İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Öğretim üyesi atama jürilerinde etik hassasiyetler mevzuata girmeli!

Üniversitelerin öğretim üyesi alımlarında jürileri belirlerken etik hassasiyetlere özen göstermesi için mevzuatta düzenleme yapılmalı!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Nisan 2021 10:02, Son Güncelleme : 02 Nisan 2021 10:18
Öğretim üyesi atama jürilerinde etik hassasiyetler mevzuata girmeli!

Bilindiği üzere, yükseköğretim kurumlarında doktor öğretim üyesi, doçent ve profesör kadrolarına atamalarda aranan genel ve özel şartlar ile kurulacak jürilere dair usul ve esaslar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 23 ila 26 ncı maddeleri ve ikincil mevzuat olan "Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği"nde düzenlenmektedir.

Söz konusu mevzuat hükümleri çerçevesinde, öğretim üyesi kadroları için jürilerin aşağıdaki tabloda yer alan hususlara dikkat edilmek suretiyle oluşturulması ve sürecin hassasiyetle yürütülmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, akademik kadrolara atama yapılması için jüri oluşturulmasındaki temel amaç, adayların bilimsel yeterliliklerinin yansız şekilde değerlendirilmesi olup, değerlendirme yapacak jüri üyelerinin tarafsız ve nesnel değerlendirme yapabilecek vasıf ve nitelikte olması, bu vasıflarına adaylar nazarında halel getirebilecek her türlü durum ve halden uzak olmaları ve oluşturulan jürinin, ilan edilen kadro için aranan şartları esas alarak adaylar arasında mukayeseli, bilimsel temelli ve ölçülebilir somut değerlendirmeler yapmak suretiyle en yetkin adayı belirlemeleri gerekeceği açıktır.

Bu çerçevede, ilgili mevzuat hükümlerinde yazmayan ancak jüri sürecinde dikkat edilmemesi halinde olumsuz sonuçlar doğurabilecek bazı durumlar bulunmaktadır. Bunların başında jüri süreçlerinin etik hassasiyetlere uygun yürütülmesi gelmektedir.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından belirlenerek üniversitelere gönderilen "Yükseköğretim Kurumları Etik Davranış İlkeleri"nin "Hizmet Etiği" başlıklı 5.1 maddesinin (ı) fıkrasında, "Çıkar İlişkisi" ve "Çıkar Çatışması" konusunda dikkatli davranmak" hususu yükseköğretim kurumları mensuplarının hizmet sunumunda uyacağı etik değer ve ilkeler olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, aynı ilkelerin 3.2 maddesinin (f) fıkrasında ise; "Aralarında çıkar ilişkisi veya çıkar çatışması bulunan kişilerle ilgili bilimsel yayınların değerlendirme jürisinde hakem olarak görev almamak" bilimsel değerlendirme etiği olarak sıralanmıştır.

Öte yandan, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından yönetilen doçentlik süreçlerinde bu ilkeler gözetilerek, jüri üyesi olarak görevlendirilen profesör öğretim üyelerinin incelemek üzere görevlendirildiği adayla aşağı sıralanan düzeyde bir ilişkisi bulunması halinde görevden çekilmesini istemektedir. Bunlar:

a) Tez danışmanı olmak,

b) Aynı akademik birimde çalışıyor veya son üç yıl içerisinde çalışmış olmak,

c) Yargıya intikal eden ihtilafların ve/veya çalıştıkları kurum içindeki soruşturmaların tarafı olmak,

ç) Akraba olmak veya boşanılmış olsa bile aralarında kayın hısımlığı ilişkisi bulunmak.

d) Son üç yıl içerisinde ulusal ve/veya uluslararası nitelikli olarak yayın ve/veya projelerde birlikte çalışmış olmak.

Bu bağlamda değerlendirildiğinde, 2547 sayılı Kanun ve Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinde jüri üyelerinin tespitinde etik hassasiyetlere dikkat edilmesine yönelik bir düzenleme bulunmasa bile, Etik Davranış İlkelerinde yer alan hizmet etiği ve bilimsel değerlendirme etik kurallarına göre öğretim üyelerinin görevlendirildiği jüriyle bir çıkar ilişkisi ya da çıkar çatışması bulunması halinde görevden çekilmeyi talep etmelidir. Aksi durumlar, jürinin bağımsızlığını ve tarafsızlığını etkileyeceğinden yargı süreci olması halinde yapılan atama işlemini sakatlayarak iptaline dahi sebebiyet verilecektir.

Kalitenin ve liyakatin ön plana çıkması için son zamanlarda somut adımlar atmaya çalışan Yeni YÖK'ün uygulamaya koyduğu YÖK Akademik Kariyer ve Liyakat Platformu ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinde değişiklik yaptığı düzenlemenin sadece kağıt üzerinde kalmayıp somut olarak uygulamaya geçebilmesi için;

1- Doçentlik Yönetmeliğinde olduğu gibi "jüri üyesi ile aday arasında belli bir çıkar ilişkisi/çıkar çatışması varsa jüri üyeliğinden çekilmenin zorunlu tutulması"na yönelik düzenlemenin ilgili Yönetmelik hükümlerine eklenmesi,

2- Üniversitelerde kullanılması istenen "Yükseköğretim Kurumları Etik Davranış İlkeleri"ne de jüri üyesi ile aday arasında belli bir ilişki varsa jüri üyeliğinden çekilmenin zorunlu tutulmasına yönelik bir ekleme yapılarak benimsenmesinin gerçek anlamda sağlanması,

Hususlarının bu konularda somut olarak ve rahatlıkla yapılabilecek düzenlemeler olduğunu değerlendiriyoruz. Yasal mevzuata bu durumlara yönelik bir ekleme yapılmadan ve üst kuruluşlarca bunun uygulanması istenmedikten sonra yapılmış düzenlemelerin her zaman bir yanının eksik kalacağını değerlendirmekteyiz.

Sonuç olarak, atamaya esas süreçlere yön veren bilimsel performansların yeterlik ve yetkinlik düzeylerinin değerlendirilmesi olarak da ifade edebileceğimiz jüri değerlendirmelerinin yukarıda bildirilen etik kriterler eşliğinde yapılacak düzenlenme ile yasal zemine dayandırılması sürecin adil, sistematik ve belirli standartlara uygun rasyonel bir boyut kazanmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber