Erdoğan'ı gülümseten soru: Darlandığınızda ne yapıyorsunuz?

Kanal İstanbul projesiyle ilgili kararlı olduklarını söyleyen Erdoğan, "Darlandığınızda ne yapıyorsunuz?" sorusuna tebessüm ederek yanıt verdi. Soruyu soran öğrenciye "Sen Karadenizli misin?" diyen ve "Evet" cevabını alan Erdoğan, "Daraldığımda torunlarımı arıyor, kendi meşgale alanımızı genişletiyoruz. Boş kalmak gibi bir şey benim hayatımda olmuyor" dedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Temmuz 2021 23:27, Son Güncelleme : 03 Temmuz 2021 06:08

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütüphane Söyleşileri kapsamında gençlerle bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde öğrencilerin sorularını yanıtlarken Kanal İstanbul'un Türkiye için ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle aktardı:

Kanal İstanbul konusu aslında 11 yıllık bir proje. Benim İBB Başkanlığım döneminde attığımız bir adım. Kanal İstanbul için bir adım atmamız şart. İstanbul Boğazı'nın virajlar noktasında bir özelliği var. Gemiler bazı yerlerde dümen kilitlenmesi dediğimiz durumla karşı karşıya kalabiliyor, manevrayı yapamaz hale geldiği yerler oluyor. Biliyorsunuz birçok kere İstanbul Boğazı'nda kazalar oldu.

"FELAKETLERDEN DERS ÇIKARMAMIZ LAZIM"

Erdoğan açıklamasının devamında yaşanan kazaları anlattı ve "En son bir Rus savaş gemisi orada maalesef bir kaza ile karşı karşıya kaldı. Bir zamanlar Romen tankeri İstanbul Selimiye'de maalesef yangınla tehdit oluşturdu. 7 ay boyunca o Romen tankeri orada yandı. Aynı zamanda Kandilli'de bir kuru yük gemisi geldi sahile bindirdi. Biz bunlardan kendimize bir şeyler çıkarmayacak mıyız? Bu felaketlerden biz de ders çıkarmamız lazım" ifadelerine yer verdi.

"İSTANBUL BOĞAZI DAHA FAZLA BU TRAFİĞİ KALDIRAMAZ"

"İstanbul Boğazı'nda yılda 45 bin geminin geçtiğini hatırlatan Erdoğan, "İstanbul Boğazı'nın bu trafiği daha fazla taşıması mümkün değil. Burada yapılan bu projeksyonlar 2050 yılında bu rakamın 78 bini bulacağını gösteriyor. Trafik devamlı artıyor. Boğazın güvenli gemi geçiş kapasitesi sadece 25 bin. Boğazı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre artan trafiği karşılamak için elimizde tek imkan vardı! O da Kanal İstanbul" dedi.

"DEPREM RİSKİNİ DE KANAL İSTANBUL İLE ÇÖZMEK İSTİYORUZ"

"Proje kapsamında yer alan 500 bin kapasiteli Kanal İstanbul'un her iki tarafına adeta şehir kuralım dedik. Bir de böyle bir adım atalım. Her iki tarafa bunu kurarken projelendirme noktasında kalite bir şehircilik anlayışı, bir de İstanbul ve Türkiye genelinde bizim bir şehircilik planlaması dediğimiz adımlar atıyoruz. Örneğin İstanbul'un Avcılar'ında sıkıntı var. Nedir o deprem sıkıntısı. Ve biz buraya deplase edelim. Vatandaşlarımıza diyelim ki bak buyurun burada gayet güzel yaptığımız, yapmakta olduğumuz konutlar var. İstanbul'un değişik yerlerinden deprem tehdidi olan, onlara buraları çözüm olarak gösterelim ve buraya taşıyalım. Böylece hem bu tehditlerden halkımızı kurtarmış olalım hem de bu kanalın iki tarafında; öyle dikey mimari değil hedefimiz yatay mimari. Yani zemin artı 4, bilemedin zemin artı 5 daha fazla olmayacak. Böyle bir yapılanmayla hem görünümünü çok çok güzel yapacağımız bir mimariyle Kanal İstanbul'un etrafına bunu yapalım dedik" ifadelerine yer verdi.

"KANAL İSTANBUL BOĞAZA GÖRE 13 KAT DAHA GÜVENLİ OLACAK"

"11 ayrı üniversiteden 51 bilim insanı ile toplam 204 uzman burada görev yaptı. Bu görevin neticesinde de kanalın uzunlu 45 kilometre. Karadeniz'den Marmara'ya. Genişliği minimum 275 metre. Derinliği 20,7. Yani 21 diyelim. Böyle bir derinlik söz konusu. Yapılan etütler Kanal İstanbul'daki gemi trafiğinin, boğaza göre 13 kat daha güvenli olacağını gösterdi. 13 kat daha güvenli bir durum söz konusu olduğuna göre, hala İstanbul Boğazı'nda direnmemize gerek var mı?" şeklinde konuştu.

"MUHALEFETİN YAKLAŞIMI ÇOK ÇİRKİN"

"Ülkemize çağ atlatacak bu projeyi muhalefetin insafına bırakamayız. Şu anda bizim Kanal İstanbul'la hedefimiz, 1, çevre tehdidin ortadan kalkması. 2, İstanbul'daki bugüne kadar yaşanmış bütün o kazalardan filan bunlarda büyük oranda tamamen kurtulmak. 3, çok daha sağlıklı bir deniz trafiğini sağlamak. Burada bir diğer adım; İnşallah limanlarla, marinalarla bu planın bu projenin dünyada müstesna bir yeri olacak. Bunu parmakla gösterir hale inşallah getireceğiz. Bu konuda muhalefetin yaklaşım tarzı çok çok çirkin. Biz bunlara eyvallah edersek hiçbir şey yapamayız" ifadelerine yer verdi.

"BİDEN'LA BAŞARILI BİR GÖRÜŞMEM OLDU"

NATO Zirvesi'ne ilişkin soruya Erdoğan şu yanıtı verdi: NATO Zirvesi bizim için çok anlamlıydı. Bu zirvenin içerisinde olan liderler arasında en kıdemli lider bendim. 18 yıl geçti, her yıl birçok lider ya siyasetten kopuyor, tekrar giremiyor. Milletimin teveccühü sayesinde biz yola devam ettik. Sayın Macron'la görüştüm, ardından sayın Merkel'le yaptığım görüşme oldu. İspanya Başbakanı sayın Sanchez ile, Danimarka ve Hollanda'nın başbakanlarıyla görüştüm. Ayrıca en son görüşmem Biden'la oldu. Miçotakis'le yaptığımız görüşme de oldu. Sayın Biden'la görüşme başarılı geçti.

"SOSYAL MEDYA" BELEDİYECİLİĞİ

Bizim hedefimiz "gönül belediyeciliği" iddiasıdır. Biz ona talibiz. Sosyal medya belediyeciliğiyle bizim vatandaşı kandırmamıza gerek yok. Tepeden bakan bir siyaset anlayışı olmayacak. Tevazuda Mevlana'nın ifadesiyle toprak gibi olacak. Siyasette yalan varsa, bizim buna prim vermemiz lazım.

KATARLI ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ TIP EĞİTİMİ İDDİASI

Bu ara bir yalan çıktı. Katar öğrencilerini bize gönderiyormuş. Tam da YKS'den bir gün önce oluyor. Katarlı öğrencileri sınavsız şekilde tıp fakültelerine alıyormuşuz. Böyle bir şey olabilir mi? Vatandaşımı buna inandırma gayretini nasıl ifade edeceğiz? Anlaşılabilir mi böyle bir şey? Türkiye'nin uluslararası camiada itibarını bu denli yok etmeye çalışanlara da milletim gereken dersi verecektir.

MARMARA'DAKİ MÜSİLAJ SORUNU

Olay fabrika olduğu gibi, atık su arıtma tesislerinin bitmemesi. Herhangi bir fabrika kendi atık sularını arıtma konusunda görevini yapmıyorsa tabi ki devlet tedbirlerini almıştır, bunların üzerine gidecektir.

Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gerekse YÖK süratle toplantı yaptı. Sonrasında da benim attığım adımlar oldu. Deniz suyu sıcaklığındaki yükselme, durağanlık ve kirlilik en önemli etken. Buna yerel yöneticilerin iş bilmezliğini de eklemek lazım. Silahtarağa Artıma Tesisi gibi kritik projelerin temel atmama töreni gibi yaklaşımlarla devre dışı bırakılması bunlardan bir tanesidir. Aynı vizyonsuzluğun acı sonuçlarını maalesef Haliç'ten Büyükçekmece'ye birçok yerde görüyoruz. Şov yapmak uğruna kimsenin Marmara'nın geleceğiyle oynamaya hakkı yoktur. Bununla mücadelemiz devam edecektir.

YERLİ AŞIDA SON DURUM

Turkovac için hedefimiz eylül, ekim gibi netice almak. Bazı üniversitelerimizin bu konuda çalışmaları var. TÜBİTAK'ın bu işi takibi söz konusu. Kararlıyız, artık buradan bir netice alalım istiyoruz. Hocalarımızın bu konudaki iddiaları siyasetçi olarak bizi de ümitlendiriyor. Biz de üstümüze düşen neyse yapmaya kararlıyız. Çalışmalar, deneyler devam ediyor. İthal aşılar noktasında da 50 milyona yaklaşmış durumdayız. Aşıya güvenin arttığını gösteriyor. İlk zamanlarda bir önyargı vardı. Bu ortadan kalktı.

"DARLANDIĞIMDA TORUNLARIMI ARIYORUM"

Bir öğrencinin "Darlandığınızda ne yapıyorsunuz?" sorusuna gülerek yanıt veren Erdoğan, "Sen Karadenizli misin? Bakın nasıl kelimeden hemen anlıyorum. Darlandığımda torunlarımı arıyorum. Kendi meşgale alanımızı genişletiyoruz. Boş kalmak gibi bir şey benim hayatımda olmuyor." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber