İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

FETÖ'cü üsteğmenin 'örgütün mahrem yapılanmasında yer aldığı' gerekçeli kararda

FETÖ'nün TSK'ya sızdırdığı mensuplarıyla haberleşmek için kullandığı ankesör ve sabit kontörlü hat aramaları yöntemine yönelik davada 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan eski üsteğmen hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Ekim 2020 11:32, Son Güncelleme : 17 Ekim 2020 11:33
FETÖ'cü üsteğmenin 'örgütün mahrem yapılanmasında yer aldığı' gerekçeli kararda

FETÖ'nün TSK'ya sızdırdığı mensuplarıyla haberleşmek için kullandığı ankesör ve sabit kontörlü hat aramaları yöntemine yönelik davada eski üsteğmene verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, FETÖ'den işlem gören ya da darbe girişiminden yargılanan kişiler tarafından ardışık aranan sanığın, örgütün mahrem yapılanması içerisinde olduğu kanaati oluşturduğu belirtildi.

İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık eski jandarma üsteğmen Hilmi K. hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı.

Bu karar, İzmir'de yaklaşık 1 yıldır devam eden ankesör soruşturmaları kapsamında açılan davalarda alınan ilk mahkumiyet kararı olma özelliği taşıyor.

Gerekçeli kararda, sanığın ankesörlü hat ve buna ilişkin rapor, itirafçı ifadeleri, sanık ve avukatının savunmaları, iddia makamının mütalaası ve mahkeme heyetinin gerekçesi yer aldı.

Sanığın ardışık arama tablolarının incelendiği kararda, Hilmi K'nin 13 kişi ile ankesörlü telefonlardan ardışık aramasının bulunduğu kaydedildi.

Söz konusu kişilerden 9'unun subay-astsubay ve askeri öğrenci, 3'ünün komiser yardımcısı, birinin öğretmen olduğu, 5'i hakkında 2016'da, 4'ü hakkında 2017'de, 3'ü hakkında ise 2018 yılında FETÖ'den işlem yapıldığı belirtildi.

Hilmi K. ile ardışık aranan bu kişilerden 5'inin tutuklu, 2'sinin firari, 5'inin adli kontrol tedbiriyle salıverildiği, sanığın bu ardışık aramalarının 2012-2013 ve 2015 yıllarında gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığı vurgulanan kararda, ardışık arananlardan C.A'nın tanık olarak verdiği ifadesinde FETÖ mensubiyetini kabul ettiği aktarıldı.

Ardışık aranan ve tanık olarak dinlenen M.K'nin FETÖ mensubiyetini kabul ettiği ve etkin pişmanlıkta bulunduğu bildirildi.

Gerekçeli kararda, tanık olarak dinlenilen M.Y'nin FETÖ üyelerinin kendisini ankesörlü telefonlardan bir dönem aradığını belirttiği anlatıldı.

- Ardışık aranan 2 kişi darbe girişimine katılmış

Sanık ile ardışık aranan ve tanık olarak dinlenen eski üsteğmen A.S.T. ve eski pilot yüzbaşı S.İ'nin 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklu yargılandıkları bilgisi de kararda yer aldı.

Sanığın teğmen olan M.E.T. ile Ankara, İzmir ve Çorum illerinden 15 farklı tarihte, üsteğmen H.Y. ile Ankara ve Çorum'dan 6 farklı tarihte birer ikişer dakika arayla ankesörlü telefonlardan ardışık aranmasının dikkat çekici olduğu değerlendirilen kararda, "Sanığın bu 2 kişi ile farklı illerden birçok kez ankesörlü telefonlardan ardışık olarak aranması gözetildiğinde aynı mahrem imam tarafından arandıkları sonuç ve kanaatine varılmıştır." ifadesi kullanıldı.

Gerekçeli kararda sanıkla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Ardışık aranan kişilerden 9'unun subay-astsubay, 3'ünün komiser yardımcısı, 1'inin hakkında FETÖ'den işlem yapılan öğretmen olması, bu şahısladan bir kısmının FETÖ üyeliklerini kabul etmiş olmaları, bir kısmının darbeye teşebbüsten hüküm giymiş olması veya halen tutuklu olmaları gözetildiğinde, bu aramaların örgüt mahrem abilerince yapıldığı, sanığın bu şekilde örgütün mahrem yapılanması içerisinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sanığın tamamen inkara yönelik savunmasına delillerin mahiyeti ve ispat gücü anlamında mahkememizde bir tereddüt yaşanmadığından itibar edilmemiştir.

Sanığın Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde üsteğmen rütbesinde oluşu dikkate alındığında kamusal kudret kullanmaya elverişli konumunun bulunması sebebiyle meydana getirebileceği olası zarar ve tehlikenin ağırlığı, devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olması, kastın yoğunluğu ve suçun işleniş şekli göz önüne alınarak başkaca örgüt üyesiyle aynı seviye ve şartlarda değerlendirilmesinin adalete ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılarak sanık hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği sonucuna varılmıştır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber