İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Erdoğan'a hakaret içeren sosyal medya paylaşımlarına suç duyurusu

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 7 ayrı dilekçede, Twitter'da paylaşım yapan 6 ve Facebook'ta paylaşım yapan 1 kullanıcı hakkında, "kamu görevlisine hakaret" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından dava açılması talep edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Mayıs 2020 18:24, Son Güncelleme : 27 Mayıs 2020 18:24
Erdoğan'a hakaret içeren sosyal medya paylaşımlarına suç duyurusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesaplarından kendisi hakkında hakaret içerir paylaşımlarda bulunan, aralarında CHP'li belediye başkanı ve parti temsilcilerinin de bulunduğu 7 şüpheliyle ilgili avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.

Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 7 ayrı dilekçede, Twitter'da paylaşım yapan 6 ve Facebook'ta paylaşım yapan 1 kullanıcının, "kamu görevlisine hakaret " ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarını işledikleri belirtildi.

Suç duyurusu dilekçelerinde, @DilaKoyurga, alevdoga1, @uykututulmasi,@yasinergull, @volkangurboga, @cinarozcan_tr isimli kullanıcıların Twitter, "Halil Arda" isimli kullanıcının ise Facebook üzerinden yaptıgı paylasımla suç işledikleri ifade edildi.

Şüphelilerden bazılarının geçmiş dönemde yaptıkları paylaşımlar nedeniyle, basın ve yayın yoluyla o dönem Basbakan olarak görev yapmakta olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan'a karsı "basın yoluyla kamu görevlisine hakaret" suçundan, bazı güncel paylaşımları nedeniyle de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılanması istenen dilekçede, açılacak kamu davalarında müdahillik talebinde bulunuldu.

- "Ağır hakaret ve saldırı"

Dilekçelerde, bu kullanıcıların adı geçen sosyal paylaşım siteleri üzerinden yazdıkları yorumlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik alaycı ifadelerle ağır hakaret ve saldırıda bulundukları dile getirildi.

Kullanıcıların yaptıkları paylaşımlara ve paylaşım zamanlarına yer verilen dilekçelerde, öncelikle şüphelilerin sorumluluklarının 5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla Islenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun geregince belirlenmesi talep edilirken, bu kişilerin "sosyal medya kullanıcıları" anılan kanunun 1/f maddesi uyarınca içerik saglayıcılar olduğu aktarıldı.

Içerik saglayıcının, internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, degistiren ve saglayan gerçek veya tüzel kisileri temsil ettiğine dikkat çekilen dilekçelerde, aynı kanunun 4. maddesinin ise içerik saglayıcının sorumlulugunu düzenlediği, buna göre paylaşımı yapanların sorumlu tutulması gerektiği ifade edildi.

- "İfade özgürlüğü kapsamına giremez"

Süphelilerin küfür ve hakaret içeren iddia ve ithamlarının açıkça suç teskil ettiği, Anayasa, Avrupa Insan Hakları Sözlesmesi ve mahkeme kararları ile koruma altına alınmıs olan kisilik haklarının alenen ihlal edildiği aktarılan dilekçelerde, şikayetlere konu paylaşımların bu sebeple ifade özgürlügü kapsamına giremeyeceği vurgulandı.

Dilekçelerde, şüpheliler tarafından gerçeklestirilen eylemlerin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Şerefe karsı suçlar" bölümündeki yer alan "hakaret" suçlarını oluşturduğu belirtilerek, suçun yasal unsurlarının gerçeklestigi, eylemlerin ifade özgürlügü kapsamında degerlendirilemeyeceği, ifade özgürlügü ile baskalarının hak ve itibarına saygı hakkı arasında demokratik toplumun gerekleri dikkate alınarak adil bir denge kurulması gerektiği, iç hukukta ve Avrupa Insan Hakları Sözlesmesinde güvence altına alınan her iki hakkın da aynı derecede ve esit saygıyı hak ettiği, ifade özgürlügünün, sınırsız bir hak niteligi tasımadığı, sözlesmenin 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen amaçlarla sınırlandırılabileceği ve demokratik toplumdaki önemine ragmen ifade özgürlügünün, mutlak nitelikte olmayıp bazı sınırlamalara tabi olduğu ifade edildi.

- "Kisisel saldırı içeren sözlerin kabul edilebilir sınırları asması..."

İfade özgürlüğünün sınırları konusunda Avrupa Insan Hakları Sözlesmesi ve Anayasa'nın ilgili maddelerine yer verilen dilekçelerde, şu ifadeler yer aldı:

"Baskalarının söhret ve haklarının korunması hakkı ifade özgürlügünün sınırlandırılmasında mesru amaçlardan biri olarak hem sözlesme hem de Anayasa tarafından kabul edilmektedir. Bireyin seref ve itibarının korunması hakkı, ifade özgürlügüne sözlesmeyle getirilmis en önemli sınırlama sebeplerinden birini olusturmaktadır.

Dolayısıyla iftira, küfür, onur, seref ve saygınlıgı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savas kıskırtıcılıgı, hukuk düzenini cebir yoluyla degistirmeye yönelen, nefret, ayrımcılık, düsmanlık ve siddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düsünce özgürlügü baglamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle cezai yaptırımlara baglanabilmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin 2014/1577 numaralı basvuru hakkında verdigi 25 Ekim 2017 tarihli kararda, ifade özgürlügünün sınırsız olmadıgı ve kaba, asagılayıcı, küçük düsürücü, abartılı kisisel saldırı içeren sözlerin (olayın tarafları ve konusmanın çerçevesi politik alanda kalsa bile) kabul edilebilir sınırları asması nedeniyle siyasi bir tartısma içindeki bir görüs olarak degerlendirilemeyecegi, siyasi kimligi de olsa kisilerin kaba, sert, asagılayıcı ifadelere katlanmak zorunda olmadıgı ifade edilmistir. Böylece Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlügünün birtakım sınırlarının olduguna karar verilmistir."

Dilekçelerde, şüphelilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı toplum nezdinde küçük düsürmek ve Erdoğan'a hakaret etmek kastıyla gerçeklestirdigi eylemleri nedeniyle, sahsa yönelik yapılan saldırının önlenmesi ve suçu sabit olan süphelilerin cezalandırılması maksadıyla başsavcılığa basvurma zarureti dogduğu da aktarıldı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan farklı dilekçelerde, şüpheli sosyal medya kullanıcılarının gerçekleştirdikleri paylaşımlar ek olarak sunuldu.

Türk Ceza Kanunu'nun "kamu görevlisine hakaret" suçunu düzenleyen 125. maddesinde, 1 yıldan 2 yıl 4 aya, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu düzenleyen 299. maddesinde ise 1 yıldan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası öngörülüyor.

- Avukat Ahmet Özel'den açıklama

Ahmet Özel, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, dün itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a galiz şekilde hakaret ve küfür eden CHP İzmir Teşkilatında değişik kademelerde görevde bulunan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Özel, şöyle devam etti:

"İçinde parti yönetiminde üst konumda bulunan, belediye başkanlığı, il yönetim kurulu üyeliği, gençlik kolları başkanlığı, belediye meclis üyeliğinde bulunanlar var. Bu şahısların hepsinin benzer şekilde ağır hakaretlerle Cumhurbaşkanımızı hedef alması, bu işin sistematik olarak parti politikası gibi uygulandığını göstermektedir. Her fırsatta, siyasette ahlak, erdem ve etik ilkelerden bahseden CHP yöneticilerinin Cumhurbaşkanımızı hedef alarak hakaret etmeleri, bize bunların hiçbir değerinin olmadığını göstermektedir."

Bu durumun istisna bir durum olmayıp artık CHP'nin genel durumunu gösterdiğini anlatan avukat Özel, şunları kaydetti:

"Nitekim en son yakın zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Özkoç olmak üzere, bundan önceki süreçlerde de CHP'de siyaset yapan milletvekillerinden, grup başkan vekillerine birçok kişi Sayın Cumhurbaşkanımıza galiz şekilde hakaretler etmişlerdi. Dolayısıyla bu durum CHP'li yöneticilerin demokratik değerlerden ne kadar uzak olduğunu bir kere daha bizlere göstermiştir.

Bugün 27 Mayıs darbesinin 60. yılı, o gün bu darbeyi yapanlara en büyük destek veren, tabiri caizse darbenin ortağı olan siyasi düşünce, şimdi de bu dili kullananların babalarından dedelerinden başkası olamaz kanaatindeyim. Ancak biz her zaman Cumhurbaşkanımıza karşı bu dili kullananların takipçisi olacağız. Hem teşhir edeceğiz ve hem de gerek cezai gerek hukuki müracaatlarımızı yaparak hukuk önünde hesap soracağız. Kimse bu hakaretleri şu zaman oldu, geçti vesaire diye veya insan hakları ve düşünce özgürlüğü söylemi ile lütfen savunmasın. Hakaret ve küfür içerikleri delildir ve sabittir."

Suç duyurusunda şüpheli olarak yer alan 7 kişiden Halil Arda'nın Gaziemir Belediye Başkanı, Dila Koyurga'nın CHP Karabağlar Belediye Meclis Üyesi, Yasin Ergül'ün CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı, Volkan Gürboğa'nın CHP İzmir/Karabağlar eski gençlik kolları başkanı ve halen İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Caner Gül'ün İzmir CHP Teşkilatı üyesi oldukları öğrenildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber