İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Teknisyen kadrosuna 'eğitimcinin eğitimi' sertifikası şartı!

Sağlık Bilimleri Üniversitesi sözleşmeli personel alımında pozisyon niteliğiyle ilgisiz sertifikalarla ilana çıktı!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Temmuz 2020 11:25, Son Güncelleme : 27 Temmuz 2020 11:05
Teknisyen kadrosuna 'eğitimcinin eğitimi'  sertifikası şartı!

Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından 20 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete'de 1 Mühendis, 1 Teknisyen, 1 Büro Personeli olmak üzere toplam 3 (üç) sözleşmeli personel statüsünde kadro ilanı yayımlanmıştır. Yalnız ne hikmettir ki ilanda istenilen sertifika şartları ilan edilen kadro sayısından fazladır. İlan açıklamalarına ayrıntılı olarak baktığımızda mühendis pozisyonunun açıklamasındaki şeffaflığı diğer kadrolarda maalesef göremiyoruz.

Teknisyen kadrosu "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"a ekli 4 sayılı cetvelde "Alanıyla ilgili en az ortaöğretim dengi mesleki teknik öğrenim görmüş olmak" şeklinde tanımlanmışken, ön lisans mezuniyet alanına ilave olarak aşağıda yer alan tablodaki sertifikaların istenmesi mevcut bir bireyin tanımlanmasından başka bir durum değildir. Nerelerden nasıl alındığı kadar ibraz edilen belgelerin nasıl değerlendirildiği hususu da zaten ayrıca bir sorun teşkil eden bu sertifikaların istenmesi diğer adayların müracaatlarını engellemeye devam etmektedir.

Sayısız sertifika arasında Teknisyen kadrosu için istenilme gerekçesini anlamakta zorluk çektiğimiz Hacettepe, Gazi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi gibi büyük üniversitelerin eğitimci kadrosunda ve eğitim öğretim düzeyinde kaliteyi artırmak amaçlı öğretim üyesi ilanlarında sıkça görmeye alıştığımız "Eğitimcinin Eğitimi Sertifikası" özel şart olarak konulmuştur. Teknik alanda görev ihtiva eden bu kadroda söz konusu sertifikanın kişiyi tanımlamaktan başka hangi işe yarayacağını merak ediyoruz.

Geldiğimiz noktada KPSS puanı olarak 50-60 bandında yer alan, ancak oturduğu yerden "takvim yaprağı biriktirir gibi sertifika biriktiren" kişilerin etik olmayan, liyakattan uzak şekilde istihdam edildiğine hep beraber tanık oluyoruz. Bugün burası yarın başka bir kurum! Her yıl sınava giren yüzbinlerce aday, bu ilanlar sonucu umutsuzluğa kapılarak umudu sınavlarda değil başka kapılarda aramaya itilmeye devam edilmektedir!

Son olarak bir zamanlar ÖSYM'nin sloganından yola çıkarak artık "Adayların Emeği Devletimizin Emaneti Olsun" istiyoruz. Cumhurbaşkanlığının ve ilgili kurumlarımızın bir an evvel bu başıboş ilanlara yönelik yaptırım gücü olan denetim mekanizması oluşturacağına inancımızı sürdürmek istiyoruz! Şunu da söyleyelim, kurumlar bu uygulamalardan vazgeçmedikçe biz de bu konunun her aşamasında takipçisi olmaktan usanmayacağımızı ve adaletsizliğe karşı susmayacağımızı İLAN ediyoruz!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber