Personele ilişkin 6 olay, 6 karar

Danıştay Dairelerinin 2020 tarihli 6 kararını yayımlıyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Ocak 2021 00:04, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Personele ilişkin 6 olay, 6 karar

1- İlgilinin Danıştay'da kaybetmesi üzerine, mutlaka "eski durumuna döndürülmesi" gerekir

Davacı, davalı idare bünyesinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken 663 sayılı KHK gereğince Araştırmacı yapılmıştır. Daha sonra şube müdür olarak atanmak istemiş, atanma talebi reddedilince davayı kazanarak şube müdür olarak atanmıştır. Danıştay'da dava kaybedilince ayniyat saymanı kadrosuna atanmıştır.

İdare gerekçe olarak, boşalan kadrosun kendiliğinden iptal olduğu hususunu ortaya koymuştur. Danıştay ise, "verilen yürütmeyi durdurma kararının, davacının hukuki statüsünü, yürütülmesi durdurulan iptal kararından önceki haline geri getireceği, aksi bir yorumun; davacının açmış olduğu iptal davasında verilen karar sonucunda, dava açtığı andaki hukuki statüsünün kaybına sebep olacağı, başka bir ifade ile dava hakkını kullanması nedeniyle bir nevi cezalandırılacağı ve bu durumun Anayasal bir hak olan hak arama hürriyetiyle ve Hukuk Devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, sonuç olarak, dava konusu işlemde hukuk uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle" ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/12744

Karar : 2020/910

Tarih : 18.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ...

VEKİLİ: ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ...

VEKİLİ: ...

İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem: Dava; ... İl Sağlık Müdürlüğünde çevre sağlığı teknisyeni olarak görev yapan davacının, ayniyat saymanı olarak atanmasına ilişkin 09/03/2015 günlü, 3404 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davalı idare bünyesinde şube müdürü olarak görev yapan davacının, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince, 03/11/2011 tarihinde araştırmacı kadrosuna atandığı, daha sonra, münhal bulunan şube müdürü kadrolarından birine atanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 02/01/2013 günlü işlemin iptali istemiyle açtığı davada, ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı iptal kararı üzerine şube müdürü olarak atandığı, anılan iptal kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin 09/05/2014 günlü, E:2014/2891 sayılı kararı ile yürütülmesinin durdurulması üzerine, şube müdürlüğünden alınarak, çevre sağlığı teknisyeni kadrosuna atandığı, bu işleme karşı açtığı davada; davacının, araştırmacı kadrosuna iadesi gerekirken, çevre sağlığı teknisyeni olarak atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ... sayılı yürütmenin durdurulması kararı üzerine bu kez dava konusu işlem ile ayniyat saymanı kadrosuna atandığı; her ne kadar davalı idare tarafından, yargı kararının uygulanması kapsamında, davacının, araştırmacı kadrosundan alınarak, şube müdürü kadrosuna atamasının yapılması ile boşalan araştırmacı kadrosunun, 663 sayılı KHK'nın Geçici 4. maddesi gereğince kendiliğinden iptal olduğu, bu sebeple, davacının tekrar araştırmacı kadrosuna döndürülemediği ileri sürülmüş ise de; Danıştay Beşinci Dairesince verilen yürütmeyi durdurma kararının, davacının hukuki statüsünü, yürütülmesi durdurulan iptal kararından önceki haline geri getireceği, aksi bir yorumun; davacının açmış olduğu iptal davasında verilen karar sonucunda, dava açtığı andaki hukuki statüsünün kaybına sebep olacağı, başka bir ifade ile dava hakkını kullanması nedeniyle bir nevi cezalandırılacağı ve bu durumun Anayasal bir hak olan hak arama hürriyetiyle ve Hukuk Devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, sonuç olarak, dava konusu işlemde hukuk uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının, yargı kararının uygulanması kapsamında, araştırmacı kadrosundan alınarak şube müdürü olarak atamasının yapılması sonucunda, 663 sayılı KHK'nın Geçici 4. maddesi gereğince, davacıdan boşalan araştırmacı kadrosunun kendiliğinden iptal olduğu, bu sebeple, davacının tekrar araştırmacı kadrosuna atanmasının hukuken imkansız olduğu, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...

DÜŞÜNCESİ: Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

2- Usulüne uygun soruşturma yapılmadan aile hekimine ihtar puanı verilemez

Aile hekimi olarak görev yapan davacının nöbet görevine gitmediğinden bahisle, (5) ihtar puanı cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi aşağıdaki gerekçe ile işlemi iptal etmiş bu karar Danıştay tarafından onanmıştır:

Aile hekimlerine verilen ihtar puanlarının, disiplin yaptırımı niteliğinde bir işlem olduğu açık olup, bu işlemin de Anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilke ve usullere uygun olarak tesis edilmesi gerekmektedir. Bu ise, adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, tarafsız bir soruşturmacı tarafından yürütülecek, nesnel sonuçlara varılması için lehte ve aleyhte tüm delillerin toplanacağı ve bunlar esas alınarak varılacak hukuki sonucun bildirilerek ilgili kamu personeline kendini savunması için olanak sağlanacağı bir soruşturma ile mümkün olabilecektir. Usulüne uygun şekilde soruşturmacı tayini yoluyla davacının, ihtar puanı verilmesini gerektirecek bir eylemde bulunup bulunmadığı araştırılarak, düzenlenecek soruşturma raporunda getirilecek teklife istinaden ve savunma alınmak suretiyle işlemin tesis edilmesi gerekirken, bu usule uyulmaksızın, sadece davacının savunması alınmak suretiyle (5) beş ihtar puanı ile cezalandırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/15522

Karar : 2020/908

Tarih : 18.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ... Valiliği

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ...

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; ... ili, ... ilçesi, ... Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 21/02/2015 günlü nöbet görevine gitmediğinden bahisle, "Mevzuatla verilen diğer görevleri yap..." fiilinden dolayı (5) ihtar puanı cezası ile tecziye edilmesine ilişkin 13/07/2015 günlü, 14470 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Nöbet tutmakla görevli olduğu 21/02/2015 tarihinde istirahat raporlu olduğu anlaşılan davacının, mevzuatla verilen diğer görevleri yapmadığından bahsedilemeyeceğinden, (5) ihtar puanı cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Anayasa Mahkemesince, aile hekimlerine yönelik nöbet uygulamasını getiren yasa hükmünün Anayasa'ya aykırılık taşımadığına karar verildiği, tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

... ili, ... ilçesi, ... Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacının, 21/02/2015 tarihinde nöbet tutmakla görevlendirilmesine rağmen, görevinin başında bulunmadığı gerekçesiyle davacıdan konu ile ilgili savunması istenilmiştir.

Davacı tarafından verilen savunma yeterli görülmeyerek, adı geçenin Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik uyarınca "Mevzuatla verilen diğer görevleri yap..." fiili nedeniyle 13/07/2015 günlü, 14470 sayılı işlemle (5) beş ihtar puanı ile cezalandırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından bu işleme yapılan itirazın 31/07/2015 günlü, 99 sayılı işlemle reddi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

30/12/2010 günlü, 27801 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin (Yönetmeliğin adı 16/04/2015 günlü, 29328 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği şeklinde değiştirilmiştir.) "Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi" başlıklı 14. maddesinin dava konusu ihtara ilişkin eylem tarihinde yürürlükte olan ve 10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik halinde;

"(1) Ek (2)'de yer alan fiilleri işleyen sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimlerine ve ilgili durumlarda aile sağlığı elemanlarına, tespitin mülki idare amirleri ve il sağlık müdürleri veya bunların görevlendireceği personelce yapılması halinde vali yardımcısı tarafından, tespitin Bakanlık tarafından yapılması halinde Bakanlıkça, fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılır. Bakanlıkça yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe bildirilir.

(2) İlgili aile hekimi ve aile sağlığı elemanı, vali yardımcısının verdiği ihtara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde valiye, Bakanlığın verdiği ihtarlara karşı ise müsteşara itirazda bulunabilir. İtiraz mercileri otuz gün içinde itirazı inceleyerek karara bağlar ve kararı ilgilisine yazılı olarak bildirir.

(3) Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının yüz puana ulaşması halinde sözleşme, ilgili vali tarafından sona erdirilir.

(4) Sözleşmeleri ihtaren sona erdirilen aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, bir yıl süreyle yeniden sözleşme imzalamak üzere talepte bulunamaz.

(5) Bir sözleşme dönemi içinde ihtar puanlarının yüz puana ulaştığının, sözleşme dönemi sona erdikten sonra tespit edilmesi halinde, tespit tarihinde geçerli olan sözleşme sona erdirilir.

(6) İhtarı gerektiren fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlem başlatılır. En geç iki ay içinde gerekli işlemlerin başlatılmaması, gerekli işlemlerin altı ay içinde sonuçlandırılmaması veya ihtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi halinde, ihtar verme ve devamında sözleşmeyi sona erdirme yetkisi zamanaşımına uğrar." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Aile hekimlerine verilen ihtar puanlarının, yukarıda anılan Yönetmelik ile belirlenen fiillere karşılık gelen yaptırımlar olması ve sözleşmenin feshine neden olduğu göz önüne alındığında; bunun, disiplin yaptırımı niteliğinde bir işlem olduğu açık olup, bu işlemin de Anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilke ve usullere uygun olarak tesis edilmesi gerekmektedir. Bu ise, adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, tarafsız bir soruşturmacı tarafından yürütülecek, nesnel sonuçlara varılması için lehte ve aleyhte tüm delillerin toplanacağı ve bunlar esas alınarak varılacak hukuki sonucun bildirilerek ilgili kamu personeline kendini savunması için olanak sağlanacağı bir soruşturma ile mümkün olabilecektir.

Bu durumda, usulüne uygun şekilde soruşturmacı tayini yoluyla davacının, ihtar puanı verilmesini gerektirecek bir eylemde bulunup bulunmadığı araştırılarak, düzenlenecek soruşturma raporunda getirilecek teklife istinaden ve savunma alınmak suretiyle işlemin tesis edilmesi gerekirken, bu usule uyulmaksızın, sadece davacının savunması alınmak suretiyle (5) beş ihtar puanı ile cezalandırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. .... İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

3- Eş durumu mazereti dikkate alınmadan yapılan atama işlemi hukuka aykırıdır

Dava; X Orman İşletme Müdürlüğünde işletme müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, aynı görevle Y Orman İşletme Müdürlüğüne atanmasına ilişkin 17/02/2016 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi işlemi şu gerekçe ile iptal etmiştir: "13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 13/1-a maddesinde yer alan "...zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği..." ne dair hükmün, 25/6/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in değişik 14. maddesinde bulunmadığı ve aynı Yönetmeliğin Geçici 5. maddesinde de, kamu kurum ve kuruluşlarının, yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirecekleri süre içerisinde, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinin hükme bağlandığı dikkate alındığında, eş mazereti dikkate alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır."

Danıştay bu kararı onamıştır.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/13407

Karar : 2020/725

Tarih : 11.02.2020

Temyize konu karar gerekçesinde, (rotasyonla ilgili düzenlemenin yer aldığı) 13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 13/1-a maddesinde yer alan "...zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği..." hükmüne de yer verilmişse de; davacının, rotasyona tabi olmadan, 657 sayılı Kanun'un 76. maddesine istinaden dava konusu işlem ile atandığı ve ilgili mevzuatta öngörülen eş durumu mazereti şartlarını taşıdığı anlaşılmakta olup; bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ..

VEKİLİ: ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ...

VEKİLİ: ...

İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem : Dava; ... Orman Bölge Müdürlüğü, ... Orman İşletme Müdürlüğünde işletme müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, aynı görevle ... Orman Bölge Müdürlüğü, ... Orman İşletme Müdürlüğüne atanmasına ilişkin 17/02/2016 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :... İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararıyla; Anayasa'nın 41. maddesiyle ailenin korunmasına yönelik Devletçe alınacak tedbirlerin amacının, aileyi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek, bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak olduğu, temel hak ve özgürlükler kapsamında da, "İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme" ile de aile hayatının korunmasına ilişkin paralel bir düzenleme getirildiği, anılan sözleşmenin ise, Türkiye tarafından 10/03/1954 günlü, 6366 sayılı Yasayla onaylanarak iç hukuk yönünde de bağlayıcı hale geldiği, Anayasa'nın 90. maddesi, son fıkrasında da; usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmaların, iç hukuktaki kanunlarla aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı kuralının yer verildiği, kişilerin aile bütünlüğüne ve ailenin korunmasına yönelik ortaya çıkacak olumsuzluklarının giderilmesinde Devletçe gerekli tedbirlerin alınması ve bu doğrultuda işlemlerin tesis edilmesi gerektiği, 13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 13/1-a maddesinde yer alan "...zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği..." ne dair hükmün, 25/6/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in değişik 14. maddesinde bulunmadığı ve aynı Yönetmeliğin Geçici 5. maddesinde de, kamu kurum ve kuruluşlarının, yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirecekleri süre içerisinde, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinin hükme bağlandığı dikkate alındığında, eş mazereti dikkate alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 2005-2014 yılları arasında şef ve işletme müdür yardımcısı olarak değişik birimlerde görev yapmak suretiyle idarecilik kabiliyetini geliştirdiği ve tecrübe kazandığı bu tecrübeden yararlanılmak için kurumun temel prensiplerine ve sürdürülebilir ormancılık politikasına uygun olarak kamu yararı çerçevesinde 657 sayılı Kanun'un 76. maddesine istinaden dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Dava konusu işlemin hiç bir sebep yok iken tesis edildiği, İdareye tanınan takdir yetkisinin hukuka aykırı olarak kullanıldığı, dava konusu işlemin uygulanması halinde kendisi ve ailesi için telafisi güç zararlara neden olacağı ileri sürülerek, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Dava dosyasının incelemesinden; dava dilekçesinde, davacının, eş durumu mazereti nedeniyle 05/08/2014 tarihinde ... Orman İşletme Müdür Yardımcılığı görevine atandığı, hiç bir sebep belirtilmeden ve eş durumu gözetilmeksizin dava konusu işlemin tesis edildiğinin iddia edildiği, davalı idarenin savunmasında ise; dava konusu işlemin 657 sayılı Kanun'un 76. maddesine istinaden tesis edildiğinin savunulduğu görülmektedir.

Bu durumda; her ne kadar, temyize konu karar gerekçesinde, (rotasyonla ilgili düzenlemenin yer aldığı) 13/10/2013 tarihli Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 13/1-a maddesinde yer alan "...zorunlu çalışma süresini doldurmuş personelin özürlerine cevap verebilecek farklı hizmet bölgelerine atanabileceği..." hükmüne de yer verilmişse de; davacının, rotasyona tabi olmadan, 657 sayılı Kanun'un 76. maddesine istinaden dava konusu işlem ile atandığı ve ilgili mevzuatta öngörülen eş durumu mazereti şartlarını taşıdığı anlaşılmakta olup; bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın; gerekçesi düzeltilmek suretiyle ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

4- Eşleri özel sektörde çalışan memurların, Yönetmelik'te belirtilen şartlar dahilinde eş durumu mazereti nedeniyle nakil talebinde bulunma hakkının mevcuttur.

Dava; Malmüdürlüğü emrinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, özel sektörde çalışan eşinden dolayı Defterdarlığı emrine atanması konusunda muvafakat verilmemesine ilişkin sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi işlemi şu gerekçe ile iptal etmiş, Danıştay'da onamıştır:

Eşleri özel sektörde çalışan memurların, Yönetmelik'te belirtilen şartlar dahilinde eş durumu mazereti nedeniyle nakil talebinde bulunma hakkının mevcut olduğunun kabulü gerekmektedir. Uyuşmazlığa konu olayda, davacının eşinin, 01/03/2012 tarihinden itibaren bir ilaç firması bünyesinde ... ilinde görev yapmakta olduğu, mevzuat hükmünde öngörülen başvuru tarihi itibarıyla kesintisiz son üç yıl sigortalı olma şartını tamamladığı ve davacının atanma başvurusu itibarıyla halen çalışıyor olduğu görülmektedir. Bu durumda, davacının eşinin, 01/03/2012 tarihinden itibaren sosyal güvenlik primi ödenmek suretiyle ... ilinde özel bir şirkette çalıştığının anlaşılması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık yoktur.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/14371

Karar : 2020/585

Tarih : 04.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ... Valiliği

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ... adına ... Sendikası

VEKİLİ : Av....

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; ... ili ...Malmüdürlüğü emrinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, ... Defterdarlığı emrine atanması konusunda muvafakat verilmemesine ilişkin 27/04/2015 günlü, 1839 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : .... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; her idari işlem gibi, eş durumuna dayalı muvafakat başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemin de hukuken geçerli ve kabul edilebilir sebeplere dayanması gerekliliği karşısında; davalı idarenin, ...Mal Müdürlüğündeki iş yoğunluğunu ve davacıya duyulan ihtiyacı somut bilgi ve belgelerle ortaya koymadığı, bunun yanında söz konusu atanma talebinin eş durumu nedeniyle ailenin korunması amacına yönelik olması, aile birliği bozulan kamu personelinin verimli ve etkin kullanımından söz edilemeyecek olması ve kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir biçimde çalıştırılmalarının kamu yararına uygun düşecek olması da göz önünde bulundurulduğunda, davacının, atama başvurusu konusunda ... Valiliğince talep edilen muvafakat isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Genel Yönetmelik'in 14. maddesi ile Maliye Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in 11. maddesinin eş durumu mazereti kapsamında kendilerine takdir yetkisi tanıdığı; ...Malmüdürlüğünün iş yoğunluğunun fazla olması ve personelin yetersiz olması nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, Anayasa'nın 125/4 maddesi gereği yerindelik denetimi yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

Dava dosyasının incelenmesinden, ... İli ...Malmüdürlüğü emrinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacı tarafından, eşinin ... ilinde bir ilaç firmasında 01/03/2012 tarihinden itibaren görev yaptığı belirtilerek eş durumu nedeniyle atamasının ... Defterdarlığı emrine yapılması istemiyle 03/03/2015 tarihli dilekçe ile ... Valiliğine başvuruda bulunulduğu, bunun üzerine ... Valiliğinin 10/03/2015 günlü, 1068 sayılı yazı ile ... Valiliğinden davacının eş durumu nedeniyle ... Defterdarlığı emrinde bir göreve atanması konusunda muvafakat talebinde bulunduğu, ... Valiliği Defterdarlık Personel Müdürlüğünün 27/04/2015 günlü, 1839 sayılı işlemi ile muvafakat talebinin uygun görülmediğine karar verilmesi üzerine, temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Anayasa'nın "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır." hükmü yer almıştır.

Ülkemiz tarafından 1948 yılında kabul edilerek iç hukukumuzun bir parçası haline gelen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 16. maddesinin 3. fıkrasında, "Aile, cemiyetin tabii ve temel unsurudur; cemiyet ve Devlet tarafından korunmak hakkını haizdir." hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Yer değiştirme suretiyle atanma" başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

25/6/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik'in dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 14. maddesinde "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;

a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkanının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,

b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,

c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,

(d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşinin bulunduğu yere,

e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.

Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da 1. fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Bu hukuki çerçevede, eşleri özel sektörde çalışan memurların, Yönetmelik'te belirtilen şartlar dahilinde eş durumu mazereti nedeniyle nakil talebinde bulunma hakkının mevcut olduğunun kabulü gerekmektedir.

Uyuşmazlığa konu olayda, davacının eşinin, 01/03/2012 tarihinden itibaren bir ilaç firması bünyesinde ... ilinde görev yapmakta olduğu, yukarıda yer verilen mevzuat hükmünde öngörülen başvuru tarihi itibarıyla kesintisiz son üç yıl sigortalı olma şartını tamamladığı ve davacının atanma başvurusu itibarıyla halen çalışıyor olduğu görülmektedir.

Bu durumda, davacının eşinin, 01/03/2012 tarihinden itibaren sosyal güvenlik primi ödenmek suretiyle ... ilinde özel bir şirkette çalıştığının anlaşılması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

5- Eş durumundan nakilde kadro durumu uygun değilse tercih edilen ile atanması yargı kararıyla zorlanamaz.

Dava; . Merkez Müdürlüğü emrinde idari hizmet sözleşmesi ile gişe görevlisi olarak çalışan davacının, eş durumu mazereti nedeniyle İzmir iline atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi bu davayı reddetmiş Danıştay ise kararı onamıştır.

Davacının görev yaptığı . Başmüdürlüğünde 19 personel açığı olduğu, atanmak istediği ve eşinin görev yaptığı . Başmüdürlüğünde ise 23 personel fazlası olduğu, bununla birlikte davacı ile eşinin . ilinde birleştirilmesi teklifinin davacı ve eşi tarafından kabul edilmediği; davacı ile eşinin kadro durumu müsait olan Denizli ilinde birleştirilmesi mümkün iken, hizmet gereklerini dikkate alarak personel planlaması yapma hususunda takdir yetkisi bulunan davalı idarenin, eşleri kadro durumu uygun olmayan İzmir ilinde birleştirmesi yönünde yargı kararıyla zorlanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/13000

Karar : 2020/545

Tarih : 04.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVACI):

VEKİLİ :

KARŞI TARAF (DAVALI):

VEKİLLERİ :

İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; . Merkez Müdürlüğü emrinde idari hizmet sözleşmesi ile gişe görevlisi olarak çalışan davacının, eş durumu mazereti nedeniyle İzmir iline atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin . günlü, . sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : . İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının görev yaptığı . Başmüdürlüğünde 19 personel açığı olduğu, atanmak istediği ve eşinin görev yaptığı . Başmüdürlüğünde ise 23 personel fazlası olduğu, bununla birlikte davacı ile eşinin . ilinde birleştirilmesi teklifinin davacı ve eşi tarafından kabul edilmediği; davacı ile eşinin kadro durumu müsait olan Denizli ilinde birleştirilmesi mümkün iken, hizmet gereklerini dikkate alarak personel planlaması yapma hususunda takdir yetkisi bulunan davalı idarenin, eşleri kadro durumu uygun olmayan İzmir ilinde birleştirmesi yönünde yargı kararıyla zorlanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, dava konusu . günlü, . sayılı . Daire Başkanlığı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Eşi ile ayrı yaşamaları nedeniyle iki ayrı ev tutmak zorunda kaldıkları, İzmir ilinin sözleşmeli personele ihtiyacının olduğu, davalı idarenin dava devam ederken . iline personel almaya devam ettiği, eşinin İzmir ilinde kadrolu dağıtıcı olarak görev yaptığı ve anılan yere 20 gişe görevlisinin alınacağının anlaşıldığı, kendisi ile aynı işyerinde ve aynı görevde çalışan ...'nin eş durumu nedeniyle atamasının yapıldığı, iki yıldır eşinden ayrı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: . ilinde ihtiyaçtan fazla personel çalışmasına rağmen . ilinde personel ihtiyacı bulunduğu, bu nedenle davacı ile eşinin . ilinde birleşme talebinde bulunmaları halinde değerlendirmeye alınacakları, idarenin yargı kararı ile atamaya zorlanamayacağı, hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ:

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. . İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

6- Yönetmelikte belirlenen şartları yerine getiren personelin başka gerekçelerle eş durumundan tayini reddedilemez

Dava; . Başmüdürlüğünde 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli mühendis olarak görev yapan davacının, eşinin TCDD Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında görev yaptığından bahisle, eş durumu özrüne dayalı olarak .iline atamasının yapılması yolundaki başvurusunun, kadro yetersizliği nedeniyle uygun bulunmayarak reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiş ve Danıştay bu kararı onamıştır. Mahkemenin gerekçesi: "Ailenin parçalanmaktan kurtarılması, bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunun devam ettirilmesi ve bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütebilmeleri için gerekli atamanın sağlanması hususunda Anayasa ve Yönetmelik hükümlerinde belirlenen şartları haiz olduğu görülen davacının, eşinin görevli olduğu ... ilinde ... Genel Müdürlüğüne bağlı bulunan bir birime atanmasının yapılması, yukarıda anılan Anayasal ve yasal düzenlemeler gereği olduğundan, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."

T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE

Esas : 2016/13697

Karar : 2020/544

Tarih : 04.02.2020

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ... Anonim Şirketi

VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI): ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; ... ... Başmüdürlüğünde 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli mühendis olarak görev yapan davacının, eşinin TCDD Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında görev yaptığından bahisle, eş durumu özrüne dayalı olarak ... iline atamasının yapılması yolundaki 16/03/2015 tarihli başvurusunun, kadro yetersizliği nedeniyle uygun bulunmayarak reddine ilişkin 20/05/2015 günlü, 247958 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : .... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; ailenin parçalanmaktan kurtarılması, bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunun devam ettirilmesi ve bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütebilmeleri için gerekli atamanın sağlanması hususunda Anayasa ve Yönetmelik hükümlerinde belirlenen şartları haiz olduğu görülen davacının, eşinin görevli olduğu ... ilinde ... Genel Müdürlüğüne bağlı bulunan bir birime atanmasının yapılması, yukarıda anılan Anayasal ve yasal düzenlemeler gereği olduğundan, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: ... ... Başmüdürlüğünün Endüstri Mühendisi kadrosunun dolu olduğu, anılan yerde 5 norma karşılık 6 personelin görev yaptığı, ... ilinde davacıdan başka endüstri mühendisinin görev yapmadığı, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek objektif kıstaslar çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber