Devlet Memuru, arazi kiralayarak çiftçilik yapabilir mi?

657 sayılı Kanunun 28. madde hükmünde ikili bir yaklaşım söz konusudur. Bir tarafta yasak kapsamındaki faaliyetler sayılırken, diğer tarafta yasak oluşturmayan faaliyetler sayılmıştır. Bu durumda yasaklama kapsamında olmayan ancak madde metninde yapılmasına cevap verilen faaliyetler arasında da sayılmayan bir iş söz konusu olduğunda durum ne olacaktır?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Ağustos 2020 00:03, Son Güncelleme : 07 Ağustos 2020 17:13
Devlet Memuru, arazi kiralayarak çiftçilik yapabilir mi?

Soru: Memurlar kendi arazisinde çifçilik yapabilmektedir, fakat memur bir bahçe \ tarla kiralayıp (meyve bahçesi) çifçilik yapabilir mi?

Cevap: Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı memurlar bakımından sorunlu alanlardan biridir. 657 sayılı Kanunun 28. maddesinin ilk şeklinde, memurların Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamayacağı, ticari mümessil ve ticari vekil olamayacağı, kolektif şirket ortaklığı ile komandit şirkette komantite ortaklığa gireeyeceği ve ticaret şirketlerinde müdürlük, idare meclisi üyeliği ve murakıplık görevlerini deruhte edemeyeceği hükme bağlanmış, memurların üyesi olduğu yapı ve tüketim kooperatiflerindeki yönetim ve denetim görevleri bu yasaklamanın dışında tutulmuştur. Bu hükümler büyük ölçüde maddenin bugünkü halinde de yer almaktadır.

Bugünkünden farklı olarak maddede sayılanlar dışında kalan kazanç getirici faaliyetlerden hangilerinin memurlar tarafından yapılamayacağının sınıf tüzüğünde belirtileceği hüküm altına alınmıştır. Madde hükmünün genel kurgusu bu maddede sayılan ve çıkarılacak tüzükte belirlenecek faaliyetler dışındaki işlerin memurlar tarafından yerine getirilebileceği şeklindedir. Ancak sınıf tüzükleri çıkarılamamış, hizmet sınıfları sonradan yapılan düzenlemelerle Kanunun 36. maddesinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla memurlar bakımından genel olarak 28. maddede sayılanlar dışında yasaklanan kazanç getirici faaliyet bulunmamaktadır.

657 sayılı Kanunun 28. maddesinin mevcut halinde, "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.

Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükümleri yer almaktadır. Bu hükümle bağlantılı olarak, Kanunun 125/D maddesinde, ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak fiilinin karşılığı olarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası öngörülmüştür.

28. madde hükmünde ikili bir yaklaşım söz konusudur. Bir tarafta yasak kapsamındaki faaliyetler sayılırken, diğer tarafta yasak oluşturmayan faaliyetler sayılmıştır. Bu durumda yasaklama kapsamında olmayan ancak madde metninde yapılmasına cevap verilen faaliyetler arasında da sayılmayan bir iş söz konusu olduğunda durum ne olacaktır?

Yasaklamanın kapsamı ile ilgili olarak kurumlar muhafazakar bir eğilim içinde bulunmaktadır. Kanunda yasaklananlar dışındaki faaliyetler serbest olarak kabul edilebilecekken tersi bir tutumla kanunda izin verilenler ile özel kanunlarda belirtilen faaliyetler dışındaki faaliyetler yasak kapsamında değerlendirilmektedir. Özel kanunlarla ilgili olarak da uygulama birliği bulunmamaktadır. Örneğin memurlar, özel olarak zikredilmemekle birlikte 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında telif ücreti alabilirken, yine kanuni dayanağı olan arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapması 28. maddeye aykırı değerlendirilmektedir.

Konunun ilgili kurumlarca daha esnek ve genişletici yorum yapılarak değerlendirilmesi uygun olacaktır. Konunun bu şekilde yorumlanmasıyla 28. maddede veya özel mevzuaatta yasaklanmamış faaliyetlerin memurlar tarafından yerine getirilmesi ticaret yapmak veya diğer kazanç getirici faaliyette bulunma yasağını ihlal etmeyecektir.

Diğer taraftan, esnaf ve tacirin tanımı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda yapılmıştır. Memurun yapacağı çiftçilik faaliyetinin boyutlarının Türk Ticaret Kanunu'na göre tacir veya esnaf sayılmayı gerektirecek düzeyde olmaması halinde bu faaliyetlerden elde edilen kazançların yasak kapsamına girmediğini, memurun kendi arazisi üzerinde yapabileceği tarımsal faaliyetleri başka birine ait araziyi kiralayarak yapmasının yasak kapsamında olmadığını değerlendirmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber