Trabzon İdare mahkemesi kararını değerlendiriyoruz: Öğrenci derse gelmezse öğretmen ek ders ücreti alabilir mi?

Bu yazıda, Trabzon İdare Mahkemesince verilen, öğrenci derse girmese de öğretmenin ek dersi verilmelidir içerikli kararını analiz edeceğiz.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Mayıs 2021 00:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Trabzon İdare mahkemesi kararını değerlendiriyoruz: Öğrenci derse gelmezse öğretmen ek ders ücreti alabilir mi?

Son günlerde öğretmenler arasında en çok tartışılan mahkeme kararlarından birisi Trabzon İdare Mahkemesi tarafından verilen 2020/331 Esas, 2020/1166 Karar nolu 29/12/2020 tarihli karardır. (Ek-1)

Bu karar özetle Şubat 2020'de (pandemiden önce) öğrencinin derse gelmemesi nedeniyle ek ders ücretleri kesilen öğretmene ait dava. Bu davada; öğretmenin görevine geldiği, hazırlığını yaptığı ve öğrencinin gelmemesi nedeniyle mağdur edilmemesi gerektiği bu nedenle ek ders ücretinin ödenmesi gerektiğine karar verilmiş.

Evet son günlerde basında da çokça yer alan öğretmenlerin kendi kusurlarından kaynaklanmayan, idarenin öğrencileri ders katılım noktasında zorunlu tutmadığı, buna rağmen öğretmenlerin derse hazırlık yapıp ders saatinde dersinin başında (canlı sınıf ise çevrimiçi platformda, yüz yüze ise okulda/sınıfta) bulunduğu halde öğrencinin gelmemesine bağlı olarak ücretinin kesilmesi tartışması. Hatta teknik yada imkansızlıklardan kaynaklı durumlar da söz konusu. (örneğin interneti, bilgisayarı olmayan ya da arızalanan öğrencilerden kaynaklı sorunlar)

Bu tartışma çok eski bir tartışma. Geçmiş yıllarda da örneğin üniversite ya da lise sınavlarına hazırlanan öğrencilerin son haftalarda okula gelmemelerine bağlı olarak da benzer sorunlar yaşanmaktaydı. Bu konu her zaman gündemde olmasına rağmen pandemi döneminde daha çok ortaya çıkmıştır.

Bu konuya yıllarca memurlar.net'te de yer verilmiştir.

2009 yılında Üç Sendika Açıklama yapmış ve yayımlanmıştı: 3 sendikadan MEB'e çağrı: https://www.memurlar.net/haber/140553

2010 yılında sorun yeniden gündeme taşınmıştır. https://www.memurlar.net/haber/166325/bir-yildir-tamamlanamayan-ek-ders-sorunu.html

İnternetlerdeki kararlar:

Bazı öğretmenler internette arama motorlarına baktıklarında kazanılan davalar olduğu görülecektir. Fakat bu davaların gelişen aşamaları belirsizdir. Yani itiraz/temyiz aşamalarının ne olduğu bilinmemektedir. Ya da idare temyiz etmediği için kesinleşmiş de olabilir.

Üst mahkemedeki durumu bilinen bir karar ise şu şekildedir:

Öğrenci gelmediği için öğretmenin ek dersi kesilmiştir. Öğretmen dava açmıştır. Muğla 1. İdare Mahkemesi verdiği kararda (Ek-2) öğretmen davayı kaybetmiştir. Bunun üzerine idare tarafından Danıştay'a temyize gidilmiştir. Temyiz aşamasında da Danıştay 11. Dairesi idare mahkemesi kararını ONAMIŞTIR. Yani davacı öğretmen davayı kaybetmiştir. (Ek-3)

Neden Çözülmüyor? Nasıl Çözülür?

Uzun süredir devam eden soruna rağmen bu konuda bir düzenleme yapılmamıştır. Son edindiğimiz bilgilere göre Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çözüm adımı atmaktadır fakat Maliye Bakanlığı onay vermemektedir.

Bu sorunun çözümü daha önce Bakanlar Kurulunda iken şimdi Cumhurbaşkanı Kararıyla mümkün olabilmektedir.

Bu konuda başka bir çözüm noktası da toplu sözleşme görüşmelerinde toplu sözleşme masasına getirilmesidir.

Sorun diyoruz çünkü burada gerçek bir mağduriyet söz konusudur.

Örneğin köyde çalışan bir öğretmen o gün öğrencinin gelip gelmeyeceğini ya da hangi derse gelip gelmeyeceğini bilemediğinden hazırlık yapmak ve kilometrelerce yol katederek okula/derse gelip ders saatinin bitimine kadar beklemek zorundadır.

Daha önce Danıştay sınava gelmeyen öğrencilerle ilgili benzer bir kararı vermiş ve ders ücretlerine ilişkin esaslarda yer alan öğrencinin sınava gelmemesi halinde öğretmene ek ders ödenmeyeceğine ilişkin hükmü durdurmuştu. Bu karar da ayrıca değerlendirilmeli fakat bu kararın derse gelmeyen öğrencilere yönelik olmadığını belirtmek gerekir.

Gelelim Trabzon'da verilen son mahkeme kararına:

İdare mahkemesi kararları; dava açanın kazanması halinde dava açan için uygulanması zorunlu kararlar olup emsal niteliği az olan kararlardır. Çünkü aynı ilde örneğin 1. İdare mahkemesi aynı konuda davacı lehine karar verebilirken 2.İdare mahkemesi davacı aleyhine verebilmektedir. Bu durumda hangi kararın daha geçerli olması gerektiğini anlamak için 2016 yılından sonra uygulamaya konulan Bölge İdare (istinaf) mahkemesine başvuru yapılır. Örneğin Trabzon İdare Mahkemesi Samsun Bölge İdare (istinaf) mahkemesine bağlıdır. Trabzon'da verilen kararın sonunda da yazdığı gibi davayı kaybeden İdare . Kaymakamlığı kararı istinafa götürebilirdi. Bu aşamayı öğrenmek için yaptığımız araştırmaya göre idare kaybettiği davayı süresinde istinafa götürmemiştir. Bu durumda karar kesinleşmiştir. Fakat karar dava açan kişi için kesinleşmiştir. Bu kararın başkası için uygulanma imkanı yoktur.

Bir başka öğretmen yine Samsun Bölge İdare (İstinaf) mahkemesine bağlı Ordu'da dava açmış olsa onun için de aynı kararın çıkacağı ya da aynı çıktığında idarenin istinaf edip etmeyeceğinin garantisi yoktur. İstinaf ettiğinde karar davalı lehine de olabilir aleyhine de. Bu nedenlerle idare mahkemesi kararları etkisi çok az olan emsal kararlardır. Kaldı ki idare (.. Kaymakamlığı) çok ilginç bir şekilde Trabzon'daki davada savunma dahi vermemiştir.

Bölge İdare(istinaf) Mahkemesi Kararları:

Bölge idare mahkemesi kararları emsal olma özelliği daha güçlü kararlardır. Bölge idare mahkemesi kararıyla aynı ilde ya da o istinaf mahkemesine bağlı illerde benzer karar çıkacağına işaret edebilir.

Bir de Ordu'da görev yapan öğretmen tarafından Ordu'da açılan aynı konudaki davada Samsun Bölge İdare (istinaf) mahkemesi davacı lehine karar verirken örneğin Ankara Bölge İdare (istinaf) mahkemesi aynı konulu davada davalı idare lehine karar verebilmektedir. Bu durumda da iki istinaf mahkemesi arasındaki uyuşmazlığın çözüm noktası Danıştay olmaktadır. Danıştay kararları emsal niteliği yüksek kararlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

2016 yılı öncesinde bölge idare mahkemeleri istinaf mahkemesi olarak tanımlanmadığından davalarda nihai kararlar Danıştay'da netleşirken artık Bölge İdare (istinaf) mahkemeleri vardır.

Bu nedenle Trabzon İdare Mahkemesince verilen karar aynı durumdaki kişiler açısından gerçek bir öngörü bilgisi vermemektedir. Tekrar söylememiz gerekirse davayı açan kişi kazandığı dava nedeniyle hak kaybını geri alacaktır. Yani eksik ödenen ücreti ödenecektir. Karar kesinleştiğinden bu noktada idare tarafından yapılacak başka bir işlem kalmamıştır.

Dava Açmak İsteyenlerin İzleyebilecekleri Yol.

Dava açmak isteyenler öncelikle idareye hak kayıplarını belirten ve talep eden bir dilekçeyi idareye vermek zorundadırlar. Dilekçelerine olumsuz cevap gelmesi durumunda cevabın tebliğ tarihinden başlamak üzere 60 gün içinde dava açma süresi vardır. Eğer idare 60 gün boyunca cevap vermezse bu durumda zımni red işlemi söz konusudur. Yani talep yine reddedilmiş kabul edilir ve 60 günden sonraki 60 günlük süre dava açma süresidir. Eğer kişi dava açma süresinde dava açmazsa bu talebinden vaz geçmiş sayılır. Bu nedenle talepte bulunulurken dava açılıp açılmayacağı ve başvuru nedeniyle süresinde açılmamasının sonuçları düşünülmelidir.

Maksut BALMUK

Ek-1 Trabzon İdare Mahkemesi Kararı (1. sayfa, 2. sayfa)

Ek-2 Muğla 1.İdare Mahkemesi Kararı (1. sayfa, 2. sayfa)

Ek-3 Danıştay 11. Dairesi Onama Kararı (1 Sayfa)

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber