Mecburi hizmetli araştırma görevlileri hakkında Yargıtay'dan emsal karar!

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2547 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca görevlendirilen araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim süreçlerinden doğan mecburi hizmet yükümlülüklerine karşılık olarak maaş ödemelerinin geri alınamayacağına hükmetti!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Mayıs 2021 00:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Mecburi hizmetli araştırma  görevlileri hakkında Yargıtay'dan emsal karar!

Dava konusu olayda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 35 inci maddesi uyarınca görevlendirilen araştırma görevlisi mecburi hizmetini tamamlamadan görevinden istifa yoluyla ayrılmıştır.

İlgili mevzuat uyarınca geçici görevlendirme işlemi yapılmadan önce araştırma görevlisi tarafından imzalanan taahhüt ve kefalet senedine göre üniversitece işlem başlatılmıştır. Yargıya yansıyan süreç sonrasında ilk derece mahkemesi, yükleme senedinde yazılı "bana yapılan ödemelerin tümü" ibaresinin maaş ödemelerini de kapsayacak şekilde davacı tarafa yapılacak tüm ödemeler şeklinde anlaşılması gerektiğini, davalı tarafından yüklenme senedine dayalı olarak davacıya yapılan maaş ödemelerinin geri alınması işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ise, tüm mecburi hizmet yükümlüsü araştırma görevlileri için emsal olacak bir karar vermiştir.

Mahkeme; 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre görevlendirilen araştırma görevlilerinin eğitimleri süresince aldıkları maaşın imzaladıkları sene gereğince geri ödenmesi halinde ilgililerin ücret ödenmeksizin çalışmış olacaklarını, bu durumu Anayasanın 18 inci maddesinde yer alan zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenlenen angarya yasağına aykırılık teşkil edeceğine hükmetmiş olup, maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğunu ifade etmiştir.

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

Esas No: 2020/4022

Karar No: 2021/599

Mahkemece, yükleme senedinde yazılı "bana yapılan ödemelerin tümü" ibaresinin maaş ödemelerini de kapsayacak şekilde davacı tarafa yapılacak tüm ödemeler şeklinde anlaşılması gerektiğini, davalı tarafından yüklenme senedine dayalı olarak davacıya yapılan maaş ödemelerinin geri alınması işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca imzalanan yüklenme senedinden kaynaklı istirdat istemine ilişkindir.

Davalı ... tarafından imzalanan noterde tanzim edilen 28.12.2010 tarihli yüklenme senedinin 1. maddesinde .... Üniversitesinde eğitim bulunduğu süre kadar mecburi hizmet taahhüdünde bulunduğu, 2. maddesinde ....istifa suretiyle ayrıldığı takdirde eksik kalan mecburi hizmet süresiyle orantılı olarak %50 fazlasıyla birlikte ödenmesinin taahhüt edildiği, 3. maddesinde ....yapılan ödemelerin tümünü sarf edilen meblağın %50 fazlası ve yasal faizi ile birlikte ödeneceğinin taahhüt edildiği görülmektedir.

Türk hukukunda mecburi hizmet yükümlülüklerinin bir kısmı Anayasa'da bir kısmı ise kanunlarda düzenlenmiştir. Eğitilme ve yetiştirilme karşılığı olarak öngörülen mecburi hizmet yükümlülüğü 2547 Sayılı Kanun'un 33.,35. ve 39. maddelerinde düzenlenmiştir. 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesinde araştırma görevlilerinin yurtiçinde bir diğer üniversitede görevlendirilmeleri, öğretim elemanlarının yurtiçinde ve yurt dışında görevlendirilmeleri ise 39. maddede düzenlenmiştir.

2547 Sayılı Kanun'un 35.maddesinde "Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Yine bu kanun maddesine dayanılarak çıkarılan Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmeliğin 4/4 maddesinde ''Görevlendirme veya atama işlemlerinden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünde 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim -öğretim süresi ( tatiller dahil ) kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda bulunduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınır. Bu senette ilgili araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim -öğretimlerini tamamlamasından sonra ne kadar süre sonra kadroyu tahsis den üniversiteye veya yüksek teknoloji enstitüsüne döneceğinin belirten bir hüküm de yer alır.'' hükmü düzenlenmiştir.

Kanun' un 35. maddesinde mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlali halinde öngörülen tek yaptırım araştırma görevlisine başka bir yüksek öğretim kurumunda görev verilmemesidir.

Kanunda yer almamasına rağmen yönetmelikle araştırma görevlilerinden yüklenme senetleri alınacağı düzenlenmiştir. Kişi kendi iradesi ile kamuda çalışma özgürlüğünü kullanmış olup öngörülen tek yaptırımın araştırma görevlisine başka bir yükseköğretim kurumunda görev verilmemesi olduğu dikkate alındığında kanunda yaptırım konusunda bir eksikliğin olduğu ortadır.

Anayasa'nın 18. maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenlenen angarya yasağı açısından yüklenme senetlerindeki maaşın geri verileceği yönündeki düzenleme değerlendirildiğinde; angarya yasağı, Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır. (B.K.. AYM, E; E:2011/150, K:2013/30, KT:14.02.2013 ) Araştırma görevlileri 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesine göre yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesi halinde araştırma görevlisi ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu kabul edilmelidir.

Tüm bu nedenlerle yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu kabul edilerek davacının istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK'nin 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber