400 ek gösterge farkının tamamını karşılamak zorundadır.

3600 lük bir görevden 3000 veya 2200 lük göreve gelinmede yine 600 veya 1400 puanlık ek gösterge farkının da tamamı memurun kendisinden kesilmektedir.

Peki yüksek ek göstergeli bir görevden ek göstergesiz bir göreve atanma durumu olursa ne olur? Bu durumda da yine aynı şekilde SGK. kesintilerinin tamamı ilgililerden karşılanır. Ancak burada karşılaştırılacak bir fark bulunmadığından yüksek ek göstergenin tamamı fark alınmada uygulanacak rakam olduğunu değerlendirebiliriz.

Bu bağlamda, bu durumda olan memurların yukarıda açık hüküm yürürlükte bulunduğu sürece ek gösterge farkının kesilmemesini talep etmeleri sonucu değiştirmeyecek, kurumların da bu işlemi memurlardan talep almaksızın zorunlu yapması gerekeceğini değerlendirmekteyiz.

Bu işlem sadece 5434 e tabi memurlar için geçerli bir işlem olup, 5510 a tabi memurlar açısından uygulanmaz. 5510 a tabi memurlarda böyle bir uygulama/sorun bulunmamaktadır. 5510 a tabi memurlarda hangi görevde ise o görevin görev aylığı ne ise, bu aylık tutarlarından prim kesilmektedir. Yani, genel müdür iken genel müdür maaşından, daire başkanı iken daire başkanı maaşından, müdür iken müdür maaşından, müşavir iken müşavir maaşından, uzman iken uzman maaşından, memur iken memur maaşından kesinti yapılır, herhangi bir fark alınma işlemi olmaz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber