Alman ve Türk çocuklar 2040 yılından dünyaya seslendi

12 ve 13 Şubat tarihlerinde, yaklaşık 140 gencin, ENKA Oditoryum'da birlikte verdiği "Don't Stop Me Now!" adlı konserde çocuklar hem müzikal becerilerin hem de dostlukların pekiştirdi. 2040 yılından 2020'ye bakarak dünyadaki gelişmeleri izleyiciye düşündürecek olan performans, koreografisi ve kostümleriyle müzikal bir şov özelliği taşıyor. Müziğin gücüyle kültürler arasında dostluk köprüleri kuran çocuklar bu müzikalde bize 2040 yılından seslendi ve şu çok önemli soruyu sordu?: "Dünyanın tek bir ülke olarak algılanması mümkün mü? Birbirimizle barış içerisinde yaşamaya devam edebilir miyiz?"

PROJE NASIL BAŞLADI?

Barış İçin Müzik Vakfı ve Leipzig Operası Çocuk Korosu ilk kez 2014 yazında bir araya geldiklerinde, kültürlerarası harika bir müzikal beraberlik fikri ortaya çıktı. ENKA Vakfı'nın projenin destekçisi olmasıyla, 2016'nın Mart ayında Barış İçin Müzik Orkestrası Leipzig ziyaretini gerçekleştirdi ve bir hafta süren zorlu ama başarılı çalışmaların ardından "Uzakta, çok uzakta. Evinde." isimli performansı Leipzig Operası sahnesinde sergilediler. Şimdiyse, Leipzig Çocuk Korosu çocukları İstanbul'da Türk çocuklarla birlikte şahane bir müzikale imza attı. Bu gösteri, tüm izleyicilere müziğin gücünü hissetmeleri ve geleceğimiz hakkında düşünmeleri için bir kapı açma özelliği taşıyor.

BURADA EVİMİZDE GİBİ HİSSETTİK

Sophie Bauer, Leipzig Operası Çocuk Korosu Direktörü ve Şefi: Türk ve Alman çocukların burada bir araya gelip müzikal bir faaliyette bulunması, günümüzde globalleşen dünyada, farklı kültürlerden genç insanların ortak deneyimler yaşaması, biriktirmesi kültürler arası dostlukların oluşması için çok önemli. Bu, hepimizin bu hayatta ortak ilgi alanlarımız olduğunu gösterir. Müziğin birleştirici gücü konusunda ise; İstanbul>daki provaların ilk anlarından itibaren anladık ki, bu projenin önerdiği ütopya aslında gerçeğin ta kendisi. Provaların her anında hissettiğimiz şey, müziğin birleştirici gücüyle bütün çocukların ortak bir amaç için birleşmeleri ve büyük bir heyecanla çalışmaları oldu. ENKA Sanat'ın ve İstanbul'da bu projeye ortak olan diğer tüm kişilerin misafirperverliği bize kendimizi evimizde gibi hissettirdi. Barış İçin Müzik'in bu yıl, tekrar Leipzig'i ziyaret etmesi fikrini güçlendirdi.

ÇOCUKLARA BİR ELEME UYGULAMIYORUZ

Ceyda Çekmeci, Barış İçin Müzik Vakfı, Koro Şefi: Alman ve Türk çocuklarının bir araya gelmesini çok önemsiyoruz. Hem farklı iki ülkeden koro ile orkestra bir araya geliyor ve müzikal olarak ortaya gerçekten şahane bir şey çıkıyor. Çocuklar farklı kültürleri tanıma imkanı buluyorlar. Örneğin bir Türk çocuğunun ilk defa bir Alman arkadaşı oluyor. Ve "Seneye ben de Almanya'ya gideceğim" diye düşünüyor. Onların bu şekilde kaynaşmasını görmek çok mutluluk verici. Bu koro diğer korolardan çok farklı. Çünkü Barış İçin Müzik'in kendi sisteminden doğmuş bir şey bu koro. Aslında Barış İçin Müzik İçin 2005 yılında ilk defa akordeon eğitimiyle başladı. Daha sonra yavaş yavaş diğer enstrümanlar eklendi ve birden fazla senfoni orkestrası kuruldu. Daha sonra içlerinden farklı küçük gruplar çıktı. Ve 2017 yılında da Gençlik koromuz doğdu. Bunların hepsi aslında aynı temelde birleşiyor. Barış İçin Müzik Vakfı'nda temel olarak 2 temel değerimiz var. Birincisi kapımız herkese açık. Yani buraya gelen bir çocuk hiçbir seçme ya da elemeden geçmiyor. Müzikal yeteneği var mıdır, yok mudur, diye bakmıyoruz. Bir çocuk burada olmak istiyorsa onu hemen dahil ediyoruz. İkincisi hiçbir ücret durumu yok. Gelen her çocuk müzik eğitimi alabiliyor ve burada kendine yer buluyor. Enstrümanı da kendisine sağlanıyor. Bu Barış İçin Müzik'in kendi sistemi. Dolayısıyla orkestra ve koromuz, diğer orkestra veya korolardan farklı bir yerde duruyor.

MÜZİK ÜLKELER ARASI BARIŞ KÖPRÜLERİ KURAR

Barış İçin Müzik Vakfı, müzik tutkunu mimar Mehmet Selim Baki'nin hayallerinin peşinden giderek ve tamamen kişisel imkanlarını seferber etmesiyle, 15 yıl önce Fatih-Edirnekapı'da kuruldu. Tüm çocukların sanatsal yaşama katılım hakkı olduğuna ve bu hakkın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine inanarak hayata geçirilen Barış İçin Müzik sisteminin rekabetçi ya da ayrımcı olmadan, birlikte öğrenmeyi amaçlayan, edinilen deneyimlerin paylaşılmasıyla kendi kendini besleyerek büyüten, sürdürülebilir, başka şehirlerde tekrarlanabilir nitelikte olması, toplumda olumlu dönüşümlere yol açıyor. Varlığının temel nedeni, toplumda bir nebze de olsa fırsat eşitliği sağlamak ve evrensel barışa katkıda bulunmak olan Barış İçin Müzik, şimdiye kadar 2000 enstrümanı 7000 çocukla buluşturdu. Vakıf bünyesinde çalgı yapımı ve bakımı için kurulan lüthier atölyesi, önemli bir meslek alanında gençlerin farkındalığını arttırdı. Barış İçin Müzik, 15. yılını kutladığı 2020'de yine "barışın sesini müzikle duyurmak" için çalışmalarına heyecanla devam ediyor.

BARIŞ EN BÜYÜK İHTİYACIMIZ

Mehmet Selim Baki bütün bunlarla ilgili şunları söylüyor: "Barış İçin Müzik Vakfı'nın adında iki kavram var... Barış ve müzik. Barış en büyük ihtiyacımız. Gerçek anlamda barışın tesis edilmesi, insanlığın başta eğitim, sağlık, çevre vb. tüm ihtiyaçlarını, sorunlarını çözecektir. Müziğe gelince, onun sınırları yoktur. Ülkeler arası barış köprüleri kurar. Dönüştürür, iyileştirir. Barış, adalet, özgürlük gibi fikirleri insanlara en iyi ulaştırma yoludur. Bu düşünceler ışığında Barış İçin Müzik Vakfı doğmuştur."

Ali Demirtaş
[email protected]
Akşam Gazetesi / Cumartesi Eki