Deprem çantası kadar, deprem anındaki 'hayat üçgeni' de önemli

AKUT'un kurucu Başkanı Dr. Ferudun Çelikmen, deprem çantası uygulamasının vakit kaybıyla ölümlere yol açabileceği uyarısında bulundu. Bir başka uzmandan da "Deprem çantası ayak bağıdır, öncelikle cenin pozisyonu hayat kurtarır" açıklaması geldi.

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 25 Ocak 2020 05:15, Son Güncelleme : 25 Ocak 2020 08:44

1999 yılındaki Marmara Depremi sırasında pek çok insanı enkazdan çıkartarak Türkiye'nin en güvenilir arama kurtarma derneği AKUT'un kurucu başkanı Dr. Ferudun Çelikmen, deprem anında yapılması gerekenleri Milliyet gazetesinden Gökhan Karakaş'a anlattı.

Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Çelikmen şu uyarılarda bulundu:

"İlk sarsıntı sırasında 1015 saniye içinde, denediğiniz eylem planını uygulamaktan başka şansınız yok. Kaçabilecek yerdeyseniz, deprem çantası gibi ayak bağlarını aramadan sevdiklerinizle dışarı kaçın. En hazırlıksız anınız gece uykusunda bile, zaten yakınınızda olan iki şeyden biri şarjda cep telefonu ve diğeri sudur. Deprem çantası, binası sağlam, kentleşmesi uygun ülkelerde sel, tayfun, deprem gibi felaketlerde mahsur kalanlar için uygundur. En fakir ülkelerde bile depremin yıkıcı etkisinden kurtulan hiç kimse açlıktan ölmemiştir."

CENİN POZİSYONU: HAYAT KURTARAN ÜÇGEN

Çelikmen, "15 saniye içinde sevdiklerinizi mi kurtaracaksınız, deprem çantası ile enkaz altında kamp kurup Robinson Crusoe hayatı mı yaşayacaksınız? Deprem çantası, sarsıntıda yöneldiğinizde ayağınıza dolanan bir prangadır. Çok katlı binaların üst katlarında bir yerlere koşuşturmak, pencerelerden atlamaya çalışmak ölümcül olabilir. Ezilse bile yok olmayacak ev eşyalarının yanında cenin pozisyonunda hedef küçültmek ezilme olasılığını azaltır. Cenin pozisyonu 40 cm yüksekliğinde bir aralıkta dahi böbrekleri korur, ısı kaybını engeller, şuur kaybında uykuda kalsanız bile en az enerji gereksinimiyle kalp ve solunum sisteminin düzenli çalışmasını sağlar" dedi

SAĞLAM EŞYALAR

En kötü senaryoda bile yıkılan binanın kolon ve kirişlerinden oluşan yaşam üçgenlerinin hayat kurtardığına dikkati çeken Dr. Çelikmen şöyle devam etti:

"1992 Erzincan depreminden beri katıldığımız afetlerde kurtardıklarımızın tamamı yaşam üçgenlerinde hedef küçültenler. Babaanneden kalma çeyiz sandığı, kullanılmayan eşya ve kitaplarla dolu bazalı yatak gibi eşyaların yanında, enkaza dönüşen binada az olan bu yaşama şansı doğru kullanılmış olur. Depremden zarar görmemenin en doğru çözümü ise doğru zemine yapılmış sağlam binalarda yaşamaktır."

ÇÖK-KAPAN-TUTUN

Afet ve Acil Tıp Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Ferudun Çelikmen, katıldığı arama-kurtarma operasyonlarında kurtarılanların tamamının cenin pozisyonunda bulunduğunun altını çizdi. 1950'lerdeki Soğuk Savaş döneminde nükleer serpintiye karşı 'çömel-kapan' önerisinin getirildiğini belirten Çelikmen, "Depremde, 'Çök-Kapan-Tutun' duruşunu öneriyoruz" ifadelerini kullandı.

"SORUNU ÖTELEYEN AÇIKLAMALAR YAPILIYOR"

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi'nden Doç. Dr. Yıldırım Güngör ise deprem çantası konusunda şunları söyledi:

"Yine sorunu öteleyen bakış açıları konuşuluyor. Dünyada çalıştığım tüm depremlerde masa altından tek bir canlı çıkarmadık. Tam tersine masa altına girip hayatını kaybeden insan sayısı çok fazla. Yıkılan bir binada cenin pozisyonu dışında bir alternatif yaşam kurtarmıyor. Binanız sağlamsa hareket etmeden beklemek yeterli. Deprem çantası ise tam bir ayak bağıdır. Deprem sonrasında aç veya susuz kalarak ölen kimse yok. Deprem çantasında olması gerekenler büyük valize de sığmaz. Afet gönüllüsü olarak 20 yıldır çalışıyorum ve hedefin saptırıldığını görüyorum. Binalarımızı kontrol ettirip zayıf olanların yerine yenisini yapmalıyız. Depremin ölümcül etkilerinden kurtaracak tek hareket tarzı budur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber