BBC, TUA Başkanına bu soruyu sordu: Ay'a niye çıkıyorsunuz ki?

İngiliz yayın kuruluşu BBC Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Yıldırım ile görüştü. BBC'nın Başkan Yıldırım'a sorulardan birisi de "Milyar dolarları bulabilecek bu misyonla Türkiye, uzay çalışmaları yapan yaklaşık 20 ülkeden biri olacak. Bunun karşılığında hangi somut kazanımlar olacak?" şeklinde soru yöneltti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Şubat 2021 04:15, Son Güncelleme : 13 Şubat 2021 04:17
BBC, TUA Başkanına bu soruyu sordu: Ay'a niye çıkıyorsunuz ki?

İşte BBC Türkçe'de yer alan haber:

10 yıllık programda yer alan 10 hedef arasında; 2023'te Ay'a yerli üretim motor ve uzay aracıyla yapılacak sert iniş, 2028'de yumuşak iniş, uzaya ilk Türk vatandaşının gönderilmesi ve uzay limanı işletmesi kurulması da var.

Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2018 yılında kuruldu. Kadrosunun oluşturulduğu 2019'dan bu yana başında Serdar Hüseyin Yıldırım var.

BBC Türkçe'ye konuşan Serdar Yıldırım; uzay aracı üretimi, yerli motorun adaptasyonu ve fırlatma için yapılacak uluslararası işbirliği gibi konular henüz çalışma aşamasında olsa da, bir hedef koymak ve bu hedef doğrultusunda çalışmaları sürdürmek gerektiği görüşünde. Ancak çeşitli nedenlerle gecikmeler yaşanabileceğini söylüyor.

Konulan hedefi "agresif" olarak tanımlıyor ancak 2023'te Ay'a çıkma hedefinin ertelenmesi ihtimalini yüzde 50'nin altında görüyor:

"2023, bir Ay misyonu için çok agresif bir tarihtir. Ama misyon iyi incelenirse yapacağımız sadece Ay'a erişmektir. Türkiye'de imal edeceğimiz bir uzay aracı, Türkiye'de üretilmiş bir hibrid motor ile Ay'a ulaşmak... Sıfırdan başlıyor olsaydık yine 2023'e yetişemezdi.

"Her şey yolunda giderse bu 2023 sonuna yetişecektir. Ama biliyorsunuz bu işlerde her zaman her şeyin yolunda gitmeme ihtimali de vardır.

"Bir hedef koymak zorundayız. Planlama gerçeğe çok yakın ama elbette riskler barındırıyor. İlk defa yapılacak bir iş. Teknik olarak beklemediğimiz problemlerle karşılaşabiliriz, tedarik zincirinde aksamalar olabilir. Bunlar hep oyunun kuralı içindedir. Böyle bir durumda elbette ki gecikmeler olabilir."

Birinci adım: Yerli motor
2023 sonu için hedeflenen Ay misyonunda ilk adımda yerli motorun üretilmesi var.

ROKETSAN, TÜBİTAK ve DeltaV isimli şirketin ürettiği hibrid motorun statik ateşleme ve fırlatma testleri yapıldı. Ancak bu motorun yapılacak uzay aracına göre geliştirilmesi ve modifiye edilmesi gerekiyor. Yıldırım'a göre bu iş bir yıl içinde bitirilebilir:

"Motor şu anda elimizde. Bu motor sadece aya ulaşacak şekilde bu araca göre dizayn edilip modifiye edilecek. Bundan ibaret. Bu da bir sene alacak bir iştir. Dolayısıyla biz o takvimde bir sıkıntı görmüyoruz."

Ancak henüz uzay aracının yapım aşamasına geçilmedi.

"Motorla uzay aracı çalışmaları paralel yürüyecek. Uzay aracının çalışmaları için motorun bitmesini beklemeyeceğiz. Birbirini beklemeyecek bu çalışmalar. Halihazırda çalışan bir motorun bir uzay aracına bağlanarak Ay'a götürülmesi noktasında bir takım kontrollerin yapılıp ilave ünitelerin bağlanması ve geliştirilmesi söz konusu."

İkinci adım: Uzay aracı
Türkiye'nin Ay'a göndermeyi planladığı uzay aracı yaklaşık 6 aydır tasarım aşamasında, henüz imalata başlamadı. Ülkenin uzay aracı konusunda deneyimi uydularla sınırlı.

Daha önce yerli katkılarla üretilen Göktürk-2 isimli keşif uydusu 18 Aralık 2012 tarihinde Çin'deki Jiuquan Fırlatma Üssü'nden uzaya fırlatıldı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından tasarlanan ve üretilen Türkiye'nin büyük oranda yerli ilk yer gözlem uydusu RASAT da, Rusya'dan 17 Ağustos 2011'de fırlatıldı.

Şu anda yerlilik oranı yüzde 60 civarında olan İMECE ve TÜRKSAT 6A uydularının yapımına da devam ediliyor.

TÜBİTAK, 2 Ekim 2020'de "Ülkemizin ilk milli ve yerli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A'nın Uçuş Modeli üretimine başlanmıştır" açıklaması yaptı. 2014'te yapımına başlanan uydunun uzaya fırlatılması ise 2022 veya 2023 olarak planlanıyor. Yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İmece'nin son montajı ise Haziran 2020'de tamamlandı. Onun fırlatılması için 2022 hedefleniyor.

Yıldırım'a göre en riskli kısım bu ancak aracın çok gelişmiş özellikle sahip olması gerekmediğinden, bu hedefi de gerçekçi olarak değerlendiriyor:

"Ay'a gidecek aracımızı tasarlamakta ve imal etmekte bir problemimiz yok. En riskli olan kısmı belki burası. Yaklaşık 6 aydır tasarım çalışmaları yapılıyor.

"İlk aşamada Ay'a ulaşacak bu araç çok teferruatlı, çok gelişmiş bir araç olmayacak. Bu yolculuk 3 gün süren bir yolculuk. Sert iniş yapacağımız için tekrar geri dönüş, tekrar havalanma olmayacağı için bu aracın radyasyon dayanıklılığı gibi özelliklerin çok robust [sağlam] olmasına gerek yok. Biz bunu yapabilecek durumdayız.

"Şu anda üç seneye yakın bir zaman var önümüzde, zor ve riskli bir süre, bunu kabul ediyorum. Uydu yapımından gelen tecrübemizi doğru değerlendirirsek ve beklemediğimiz büyüklükte problemlerle karşılaşmazsak bunu yetiştirebileceğimizi öngörüyorum."

Uzay aracı tasarımın yüzde 90'ın üzerinde yerli olduğunu belirten Yıldırım, üretimin de TÜBİTAK Uzay tarafından Türkiye'de yapılacağını söyledi

Üçüncü adım: Fırlatma
Türkiye'nin uzaya araç fırlatma kapasitesi henüz yok. Daha önce uyduların fırlatılması için Çin, Rusya, ABD, Avrupa Uzay Ajansı ve özel şirketlerden de Elon Musk'ın kurucusu olduğu SpaceX ile işbirliği yapılmıştı.

"Bazı parçalarını yurt dışından alabiliriz, yapabileceğimiz parçayı da alabiliriz zaman kazanmak için. Henüz teknolojik olarak sahip olmadığımız sistemler de var, bu da bir gerçek. Bunları da zaten dışarıdan alıyoruz, diğer uydular için de bunu yapıyoruz."

2023'teki Ay misyonu için benzer bir anlaşma imzalanacak:

"İlk etapta uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkarmak için fırlatma konusunda işbirliğine ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye'de bu kapasite yok. İstediğimiz yakın yörüngeye kadar çıkartması. Sonrasında biz roket motorumuzu ateşleyerek Ay'a kadar kendimiz gideceğiz.

"SpaceX, Blue Origin, Lockheed Martin, Boeing de dahil birçok şirketle görüşüyoruz. Kapımızı herkese açık ama SpaceX fırlatma kabiliyeti açısından çok önde geliyor. Maliyetleri çok düşürdüler, büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye'ye de ilgileri var, ben neredeyse haftalık görüşüyorum SpaceX'le. Açıkçası iyi bir adaydır Falcon 9 roketi. Ama şu an bir sözleşmeyle bağlanmış değiliz."

Fırlatma aşaması, misyonun içinde en yüksek bütçe kalemini oluşturacak çünkü tamamen dışarıdan satın alınacak bir hizmet olacak.

Ay misyonunun bütçesi ne kadar ve nasıl karşılanacak?
Motorun ve uzay aracının üretimi, malzeme tedariği, insan kaynağı ve fırlatma masraflarının hesaplanmasıyla ortaya çıkan bütçeyi de Yıldırım'a sorduk.

"İyi bir tahminimiz var, oldukça doğruya yakın olduğunu tahmin ettiğimiz, tabii çok kesin değil çünkü ilk kez yapılıyor böyle bir şey" yanıtını veren Yıldırım, rakam vermekten ise kaçındı:

"Ancak bir şey söylediğim zaman çok farklı yerlere çekiliyor. Onun için mümkünse rakam telaffuz etmek istemiyorum. Ama muadil misyonlarla mukayese edildiğinde bizim misyonumuzun maliyetinin daha düşük olacağını öngörüyoruz."

Motorun ya da uzay aracı üretiminin maliyeti bugüne kadar kamuoyuyla paylaşılmadı.

Fırlatma için de en düşük maliyeti sağlayan firmalardan Space'x, Falcon 9 roketiyle yapılacak her bir fırlatma için 62 milyon dolar değer biçiyor. Ancak SpaceX yetkilileri, roketlerin yeniden kullanımı durumunda bu maliyetin yakın gelecekte 30 milyon dolara kadar düşürülebileceğini söylüyor.

Yıldırım, 2023 misyonu için tahmin edilen bütçenin Türkiye'nin devlet bütçesinden "çok rahat karşılanabileceğini" söylüyor:

"2028 hedefi için de bana şu anda bile bazı ülkelerden teklifler gelmeye başladı. Birinci ligdekiler değil, bizim gibi uzayda var olmak isteyen ülkeler ilgi duyuyorlar. 2028 misyonunda uluslararası işbirliği de geliştirebiliriz."

Ancak işbirliği olmaması halinde de masraflar 8 seneye yayılacağı için "Türkiye'nin buna gücünün yeteceğini" söylüyor.

TUA'nın mevcut bütçesini sorduğumuzda da Yıldırım şu yanıtı veriyor:

"Bütçe meselesi çok hassas. Devletin kendi bütçesinden TUA'ya tahsis ettiği rakam 38 milyon TL. Ama bizim bütçemiz bu değil. Bu tip projelerin her biri için ayrı bütçe alma şeklinde çalışma sistemimiz var. Ay hedefinin bütçesi ayrıca verilecektir. Türkiye'deki birçok kurumdan da katkı paylarımız var. Bu paylarla birlikte şu an rakam 40 milyon doların üzerinde."

"Ay'a gitmek sembolik bir hedef"

Peki bu maliyetin karşılığında Türkiye ne kazanacak?

Milyar dolarları bulabilecek bu misyonla Türkiye, uzay çalışmaları yapan yaklaşık 20 ülkeden biri olacak. Bunun karşılığında hangi somut kazanımların olacağına dair sorumuza da TUA Başkanı, "Ay'a gitmek biraz da sembolik bir hedef. Başka ülkelerin keşfedemediği yeni bir şey bulacağız diye bir hedefimiz yok. Ay'ın haritası da çıkarıldı, birçok şey biliniyor. Biz kendi uzay faaliyetlerimizi geliştirmek, teknoloji transferi, entegrasyon ve tecrübeyi kazanmak için bunu önemsiyoruz" yanıtını veriyor:

"Karşılığını alıp alamayacağımı ölçebilecek durumda değiliz henüz ama dünyada bir takım çalışmalar yapılmış. Ben şöyle bir oran hatırlıyorum: Uzay çalışmalarına harcanan her dolar için yaklaşık 2-3 üç katının belli bir vadede geri döndüğünü hesaplamışlar. Hemen dönüşünü sağlamak mümkün olmayabilir. Ben Türkiye'de bu konuda yapılacak yatırımların orta vadede katlanarak geri döneceğine inananlardanım."

Yıldırım, en somut karşılığın ise "Yakın yörüngede oluşturulacak üretim platformlarına partnerlik" ve "asteroid misyonu" olduğunu söylüyor:

"Bunun için de Amerikalı şirketlerle temas halindeyiz. Yakın bir zamanda yakın yörüngede üretim platformları oluşturulacak. TUA olarak bunlardan birine partner olmak isteriz.

"Çok sayıda incelenmesi gereken asteroid de var, çok farklı bir asteroide ulaşabiliriz. Bu heyecan verici yeni bir hedef olabilir. Tabii ilk 10 yıllık hedeflerin sonrasında."

Daha önce NASA ve Rusya'nın Ay'a gönderdiği sert iniş yapan uzay araçları, parçalanana kadar geçen sürede Ay'dan binlerce fotoğraf almıştı. Türkiye'nin göndereceği araçta da bu özellik olacak mı?

Bu soruya Yıldırım "Elbette, uzay aracını niye yapıyoruz?" yanıtını veriyor:

"İçinde bizim faydalı yüklerimiz, bir fotoğraf makinesi illa ki olacak. Tarihi anı biz de seyretmek istiyoruz. Belki birden fazla olacak. Bazı ölçümler yapılabilecek. Bilim insanları ne koysak daha faydalı olur diye çalışıyor, şu an için o belirlenmiş değil henüz. Boşuna gitmiş olmayacak yani. Hem yol hem de sert iniş esnasında olabildiğince bilgi toplayıp Türkiye'ye aktarmayı hedefliyoruz."

Röportajın tümü için tıklayın.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber