Sendikal çalışmalarımızı pandeminin gölgesinde kalmadan sürdürüyoruz

Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Tarım-Orman çalışanlarının sosyal ve özlük haklarının korunması, genişletilmesi, sendikal hareketin büyütülmesi için pandeminin gölgesinde kalmadan mücadele ettiklerini, bunun neticesinde de Hizmet Kolu çalışanlarının Toç Bir-Sen'e olan güveninin ve desteğinin çığ gibi büyüdüğünü kaydetti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Eylül 2020 09:36, Son Güncelleme : 23 Eylül 2020 09:48
Sendikal çalışmalarımızı pandeminin gölgesinde kalmadan sürdürüyoruz

Genel Başkan Öztürk; 45.182 üye sayısı ile yetkili sendika olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirterek; "Tarım-Ormancılık Hizmet Kolu'nda görev yapan çalışanlarımızın güveni ve desteğiyle her yıl olduğu gibi bu yıl da hizmet kolumuza bağlı tüm kurumlarda yetkinin değişmez adı olduk" dedi.

Toç Bir-Sen'in 13 yıldır kesintisiz hizmet kolu çalışanlarının desteğini aldığını ve daima zirvede kaldığının altını çizen Genel Başkan Öztürk bu başarının nedeninin ise tüm teşkilat olarak üstlendikleri sorumluluğun bilinciyle, dava şuurunu yitirmeden, doğru yoldan ayrılmadan, sorunun değil çözümün, çatışmanın değil uzlaşının, kavganın değil barışın hakim olduğu bir anlayışla hak, hukuk, emek ve ekmek mücadelesini iftiharla yürütmeleri olduğunu söyledi.

"MİLLETİMİZ VE ÜLKEMİZ İÇİN SORUMLULUK ALMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Memur-Sen olarak her zaman, milletimiz ve ülkemiz için çalıştıklarını, ürettiklerini, mücadele ettiklerini belirten Öztürk; "2020 yılının ilk günlerinden itibaren dünyanın gözle bile görülemeyen bir mikropla savaştığı, tüm insanlığın salgınla imtihan edildiği olağan üstü bir döneme hep birlikte şahitlik ediyoruz. Türkiye'nin en büyük emek hareketi Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak sorumluluğumuzun yalnızca temsil ettiğimiz kitlemizin sorunlarını çözmekle sınırlı olmadığının bilinciyle, pandemi sürecinde de dayanışma ve infak ruhu içinde, yardıma ihtiyacı olanlara el uzattık, gücümüzün yettiğince onlara destek olduk.

Koronavirüsle mücadele kapsamında Memur-Sen olarak "Şimdi Vefa Vakti" diyerek Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla başlatılan "Milli Dayanışma Kampanyası"na 1 milyon TL, İHH, Deniz Feneri ve Kızılay'a 1 milyon TL olmak üzere toplamda 2 milyon TL'lik bağışta bulunduk. Buna ek olarak Memur-Sen ve bağlı sendikalarımızın genel başkanları olarak 1 aylık maaşımızla kampanyaya katkı sağladık. Yine her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan'da da kardeşlik, birlik ve yardımlaşma bilincini kuşanarak İHH, Deniz Feneri ve Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla 1.500.000 TL değerindeki kumanyayı ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırdık.

Sadece bu kadarı ile yetinmeyip Kızılay'ın pandemi nedeniyle azalan kan bağışı stoklarına destek olmak, kan bekleyen hastaların şifalarına katkı sunmak için 'Kan Ver, Hayat Ver' çağrısıyla kan verdik. Çağrımızla tüm teşkilatlarımızı da bu iyilik hareketimize davet ettik. Çağrımıza kulak veren, destek olan tüm teşkilat mensuplarımıza ve özellikle Vefa Destek Gruplarında yer alan çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.

"TEŞKİLAT OLARAK SENDİKAL FAALİYETLERİMİZİ PANDEMİNİN GÖLGESİNDE KALMADAN SÜRDÜRÜYORUZ"

Genel Başkan Öztürk; Bu süreçte Toç Bir-Sen olarak çalışanlarının sosyal ve özlük haklarının korunması, genişletilmesi, sendikal hareketin büyütülmesi için pandeminin gölgesinde kalmadan ama tedbirleri de asla ihmal etmeden mesuliyetlerini yerine getirebilmenin gayretinde olduklarını dile getirerek; "İl ve Şube başkanlarımızla video konferans yöntemiyle gerçekleştirdiğimiz istişare toplantılarımızla hem çalışanlarımızın taleplerine ilişkin çalışmalarımızı görüştük hem de bürokratik görüşmelerimizle taleplerimizin kazanıma dönüşmesinin mücadelesini verdik. Erdemliler Hareketi olarak; çalışanlarımızın bize duyduğu güvenin karşılığını kazanımlarla ve sorunların çözümüyle taçlandırmanın mutluluğunu hep birlikte yaşadık. Pusulası doğruluk ve vicdan olan, mücadele ruhu diri bir neslin devamı hedefiyle kurduğumuz Toç Bir-Sen Akademi'nin gençleriyle video konferansla buluşarak her ay bir konu bir konukla ve bir kitap tahliliyle seminerlerimize devam ettik.

Başarının anahtarı istişaredir ve istişarede de hayır vardır. Bu sebeple yeni normalleşme sürecinde salgın riskini asla gözardı etmeden, sağlık tedbirlerine uyarak online toplantılarımızın yanı sıra 'Dar Kapsamlı Bölge İstişare Toplantılarımıza başladık. Startını Trabzon'dan verdiğimiz bölge toplantılarımızın ikincisini de Adana'da gerçekleştirdik. Diğer bölgelerimizle toplantılarımıza devam edecek, teşkilatımızla bir araya gelerek yapacağımız istişarelerle gücümüze güç katacağız" dedi.

"AKADEMİK YAYINLARIMIZLA ÜYELERİMİZE VE SEKTÖRE KATKI SUNUYORUZ"

Salgının, sivil toplum kuruluşu olarak görevlerimize, mücadelemize, çalışmalarımıza engel olmasına müsaade etmeden sosyal sorumluluk projelerimizi de sürdürdük. Bu bağlamda kendi alanlarında başucu kitapları olan akademik yayınlarımıza yenilerini ekleyerek, üyelerimize ve sektöre katkı sunmaya devam ettik.

Geçtiğimiz yıl; "Rakamlarla Tarım Sektörü , "Küresel ve Ulusal Ölçekte Tarım ve Gıda Politikaları: Gerçekler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri", "Ormancılık Sektör Raporu isimli yayınlarımıza bu yıl da, tarım sektöründe çalışanlar ve yöneticilerin veriye dayalı yönetim anlayışlarına katkı sunabilmek ve küresel sorunlara yerel çözümler üretebilmek için "Rakamlarla Tarım Sektörü isimli çalışmamız ile Tıbbi Aromatik Bitkilerin hem kırsal kalkınmaya hem de ülke ekonomisine katkı sağlaması noktasında bilinç oluşturması için "Doğadaki Hazine" isimli kitabımızı ekledik. Kovid-19 salgını nedeniyle en stratejik sektörlerin başında gelen tarım sektöründe oluşabilecek olumsuzlukları önlemeye yönelik yapılabilecek kısa, orta ve uzun vadeli planlara ilişkin 'Koronavirüsün Türkiye Tarımına Olası Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı bir odak analizi hazırladık.

Bu çalışmalarımıza katkı sunan Yayın Kurulumuza ve Hocalarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyor, her biri büyük emekler ve araştırmalar sonucu ortaya konan yayınlarımızın sektörümüze katkı sağlamasını diliyorum" dedi.

"SORUNLARI ÇÖZMEK, KAZANIMLARIMIZI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Toç Bir-Sen Genel Merkezi olarak Tarım-Orman çalışanlarının talepleri ve sorunlarının çözümüyle ilgili ciddi çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Genel Başkan Öztürk, birçok sorunu çözüme kavuşturduklarını, taleplerinin de hayata geçirildiğine vurgu yaptı. Covid-19'la mücadele ettiğimiz bu günlerin, tarım ve orman sektörünün ne denli önemli olduğunun bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Öztürk, "Salgın sürecinde dahi tarım-orman çalışanlarımız görevlerini hiç aksatmadan, 7 gün 24 saat canları pahasına, halk sağlığını korumak, gıda güvenliğini sağlamak, ormanlarda koruma-kontrol görevlerini yürütmek için özveriyle çalışmaktadırlar" dedi.

Öztürk konuyla ilgili şunları kaydetti:

"Tarım ve Orman Bakanlığı'nda ölüm ve emeklilik nedeniyle azalan personel sayısıyla birlikte artan iş yükünün azaltılması ve mezun olan gençlerin kendi alanlarında istihdam edilmesi noktasındaki talebimizi ısrarla, her platformda dile getirdik. Yeni personel alımlarının yapılarak personel yetersizliğinden kaynaklanan sorunların giderilmesini talep ettik. Çalışanlarımızın, atama bekleyen kardeşlerimizin sesi olmaya çalıştık. Elhamdülillah, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ve Bakanlıktaki ilgili bürokratlarımızın personel istihdamı talebimize destek ve katkılarıyla da bu mücadelemizi kazanımla sonuçlandırdık. 2347 gencimizin tarımda, 5000 gencimizin de ormanda istihdam edilmelerini sağladık.

Toplu Sözleşme Kazanımlarımızın yanı sıra; Hizmet kolumuzdaki kurumlarla yapmış olduğumuz Kurum İdari Kurulu Kararları gereği;

2008 yılından bugüne kadar Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavları sonucunda 17.000'in üzerinde çalışanın yeni kadrolarına kavuşarak maaşlarında 300 ila 2500 TL arasında artış olmasını sağladık. Bu kapsamda son olarak Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve Üniversitelere resmi yazı yazılarak, 2020 yılı içerisinde hem görevde Yükselme hem de Unvan Değişikliği Sınavları yapılması yönündeki süreç başlatılmıştır.

OGM'de silah taşıma hakkı bulunan tüm memurların resmi silahlarının yenilenmesini, görevi esnasında hayatını kaybeden orman memurlarının şehitlik ve malullük haklarından faydalanmasını, orman muhafaza memurlarının resmi kıyafetleri ile ilgili yaşanan kalite ve miktar sorununu çözdük. Orman muhafaza memurları ve orman bölge şeflerinin emekli olduklarında silah taşıma ruhsat harcı ücretlerinden muaf tutulmasını sağladık.

TİGEM'de hafta sonu çalışmalarında yeni düzenlemeye gidilmesini ve nöbetçi memur uygulamasının kaldırılmasını, TİGEM'de, ESK'da görev yapan personelin giyim yardımı almasını, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu personelinin, il koordinatörlükleri arasında naklen tayin olabilmesini, kontrol hizmetlerinde ilave ödeme ile ilgili olarak, farklı uygulamalardan kaynaklanan mağduriyetlerin giderilmesi ve uygulama birlikteliğinin sağlanması için talep ettiğimiz İlave Ödeme Yönergesinin Bakanlık tarafından yürürlüğe konması ile yaşanan sorunların çözüme kavuşmasını sağladık.

Orman Muhafaza Memurlarının aynı müdürlükte on yıldan fazla çalışamayacağına ilişkin yönetmelik hükmünün kaldırılmasını, Emeklilik hakkını doldurmasına 1 yıl ve daha az süresi kalanlar ile 65 yaşını doldurmasına 1yıl ve daha az süre kalanlardan dilekçe vererek talep etmeleri halinde rotasyonlarının bir süre ile ertelenebilmesi veya aynı yerde münhal bir kadroya atanabilmelerini hayata geçirdik.

TKDK Destek Personeline 500 TL ilave ödeme yapılması yönündeki toplu sözleşme talebimizin hayata geçirilmesi için, son olarak 2020 yılının Haziran ayında kurum ile imza altına aldığımız Kurum İdari Kurul Tutanağında söz konusu ilave ödemenin 'Bakan Oluru' ile yapılmasını talep etmiştik. Talebimiz Bakanlık Makamının Oluru ile kazanıma dönüşerek, TKDK Destek Personelinin maaşlarında brüt 500 TL artış yapıldı.

Bunun yanı sıra, TBMM Başkanımız Sayın Mustafa Şentop ve AK Parti Grup Başkanı Sayın Mehmet Naci Bostancı, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Zehra Zümrüt Selçuk ile bir araya gelerek taleplerimizin hayata geçirilmesini talep ettik.

Sözleşmeli Personelin Kadrolu Statüye Geçirilmesi, Tarım Orman Çalışanlarına Şiddeti Önlemeye Yönelik Yasal Düzenleme, Fiili Hizmet Süresi Zammı, Lisans Tamamlama, Kontrol Hizmetlerinde İlave Ödeme Kapsamının Genişletilmesi, Orman Muhafaza Memurlarının Hizmet Sınıfı Değişikliği ve Orman Muhafaza Memurlarının Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Kanun çıkarılması taleplerimizin yer aldığı raporlarımızı sunduk. Bu taleplerimiz hayata geçirilinceye kadar da girişimlerimize ve mücadelemize devam edeceğiz.

"GÜN BİRLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR"

Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, geçtiğimiz günlerde iki büyük felaketin yaşandığı Giresun ve Adana'da Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak yaraların sarılması için bölgeye giderek hem geçmiş olsun ziyaretinde bulunduklarını, hem de vatandaşlara yardım paketleri ile destek olmaya çalıştıklarını kaydetti.

Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak "Gün birlik ve dayanışma günüdür, acıları paylaşarak azaltma günüdür" diyerek, felaketlerin yaralarının sarılması, hayatın normale dönmesinin sağlanması için kamu çalışanlarını, vatandaşları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiklerini, üzüntüleri paylaştıklarını kaydederek şunları söyledi: "Memur-Sen Heyeti olarak Giresun'da selin vurduğu ilçelere giderek selden zarar gören kamu kurumlarımızı, vatandaşlarımızı ve esnaflarımızı ziyaret ettik. Afetin vurduğu bölgelerdeki çalışmaları koordine eden Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli ve İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile bölgelerde incelemelerde bulunduk, yürütülen çalışmalara ilişkin istişareler yaptık. Memur-Sen olarak burada yapabileceklerimiz konusunda saha incelemesi yaptık. Selin en çok vurduğu ilçelerden Dereli'deki tüm esnaf kardeşlerimize destek olmak için temizlik seti, bölgedeki vatandaşlarımıza, çalışanlarımıza da 15.000 maske ve 1 tır sudan oluşan yardım paketlerimizin dağıtımını gerçekleştirdik.

Ardından Adana'nın Kozan ilçesinde 3 gün süren yangına cansiperane müdahale ederek söndüren, ardından soğutma çalışması yürüten orman çalışanlarımızı ve yangında evleri zarar gören vatandaşlarımızı ziyaret ettik.

Memur-Sen Heyeti olarak, Giresun'da selden etkilenen kardeşlerimizin yaralarının sarılması için uzattığımız yardım elimizi Kozan'daki vatandaşlarımız için de uzatarak, hem acılarını paylaştık hem de hazırladığımız gıda kolilerini dağıttık.

İnsan kaynaklı olan, ihmalkarlık ve dikkatsizlik yüzünden çıkan yangınlarda aileleriyle bile bayramlaşmadan günlerce görev alarak canları pahasına görev alan kahraman orman çalışanlarımız, ülkemizin akciğerleri olan ormanlarımızı korumak ve bu yangınların büyümesini, dağılmasını önlemek için üstün bir mücadele gösterdiler.

Toç Bir-Sen olarak bir kez daha, ülkesi ve milleti için tüm imkanlarını seferber eden başta Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli'ye, Orman Genel Müdürümüze, 7 gün 24 saat gece gündüz resmi ve dini bayramlarda dahi cansiperane çalışan mesai arkadaşlarımıza, yangının söndürülmesine destek olan kamu kuruluşlarımızın personellerine ve vatandaşlarımıza; ülkemiz ve milletimiz adına teşekkür ediyoruz.

Ayrıca Covid-19'un ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren bu zorlu süreçte dahi halk sağlığını korumak, gıda güvenliği sağlamak, ormanlarımızı ve tabiatı korumak gibi çok önemli görevlerini yüksek riske rağmen, hiç aksatmadan ve büyük bir başarıyla yürüten Tarım-Orman çalışanlarımıza, salgın ile vermiş olduğumuz savaşta en ön safta cansiperane mücadele eden sağlık çalışanlarımıza, emniyet güçlerimize, "Vefa Sosyal Destek Gruplarında yer alan kamu görevlilerine ve vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.

"ÖRGÜTLÜYÜZ, GÜÇLÜYÜZ, ÖNCÜYÜZ"

Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak hem kamu çalışanlarının, hem ülkemizin hem de dünya mazlumlarının umudu olduklarını ve bu bilinçle çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Öztürk; "Biz sadece nicelik bakımından değil nitelik olarak da güçlü bir sendikayız. Bu nedenle Tarım-Orman çalışanlarımızın bize duyduğu güven ve her geçen gün artan destekleriyle daha da örgütlüyüz, güçlüyüz ve öncüyüz. Bu bilinçle, yeni yetki dönemimizde de ben değil biz diyerek, kimseyi ötekileştirmeyerek, ayrıştırmayarak, Büyük ve Güçlü Türkiye idealinden vazgeçmeden, üyelerimizin ve kamu çalışanlarımızın daha iyi şartlarda istihdam edilmeleri, sosyal, mesleki ve özlük haklarında uluslararası standartların yakalanması adına her platformda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Yolu Hak, Yükü Dava, Gayesi Emek ve Ekmek olan Erdemliler Hareketi Toç Bir-Sen olarak daima üyelerimizin omuzlarımıza yüklediği yetkinin farkındalığıyla aynı kararlılıkla, aynı azimle, iyilik, doğruluk ve adalet için yolumuza ve soylu mücadelemize devam edeceğiz.

Hedeflerimize doğru yürürken asla gevşemeyeceğiz. Yürüdüğümüz yolda asla ümitsizliğe düşmeyeceğiz. "Allah'a kul olmayan davasına er olamaz" düsturumuzu her daim hatırda tutacağız" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber