Üniversite yönetimi, istifa eden akademik personeli, geri almak zorunda mıdır?

İstifa eden akademik personeli kurum geri almak zorunda mıdır?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 28 Ağustos 2020 10:05, Son Güncelleme : 24 Ağustos 2020 15:40
Üniversite yönetimi, istifa eden akademik personeli, geri almak zorunda mıdır?

2547 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinde, "a. (Değişik: 1/11/1990 - 3676/1 md.) Bir süre öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra Cumhurbaşkanı yardımcılığına, bakanlığa veya Yasama Organı Üyeliğine seçilenler, bu görevlerde geçirdikleri süreler hesaba katılmak ve buna göre aylık dereceleri yükseltilmek, meslek unvan ve sıfatlarını kazanma ile ilgili hükümler saklı kalmak şartıyla başvurmaları halinde bu Kanun hükümlerine göre ayrıldıkları yükseköğretim kurumuna kadro koşulu aranmaksızın dönerler.

(Ek bent:17/9/2004-5234/2 md.) Bunlardan emekli iken yüksek öğretim kurumlarına dönenlerin veya yüksek öğretim kurumlarına döndükten sonra emekliliğe hak kazanıp emekli olanların emekli aylıkları kesilmez. (Mülga ikinci cümle: 18/6/2017-7033/17 md.) (...)

b. (Değişik: 1/11/1990 - 3676/1 md.) Yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyeleri başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler.

c. (Ek: 14/4/1982 - 2653/5 md.) Yükseköğretim Kurulu veya Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeliklerine, rektör ve dekanlıklara yükseköğretim kurumları ile bir kamu görevinde iken seçilenlerden, süresinin tamamlayarak yeniden seçilmemeleri sebebiyle ayrılanların, bu görevlerinde geçirdikleri süreler hesaba katılmak ve buna göre aylık ve dereceleri yükseltilmek suretiyle meslek, unvan ve sıfatları dikkate alınarak ayrıldıkları tarihten itibaren kendi kurumlarına boş kadro koşulu aranmaksızın dönüşleri yapılır." hükmü yer almaktadır.

Maddede 3 türlü sebeple ayrılma düzenlenmiştir.

- Bir süre öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra Cumhurbaşkanı yardımcılığına, bakanlığa veya Yasama Organı Üyeliğine seçilme sebebiyle istifa,

- Yükseköğretim Kurulu veya Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeliklerine, rektör ve dekanlıklara yükseköğretim kurumları ile bir kamu görevinde iken seçilme sebebiyle istifa,

- Bu sebepler dışında ve mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile istifa.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere ilk iki istifada, dönüş için başvurdukları takdirde atamalarının yapılması zorunludur.

3. istifa şeklinde ise üniversitelere "takdir hakkı" verilmiş olup, ihtiyaç olmaması gibi bir sebeple atamalarının yapılmaması mümkündür. Danıştayın vermiş olduğu 2 karar da bu husus açıkça vurgulanmıştır.

Danıştay 8. Dairesi (E:2005/267, K:2005/3723, T:20.09.2005)

Davalı Üniversitede yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken kendi isteğiyle 1999 yılında emekli olan davacının, tekrar atanma talebinin, daha önce verdiği derslerin uzman ve kadrolu öğretim üyeleri tarafından veriliyor olması, bu itibarla hizmetine ihtiyaç bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünün ... günlü ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle açtığı davada; konusunda yetişmiş bir Öğretim üyesi olan davacıya şimdi ders verilmeyecek olması, gelecekte de ders verilemeyeceği anlamına gelmeyeceğinden davacının yeniden göreve alınmama nedenine katılmanın mümkün bulunmadığından 2547 sayılı Yasanın 60/B maddesine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden İzmir 4. İdare Mahkemesinin 5.11.2004 günlü ve E:2004/81, K:2004/1364 sayılı kararının; idarenin takdir yetkisinin olduğu, göreve alma zorunluluğunun bulunmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken kendi isteğiyle emekli olan davacının, tekrar atanma talebinin reddine ilişkin işlemden kaynaklanmaktadır.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 60/b maddesinde, "yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyeleri, başvurulan üzerine bu kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler." hükmünü taşımaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, Dokuz Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü İktisat Politikası Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken kendi isteğiyle 1999 yılında emekliye ayrılan davacının, üniversitedeki görevine geri dönme istemiyle yaptığı başvurunun, hizmetine ihtiyaç duyulmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açtığı davada, İdare Mahkemesince, davacının konusunda yetişmiş olduğu ve şimdi ders verilmeyecek olmasının, gelecekte de ders verilmeyeceği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

2547 sayılı Yasanın 60/b maddesi incelendiğinde, davacı konumunda bulunan kişilerin hiç bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın mutlak surette görevlerine alınmaları gerektiği yolunda bir sonuç çıkarılmasına olanak bulunmadığı gibi, davacının uzmanlık alanıyla ilgili derslerin üniversitede halen mevcut bulunan uzman ve kadrolu öğretim üyeleri tarafından veriliyor olması karşısında da, davacıya henüz ders verilmemiş olmasının gelecekte de ders verilemeyeceği anlamına gelmediği gerekçesine de hukuken katılmaya olanak bulunmamaktadır. Anılan gerekçe idarenin davacının uzmanlık alanında öğretim üyesi ihtiyacı doğması halinde dikkate alınması gereken bir unsurdur.

Bu itibarla, hizmetine ihtiyaç duyulmayan davacının, 2547 sayılı Yasanın 60/b maddesi kapsamında davalı idarece atanması zorunluluğu bulunmadığından, bu yönüyle dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamakta olup anılan işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İzmir 4. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 20.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

Danıştay İdari Dava Daireleri. Kurulu E:1992/96, K:1993/4, T:22/01/1993

İstemin Özeti: Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi iken kendi isteğiyle görevinden ayrılan davacının, 2547 sayılı Yasanın 3676 sayılı Yasayla değişik 60/b maddesi uyarınca yeniden aynı göreve dönmek istemiyle yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının ve Emekli Sandığı keseneklerinin ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesince verilen ve dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteğinin kabulüne dair bulunan 20.11.1991 günlü, E: 1991/977, K: 1991/2175 sayılı kararın, 2547 sayılı Yasanın 60/b maddesinin, ilgililerin eski görevlerine yeniden atanmaları konusunda, idareye takdir yetkisi tanıdığı öğretim üyesi fazlalığı bulunan bölümde davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: 2547 sayılı Yasanın 60/b maddesinin, görevlerinden kendi istekleriyle ayrılan öğretim üyelerinin, kadro koşulu aranmaksızın, eski görevlerine dönmelerine imkan sağladığı ve idareyi başvurunun kabulüyle yükümlü tuttuğu, ortodonti bölümünün pratik ve laboratuvar araştırma eğitiminde öğretim üyesine ihtiyaç bulunduğundan bahisle, dava konusu işlemin iptali ve tazminat isteğinin kabulü yolundaki Danıştay Beşinci Dairesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: M.C.

Danıştay Savcısı S.G.'nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlere uygun olduğundan davalı idarenin temyiz isteğinin kabulüyle esas kararda belirtilen görüş doğrultusunda Danıştay 5 inci Dairesince verilen 20.11.1991 günlü ve K: 1991/2175 sayılı kararın bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:

Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında Profesör olarak çalışmakta iken 1.9.1986 tarihinde kendi isteğiyle, bu görevinden ayrılmış olan davacının 2547 sayılı Kanunun 3676 sayılı kanunla değişik 60/b maddesi uyarınca, yeniden aynı göreve dönmek istemiyle yaptığı 3.12.1990 günlü başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının ve Emekli Sandığı keseneklerinin ödenmesi istemiyle açmış olduğu dava sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin 20.11.1991 günlü E: 1991/977, K: 1991/2175 sayılı kararıyla, dava konusu işlem iptal edilmiş, tazminat isteğinin de kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idareler, bu kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.

Danıştay Beşinci Dairesince, 2547 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin ( b ) bendinde yer alan "dönebilirler" ibaresinin, bu bentte yazılı nedenlerle yükseköğretim kurumlarından ayrılanların, kendi isteklerine bağlı olarak ayrıldıkları kuruma dönebileceklerini ifade ettiği 2547 sayılı Yasanın 60/b maddesinin değişikliğine ilişkin 3599 sayılı Kanun tasarısında idareye takdir yetkisi verilmemiş olmasının Cumhurbaşkanının veto gerekçesinde yer almış ve Milli Eğitim Komisyonunca da bu görüş benimsenerek raporda bu hususa değinilmiş olmasına karşın Meclis Genel Kurulunca eski metnin aynen kabul edilmiş olmasının, bu görüşün benimsenmediğinin kanıtı olarak kabul edilmek gerektiği sözü edilen madde hükmünün "kadro koşulu aranmaksızın" ilgililerin dönmelerine imkan sağladığı, idareleri başvurunun kabulüyle yükümlü tuttuğu, buna göre ihtiyaç unsurunun tartışmasının yapılamayacağı, diğer yandan, maddede yer alan "bu kanun hükümleri çerçevesinde" ibaresinin ise ilgililerin döneceği ögretim üyeliği için 2547 sayılı Yasada yer alan öğretim üyeliğine atama niteliklerinin kaybedilmiş olup, olmadığının araştırılması gerektiğine ilişkin bulunduğu, 2547 sayılı Yasada öğretim üyeliğine atama sürecinin, kadroların ilanıyla başlatılmasına karşın 60/b maddesi kapsamındakiler yönünden kadro şartı aranmamasının da sözü geçen ibarenin belirtilen şekilde yorumlanmasını zorunlu kıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilerek, yoksun kalınan parasal haklarının tazmini isteği kabul edilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3676 sayılı Kanunla değişik 60 ıncı maddesinin (b) fıkrası "yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteğiyle ayrılan öğretim üyeleri, başvuruları üzerine bu kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler" hükmünü taşımaktadır.

Sözü edilen madde hükmü uyarınca, ayrıldığı üniversiteye dönmek için başvuran ilgilinin, bu başvurusunun kabulü konusunda ilgili yükseköğretim kurumunun yasal yükümlülük altında ve bağlı yetki içinde bulunup bulunmadığının incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.

2547 sayılı Yasanın 3676 sayılı Yasa ile değişik 60 ıncı maddesinin (a) ve (c) bentlerinde, başka nedenlerle de olsa, yükseköğretim kurumundan ayrılmış olan kişilerin, başvurmaları halinde kurumlarına "dönecekleri" belirtildiği halde, (b) bendinde "dönebilecekleri"nin hükme bağlanmış olması, davacının ve onun durumundaki kişilerin hiç bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın, mutlak surette görevlerine alınmaları gerektiği şeklinde bir sonuç çıkarılmasına olanak vermemektedir. Nitekim (b) bendinde "bu kanun hükümleri çerçevesinde" denilmek suretiyle, idarenin bu konuda mutlak bir zorunluluk karşısında olmadığı vurgulanmıştır. Bu ifadeyi sadece, öğretim üyeliği niteliklerinin kaybedilmemiş olması şeklinde anlamak mümkün değildir. Bunun yanında hizmet gereklerini de düşünmek gerekir. Hizmetin asıl sahibi olan idare, Anayasa ve yasalar çerçevesinde bu hizmeti kamu yararına en uygun biçimde yürütmekle görevlidir.

Yükseköğretim hizmetini yeterli sayıda, hatta birazda fazla elemanla yürütmekte olan idareye 60/b madde kapsamındaki her kişiyi tekrar göreve alma zorunluluğunun yüklenmesi, bu hizmetin gereğinden fazla kişi eliyle görülmesi sonucunu doğurur ki, bunun da kamu yararına olmayacağı açıktır.

Diğer yandan, anılan 60 ıncı maddenin (b) bendinde yer alan "kadro koşulu aranmaksızın" ifadesi ise, öğretim üyesine ihtiyaç olduğu takdirde, boş kadro bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, ilgilinin göreve alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Nitekim, 2547 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin değiştirilmesine ilişkin 3599 sayılı Kanunun Cumhurbaşkanınca bir daha görüşülmek üzere T.B.M.M'ne geri gönderilmesine ilişkin yazıda ve Milli Eğitim Komisyonu raporunda, ihtiyaç konusuna değinilmiş olup; komisyon raporunda 60 ıncı maddenin (b) bendiyle ilgili olarak "idareye ihtiyacı ve dönecek elemanın daha önceki çalışmaları değerlendirilmek suretiyle bir takdir hakkı bırakıldığı" vurgulanmıştır.

Bu durumda, davalı idarenin savunmasında öne sürülen, davacının dönmek istediği Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Bölümünde ihtiyaç fazlası öğretim üyesi bulunduğu ve davacının hizmetine gerek duyulmadığı hususları ile davacının üniversiteye dönme isteminin nesnel ölçütlerle değerlendirilip değerlendirilmediğinin araştırılıp varılan sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının pofesör olma koşullarını yitirmemiş olması kaydıyla, hiçbir koşula bağlı olmadan dönme isteminin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek iptal ve tazminat kabul kararı verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber