Araştırma görevlisi sınavını, dekanın kızı mı kazandı?

Yükseköğretim kurumlarının akademik kadro atamalarında yöneticilerin akrabalarının sınava girmesi etik değerler gözetilerek engellenmeli!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 01 Şubat 2020 00:01, Son Güncelleme : 31 Ocak 2020 19:02
Araştırma görevlisi sınavını, dekanın kızı mı kazandı?

Bilindiği üzere, 13 Nisan 2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"in 14 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; "Kamu görevlileri; görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayamaz ve aracılıkta bulunamazlar, akraba, eş, dost ve hemşehri kayırmacılığı, siyasal kayırmacılık veya herhangi bir nedenle ayrımcılık veya kayırmacılık yapamazlar." ifadesi bulunmaktadır.

Yine aynı yönetmeliğin 13 üncü maddesinde; "Çıkar çatışması; kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözüken ve kendilerine, yakınlarına, arkadaşlarına ya da ilişkide bulunduğu kişi ya da kuruluşlara sağlanan her türlü menfaati ve onlarla ilgili mali ya da diğer yükümlülükleri ve benzeri şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder. Kamu görevlileri, çıkar çatışmasında şahsi sorumluluğa sahiptir ve çıkar çatışmasının doğabileceği durumu genellikle şahsen bilen kişiler oldukları için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek çıkar çatışması konusunda dikkatli davranır, çıkar çatışmasından kaçınmak için gerekli adımları atar, çıkar çatışmasının farkına varır varmaz durumu üstlerine bildirir ve çıkar çatışması kapsamına giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar." hükümleri yer almaktadır.

Son yıllarda özellikle belediyelerde akrabaların sınavsız işe yerleştirmeleri ve etik değerleri çiğneyen atamalar her kesimce oldukça eleştirilmiş, hatta bu konuda bir yasa taslağının hazırlandığı ifade edilerek önüne geçileceği açıklanmıştı.

Ancak, belediyelerdeki vahim durum ortaya çıktıktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi ile birlikte gündeme düşen aile boyu atamaların (Rektörün Damadı Aynı Gün Yapılan Sınavda Da Başarılı Bulundu) üniversitelerde de oldukça yaygın olduğu ve etik değerlerin hiç umursanmadığı farklı örneklerle ortaya çıkmaktadır.

Halbuki, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından üniversitelere gönderilen "Yükseköğretim Kurumları Etik Davranış İlkelerinde"; "Hizmet Etiği" başlığında; "Görev, unvan ve yetkisini kullanarak kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayacak davranışlardan kaçınmak" yükseköğretim kurumları mensuplarının görevleri arasında sayılmıştır.

Üniversitelerde akademik kadrolara akrabaların atanması ile ilgili yakın tarihte somut bir örneğin Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde yapıldığı iddia ediliyor. Üniversite tarafından 31 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete'de ilan edilen Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Araştırma Görevlisi kadrosuna başvuracak adaylarda; "İngiliz Dili ve Edebiyatı lisans mezunu olup, İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında yüksek lisans veya doktora yapıyor olmak" şartı aranmıştır. İlan oldukça genel ve bu alanda lisansüstü eğitim gören herkesin başvurusuna imkan vermektedir.

Ön değerlendirme sonuçları ilgili üniversite tarafından 21 Ocak 2020 günü ilan edilmiş ve sınava girmeye altı aday hak kazanmıştır. Yapılan sınava altı adaydan üçü gelmiş ve açıklanan sonuçlara göre ön değerlendirme listesine altıncı olan aday başarılı bulunmuştur. Buraya kadar tüm süreçler mevzuata uygundur. Fakat, sınava giren ve başarısız olan diğer adayların iddiası ise kazanan adayın kadronun ilan edildiği Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Bölüm Başkanı olan kişinin kızı olduğudur.

İddia basit bir soy isim benzerliği değilse eğer durum oldukça vahim olup, aşağıdaki soruları ilgili fakülte dekanı başta olmak üzere üniversite yönetiminin cevaplaması gerekmektedir:

1- Ön değerlendirmede sonuncu yazılı sınavda birinci olan aday gerçekten Fakülte Dekanının öz kızı mıdır? (Bu iddia doğruysa aşağıdaki sorulara geçelim)

2- "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in ilgili hükümlerine göre jüride ilgili bölüm başkanı ve anabilim dalı başkanı yer alması gerektiğinden, aynı zamanda bölüm başkanı olan Dekanın kızının da katıldığı sınavın jürisinden feragat etmiş midir? Görev aldıysa etik değerlere uygun mudur? Görev almadıysa sınavın adil ve güvenilir bir şekilde yapılması için ne gibi tedbirler almıştır?

3- Diğer jüri üyelerinin ilgili fakültenin yöneticisi olan Dekanın kızının da katıldığı sınavda adil ve hakkaniyetli değerlendirme yapmalarını beklemek ne kadar doğrudur?

4- Kazanan adayın yabancı dil puanın 78,75, diğer üçüncü sırada olan adayın ise yabancı dil puanının 92,5 olmasında sizce de bir gariplik yok mudur?

Bu sorular duruma göre daha da arttırılabilir. Ancak, iddianın gerçeklik payının ne derece doğru olduğunu bilmek ve açıklamak ilgili üniversite yönetiminin sorumluluğundadır.

Son olarak, bu somut örnek gerçekten doğruysa Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının aynı belediyelerde olduğu gibi Rektör, Rektör Yardımcısı, Dekan, Bölüm Başkanı gibi yönetim sürecinde olan ve kadro işlemlerinin de karar veya teklif merciinde bulunan kişilerin akrabalarının o üniversitenin sınavına başvurmasının engellenmesine yönelik düzenleme yapılmasında fayda olacağı görülmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber