Adli Görüşme Odaları, mağdurla fail arasında 'duvar' görevi görüyor

Adalet Bakanlığının kararıyla 2017 yılında "kırılgan grup" olarak adlandırılan, çocuk, yaşlı, engelli, cinsel suç ve aile içi şiddet suçu mağdurlarının ifade ve beyanlarının alınması için oluşturulan Adli Görüşme Odası, etkin bir şekilde faaliyet yürütüyor-

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Ocak 2021 11:02, Son Güncelleme : 25 Ocak 2021 11:29

İstanbul Adliyesi'nde 2017 yılında kurulan Adli Görüşme Odaları, özellikle çocuklarla cinsel istismar ve şiddet suçu mağdurlarının kendilerini daha rahat ifade edebilmelerini sağlamak için aktif şekilde kullanılıyor.

Adalet Bakanlığının kararıyla 70 ildeki 80 adliyede kurulan, 90 adet Adli Görüşme Odası, "kırılgan grup" olarak adlandırılan, çocuk, yaşlı, engelli, cinsel suç ve aile içi şiddet suçu mağdurlarının ifade ve beyanlarının alınması için 3 Nisan 2017'de faaliyete geçirildi.

Bu kapsamda, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na da her biri yan yana bekleme, görüşme ve gözlem adlı 3 odadan oluşan 2 Adli Görüşme Odası kuruldu.

Adliyenin 7. katındaki Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu'nun bulunduğu alanda kurulan görüşme odaları, soruşturma savcılarının talimatı veya mahkeme kararlarıyla kullanılıyor. 2017 yılından bugüne kadar İstanbul Adliyesi'nde toplam 504 görüşme gerçekleştirilirken bunlardan 307'si geçen yıl yapıldı.

İstanbul Adliyesi Adli Görüşme Odaları ve Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü'nden sorumlu Cumhuriyet savcısı Ümit Babayiğit, odaların kullanımıyla ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu.

Adli destek görevlileri de görüşme odalarında canlandırma yaparak sistemin işleyişi hakkında AA'ya detaylı bilgi verdi.

Yapılan canlandırmaya göre, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) donatılarıyla hazırlanmış görüşme odasına, her ikisi de sosyal uzman olan görüşmecilerden biri mağdur yerine geçti.

Gözlem odasıyla bağlantı sağlayabilmek için kulaklık takan uzman, savcının veya hakimin sorusunu, uygun bir ifade şekliyle mağdura yöneltti.

Savcı Babayiğit ise, uzmanla mağdurun görüşmesini, bitişikte bulunan gözlem odasındaki ekrandan SEGBİS aracılığıyla takip etti.

Adli Destek Merkezi Müdürlüklerine bağlı olan Adli Görüşme Odaları'nın, kırılgan gruptaki kişilerin mağdur ve tanık olarak ifade vermelerinde mahkemelere ve savcılıklara yardımcı olmak amacıyla kullanıldığını anlatan Babayiğit, bu odaların da 3'er bölümden oluştuğunu anlattı.

Babayiğit, bunların da "bekleme", "görüşme" ve hakim veya savcının bulunduğu "gözlem" odası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Gözlem odasında hakim ve savcının yanı sıra taraf avukatları da bulunabiliyor. İzleme odasında olanlar, sorulması gereken soruları kulaklık vasıtasıyla düğmeye basarak adli görüşmeciye iletiyorlar. Adli görüşmeci bu soruyu kırılgan gruptaki insanların ikincil örselenmelerine engel olacak şekilde soru haline getirerek yöneltiyor. Verilen cevapları biz zaten izleme odasından duyuyoruz. Gerektiği durumlarda yinelenen veya açılması gereken soruları buradan yönlendiriyoruz."

Mağdurların ifade verme güçlüğü yaşayabildiğine işaret eden Babayiğit, "Aile mahkemeleri, çocuk mahkemeleri ve ceza mahkemelerindeki davalarda ifade verme güçlüğü çeken insanlarla karşılaşılabiliyor. Bunlar çocuk olabilir, suçun niteliği nedeniyle konuşmakta güçlük çeken insanlar olabilir ve adli mekanizmanın verdiği çekinceden ileri gelen kırılganlıklar olabilir. O insanların ifade veremediği kanaatine vardığında hakim veya savcı, bu odaların kullanılmasını gerekli görürse bizden isteyebiliyor." diye konuştu.

- "Amaç faille mağdurun karşı karşıya gelmemesini sağlamak"

Babayiğit, görüşme odası ile gözlem odasının yan yana ve birbirine SEGBİS ile bağlı olduğunu anlatarak, birçok mahkemede SEGBİS'in mevcut olduğunu, ihtiyaç duyulduğunda randevu sistemiyle getirilen tanık ya da mağdurun, esas duruşmanın yapıldığı salonla bağlantı kurularak görüşmenin sağlandığını söyledi.

Adli Görüşme Odalarında en önemli uygulama alanının cinsel suç mağduru kadınlar veya çocukların, suçun failiyle karşı karşıya gelmemesini sağlamak olduğunu belirten Babayiğit, ceza sisteminden korkması nedeniyle ifade güçlüğü çeken çocuklar için de odaların kullanımının yaygın olduğunu dile getirdi.

Babayiğit, soruşturma aşamasında, dosyalar gizli olduğu için bu aşamada alınan ifadeler için gözlem odasında sadece savcının bulunduğu ve odaların daha çok soruşturma aşamasında kullanıldığını anlatarak, mahkeme aşamasındaki dosyalardaki ifade işleminde ise taraf avukatlarının gözlem odası veya duruşma salonunda bulunabildiğini kaydetti.

Adli görüşme odalarının yaygınlaşması için Adalet Bakanlığı ile birlikte yoğun çabaları olduğuna değinen Babayiğit, tarafların da ihtiyaç olduğunda mahkemelerden talepte bulunmasını rica etti.

- "Bekleme odası özel olarak tasarlandı"

İstanbul Adliyesi Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürü Gaye Özmen ise sade tonlarda boyanmış, oyuncaklar, rahat koltuklar, resim, kitap ve televizyonun bulunduğu bekleme odasında, Adli Görüşme Odalarının kullanımıyla ilgili detayları anlattı.

Bekleme odasının dekorasyonunu yaparken, başkanlıkla birlikte, çocukların nasıl rahat edebileceğini düşündüklerini belirten Özmen, "Renkleri, kitapları, oyuncakları seçerken çok dikkat ettik. Çünkü yandaki görüşme yapılan odada, büyük ihtimalle yaşanan travmatize bir olayla ilgili mağdurumuz görüş bildirecek, yaşadıklarını anlatacak. Onun öncesinde bir 'rahatlama odası' olarak tanımlayabiliriz burayı. Amacımız buydu." dedi.

Özmen, bekleme odasında, 30 dakika kadar vakit geçirilebildiğini anlatarak, "Süre uzayacaksa, çocuğu ailesi veya avukatlarıyla birlikte başka bir salona da alabiliyoruz. Mağdurun ihtiyacına bağlı olarak bu odada uzmanla tek de olabiliyor. Ne yazık ki bazen suçun faili anne veya baba da olabiliyor. Ya da çocuk onların yanında anlatmaktan ve olmaktan utanç duyabiliyor, korkabiliyor, istemeyebiliyor. Uzmanımız çocukla ya da kırılgan gruba bağlı mağdurla görüşüyor. Burada kiminle birlikte olmak isterse o kişiyle kalmasına izin veriliyor." diye konuştu.

Mağdurla ya da tanıkla görüşmeyi yapacak kişinin, adli destek görevlileri olarak atanan sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve pedagog olduğunu belirten Özmen, "Görüşme yapılan odada mağdurla yalnızca bu görevli arkadaşlarımız bulunuyor. Uzman, önce dosyayı okuyup, hakimlerimizle başkanlarımızla savcılarımızla görüşüyor, ardından mağdurla bekleme odasında görüşüyor. Teknik işlemler için yani mahkemeye bağlanma, çocuğun duruşma salonuna girmeden ifadesinin alınmasına aracı olmak için yan odada görüşmelere devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.

- "Bugüne kadar konuşmak istemeyen mağdur olmadı"

Özmen, bekleme odasında çocuğa, neler yapılacağının ve yandaki görüşme odasının ne olduğunun hem fiziki olarak gösterildiğini hem de bazen çizimle anlatıldığını kaydederek, "Uzman arkadaşımız yardımcı oluyor, neler olacağını anlatıyor. Çocuk konuşmak istemeyebilir, çok doğal bir süreç bu. Ama biz onu elimizden geldiğince, yıpranmaması için bir daha buraya gelmesini engellemek adına, konuşmasının ve konuşmamasının nasıl etki edeceğini anlatıyoruz. Bugüne kadar da konuşmak istemeyen mağdur olmadı. Arkadaşlarımız hepsini açabildi, yardımcı olabildi, o konuda uzmanlarımız çok başarılıdır." şeklinde konuştu.

Uzmanların görüşme sonrası, çocuğa yönelik uygulanması gereken tedbirlerle ilgili bir rapor hazırladığına işaret eden Özmen, şunları söyledi:

"Uzman arkadaşlarımız, çocuğun ifadesi yaşına uyumlu mudur? Anlattıkları arasında çelişkiler var mıdır? Çocuğun üzerinde bir baskı var mıdır? Çocuğun motivasyonu, kullandığı kelimelerin yaşına uygun olup olmadığının ve çocuğun bundan sonra nasıl bir süreçte olması gerektiğini anlatan bir rapor yazıyor.

Mağdur olmak çok zor, çocuk mağdur olmak daha da zor. Sanıkla aynı ortamda olmaması için adli görüşme odalarımızın yaygınlaştırılmasını, avukatların, mağdurların ve ailelerin bunu talep etme hakkı olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Hakimlerimiz, savcılarımız, başkanlarımız bu odayı kullanıyor. Tüm Türkiye'de daha çok kullanılmasını ümit ediyoruz. En büyük temennimiz daha az mağduriyetin yaşanması."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber