Pandemi sürecinde, en az bir öğretmeni okula çağırmanın mantığı nedir?

Zümre bazında en az bir gün gelin değerlendirme yapın denilirken tüm öğretmenleri bir gün çağırmanızın genel amaca uygun mantığı yoktur. Örneğin A zümresinde tek öğretmen varsa kiminle değerlendirecek? Köy okuluna bir ya da birkaç araç değiştirerek gitmek zorunda kalacağını ya da araç bulamayacağını bildiğiniz öğretmeni; değerlendirecek kimse olmadığı halde okula çağırmak nasıl izah edilebilir? Ya da her hafta olması, herkesle olması , yüz yüze olması elzem midir?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Kasım 2020 11:44, Son Güncelleme : 26 Kasım 2020 11:46
Pandemi sürecinde, en az bir öğretmeni okula çağırmanın mantığı nedir?

MEB'in yayımladığı genelgelerde açık ifadeler bulunmaması, yuvarlak cümleler kurulması ile liyakatsiz yöneticiler birleşince sorunlar büyüyor.

Sorunun büyümesi bir tarafa ülkenin doğusu ile batısı, güneyi ile kuzeyi ayrı cumhuriyet haline gelebildiği gibi yan yana iki okul arasında bile uçurumlar ortaya çıkıyor.

Uygulamada birliği sağlama görevi bakanlıktır. Yani merkezi idaredir. Merkezi idarenin yanlışı en sonunda yerelde farklılıkları doğuruyor.

Son olarak yüz yüze eğitime 04.01.2020 tarihine kadar ara verilmesine ilişkin genelgelerde yaşandı bu durum.

Öğretmenlerin haftada en az bir gün okula gelerek ders defterlerini dolduracakları, uzaktan eğitimi değerlendirecekleri yer aldı genelgede. Burada amacın iyi ortaya konulması gerekiyor. Amaç ders defteri doldurma ve uzaktan eğitimi değerlendirme olarak belirtilmiş.

Genelge sonarsında Rehber öğretmenlerin durumu ne olacak diye sorulurken o konuda da bir yazı yayımlandı ve orada da en az bir gün ifadesi yer aldı.

İşin ehli bir yöneticinin ilk yapması gereken bu genelgenin genel amacı nedir diye bakmak olmalı. Sonra bunu detaylandırmalı ve genel amaca hizmet etmeyi tercih etmelidir.

Şimdi de en az bir genelgelerini biraz daha derin ele alalım:

Bu genelgenin genel amacı; pandemi sürecinde Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan tedbirler doğrultusunda içişleri bakanlığınca hazırlanan genelgenin MEB'de nasıl uygulanacağıdır.

Yani amaç pandemiyi yönetmek. Pandemiyi yönetirken sürecin de sağlıklı yönetilmesi gerekiyor: Pandemide temel olan "evde kal" , "hayat eve sığar" yaklaşımı olduğuna göre buna göre hareket edilmesi gerekir.

Zümre bazında en az bir gün gelin değerlendirme yapın denilirken tüm öğretmenleri bir gün çağırmanızın genel amaca uygun mantığı yoktur. Örneğin A zümresinde tek öğretmen varsa kiminle değerlendirecek? Köy okuluna bir ya da birkaç araç değiştirerek gitmek zorunda kalacağını ya da araç bulamayacağını bildiğiniz öğretmeni; değerlendirecek kimse olmadığı halde okula çağırmak nasıl izah edilebilir? Ya da her hafta olması, herkesle olması , yüz yüze olması elzem midir?

Hadi bunları da bir kenara bırakalım. Öğretmene şu gün geleceksin denildiği halde o gün bir de canlı dersi var. Okulda (internet sorunu olan okullar var) ya da okula gelirken yolda bu dersler nasıl yapılacak?

Ya da okulda 1-2 saatte ders defteri imzalama ve değerlendirmeyi tamamlamak mümkün iken öğretmene 09:00-15:00 gibi saatler arasında okulda olacaksın demek niye?

İşte sorun tepeden başlayıp aşağı uzuyor... En az derken düşünmemiş midir idare? Bence düşünmüştür. Fakat ola ki zorunlu kalınan durum olursa ikinci hatta üçüncü gün de çağrılabilsin diye düşünülmüş olabilir ama uygulamada ne sorunlar yaşanacağını da iyi kestirmesi gerekir tepedekilerin.

Yöneticilik kriz yönetimi gerektirir. Çok büyük bir kriz söz konusudur ve bunu yönetmek tecrübe, bilgi ve liyakat ister.

Tabi sadece okul yönetimi ile de sınırlı değil durum. Alttan üste doğru gitmek gerekir. Alt sorun yaşıyor ya da yaşatıyorsa üst bunu körüklememeli aksine inisiyatif almalı.

Son dönemin tepeden tırnağa sorunu: herkesin sorumluluğu başkasına atma yöntemini seçmesi ve kraldan çok kralcı olma yaklaşımıdır.

Bakan Selçuk'un ilk göreve geldiği günlerde söylediği "Kabe'nin anahtarını liyakatli olduğu için gayri müslime veren bir medeniyet, kenar mahalle okulunun anahtarını layık olana veremiyor, o hale geldik" cümlesinde yatıyor aslında sorun. Çözüme yönelik bir şey yapılıyor mu? Yapıldı mı? Maalesef hayır.

Hal böyle olunca en küçük konu bile büyük bir sorun olarak ortaya çıkabiliyor.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber