Yönetmelik değişikliğine rağmen, rektörler mülakatla işçi almaya devam ediyor

Bilindiği üzere, 20 Nisan 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yapılan açıklamada, üniversitelerin sağlık uygulama merkezlerinde çalıştırılmak üzere toplam 5 bin 865 işçi kadrosunun ihdas edildiği ifade etmişti.

Bu açıklamadan önce ise 26 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete'de yapılan düzenlemeyle işçi alımlarında süreci hızlandırmak ve salgınla etkin bir şekilde mücadele edilmesini temin etmek amacıyla, "Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe" geçici bir hüküm eklenerek, 2020 yılı içerisinde Devlet Üniversiteleri Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezlerinde (Üniversite hastanesi) istihdam edilmek üzere temizlik hizmetleri, güvenlik ve koruma hizmetleri ile bakım ve onarım hizmetleri için alınacak işçilerin sınava tabi tutulmaksızın doğrudan noter kurasıyla belirlenebilmesine imkan sağlandı.

Hatta benzer düzenlemenin aynısı mezkür yönetmelikte Sağlık Bakanlığıyla ilgili de yapılmış; bu çerçevede 14 bin işçinin alımı hızlı bir şekilde gerçekleştirilerek ilgililerin göreve başlama işlemleri sağlanmıştır.

Üniversitelere kadro ihdas sürecinden sonra Resmi Gazete ile İŞKUR Genel Müdürlüğünün sitesinde yayımlatılan ve başvuru süreci devam eden ilanları incelediğimizde; her konuda olduğu gibi üniversitelerin işçi alımlarında da uygulamada birlikteliğin olmadığı görülmektedir.

Bazı üniversiteler yapılan geçici düzenleme ve Sağlık Bakanlığının uygulamasının aksine sağlık uygulama ve araştırma merkezlerine alınacak işçiler için mülakat sınavı yapmakta, bazıları ise kadro ihdasının mantığına uygun olarak mülakat şartını aramamaktadır.

06 Nisan 2020 tarihli "Pandemi Süreci, İşçi Alımlarında Mülakatı Tamamen Kaldırabilecek mi?" başlıklı yazımızda özet olarak; işsizliğin her geçen gün daha da arttığı ülkemizde temizlik, güvenlik ve bakım onarım branşlarında sürekli işçi alımlarında gerek mevzuat gerekse "diğer iç ve dış faktörlerden dolayı" adaleti sağlamanın oldukça zor olduğu, sözlü sınavın sorularından tutunda, sınavın ölçülebilirliği ve denetlenebilirliğinin idareleri oldukça zorladığını, ayrıca, yereldeki "siyasi baskının" en çok sürekli işçi alımlarında kendisini gösterdiği; bu nedenle, vicdan ile adalet arasındaki dengenin en çok bozulduğu personel alımlarından birisi olduğunun altını çizmiştik.

Ancak, bu yazımızda sürekli işçi alımlarında mülakatın bütünüyle kalkmasını önerirken, üniversitelerin yetkileri olmasına rağmen halen sözlü sınavda ısrar edecekleri aklımıza gelmemişti!

Cumhurbaşkanlığı tarafından hızlı bir şekilde ihdas edilen bu kadroların temel amacı pandemiyle mücadelede yardımcı personel ihtiyacının karşılanarak hizmette aksamanın yaşanmasına fırsat vermemektir. Bu yönde yönetmelikte düzenleme de yapılarak, Sağlık Bakanlığında olduğu gibi üniversitelere mülakatsız personel alımı yetkisi tanınmıştır.

Dolayısıyla, ilana çıkan üniversiteler ve bu süreçten sonra çıkması muhtemel üniversitelerin pandemiyle mücadelenin amacına uygun olarak hastaneler için tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında mülakatsız alım seçeneğini kullanmaları en doğru yöntem olacaktır!