İdare devlet hizmet yükümlülüğünü tamamlayan doktoru yine aynı yere atayabilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Aralık 2020 11:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
İdare devlet hizmet yükümlülüğünü tamamlayan doktoru yine aynı yere atayabilir mi?

Dava; Ortopedi ve Travmatoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 30/04/2015 günlü, 62. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ile ... ili, ... İlçe Devlet Hastanesine atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacı tıp eğitimi sonrasında, altıncı hizmet grubu olan ... ili, ... İlçe Devlet Hastanesine atanarak devlet hizmet yükümlülüğünü tamamladığı, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra yeniden altıncı hizmet grubu olan bir yere atanmasının, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 4. maddesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürmüştür.

İdare, 3359 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesinde ise, "beşinci veya altıncı grup ilçe merkezine bağlı yerleşim yerlerinde görev yapma" şartı arandığı, bu sebeple, davacının görev yerinin, ilgili Kanun maddesinde sözü edilen bölgelerden olmadığını iddia etmiştir.

İlk derece mahkemesi işlemi aşağıdaki gerekçe ile iptal etmiştir:

Davacının, devlet hizmet yükümlüsü olarak ilk görev yaptığı ... ili, ... İlçesine bağlı yerleşim yerinde başka hastane olmadığı, dolayısıyla, davacının, ilgili Kanun hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple, davacının ikinci kez altıncı grup ilçe merkezinde yer alan bir hastaneye atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/7898

Karar : 2020/920

Tarih : 18.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ...

VEKİLLERİ : ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ...

VEKİLİ : ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:...; K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem: Dava; Ortopedi ve Travmatoloji alanında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 30/04/2015 günlü, 62. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ile ... ili, ... İlçe Devlet Hastanesine atanmasına ilişkin işlemin; tıp eğitimi sonrasında, altıncı hizmet grubu olan ... ili, ... İlçe Devlet Hastanesine atanarak devlet hizmet yükümlülüğünü tamamladığı, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra yeniden altıncı hizmet grubu olan bir yere atanmasının, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 4. maddesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 4. maddesinin ikinci fıkrasında, "... Ancak beşinci ve altıncı grup ilçe merkezlerine bağlı yerleşim yerleri ile Bakanlar Kurulunca tespit edilecek il merkezi ve il merkezlerine bağlı yerleşim yerlerinde Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirenler, tekrar Devlet hizmeti yükümlüsü olduklarında istekleri dışında bu yerlere atanamazlar." hükmünün düzenlendiği, davalı idare tarafından, davacının daha önce devlet hizmet yükümlülüğünü yerine getirdiği bölgenin altıncı grup ilçe merkezi olduğu, anılan Kanun hükmünde, "beşinci veya altıncı grup ilçe merkezine bağlı yerleşim yerlerinde görev yapma" şartı arandığı, bu sebeple, davacının görev yerinin, ilgili Kanun maddesinde sözü edilen bölgelerden olmadığı ileri sürülmekte ise de; davacının, devlet hizmet yükümlüsü olarak ilk görev yaptığı ... ili, ... İlçesine bağlı yerleşim yerinde başka hastane olmadığı, dolayısıyla, davacının, ilgili Kanun hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple, davacının ikinci kez altıncı grup ilçe merkezinde yer alan bir hastaneye atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının daha önce devlet hizmet yükümlülüğünü yerine getirdiği ... ili, ... İlçe Devlet Hastanesinin altıncı grup ilçe merkezinde yer aldığı, 3359 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesinde ise, "beşinci veya altıncı grup ilçe merkezine bağlı yerleşim yerlerinde görev yapma" şartı arandığı, bu sebeple, davacının görev yerinin, ilgili Kanun maddesinde sözü edilen bölgelerden olmadığı, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...

DÜŞÜNCESİ: Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:...; K:... sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber