Danıştay İDDK'dan görev süresi sonrası ilişiği kesilen öğretim görevlisi hakkında önemli karar!

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, görev süresi sonrası kadrosuyla ilişiği kesilen öğretim görevlisi hakkında üniversitenin yaptığı işlemi hukuka aykırı bularak Bölge İdare Mahkemesinin ısrar kararını iptal etti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Eylül 2021 10:05, Son Güncelleme : 14 Eylül 2021 18:34
Danıştay İDDK'dan görev süresi sonrası ilişiği kesilen öğretim görevlisi hakkında önemli karar!

Bir yükseköğretim kurumunda öğretim görevlisi olarak davacının görev süresi sonrası yeniden atanmayarak kadrosuyla ilişiği kesilmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının akademik yönden başarısız veya yetersiz olduğuna dair bir tespit bulunmadığı gerekçesiyle iptal kararı vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi ise bölümdeki eğitim faaliyetlerine katkısı olmadığı yönündeki olumsuz bölüm görüşü doğrultusunda yapılan işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünde kullanıldığı gerekçesiyle işlemi hukuka uygun bulmuştur.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise davalı idare tarafından davacının başarısızlığına ilişkin somut bilgi ve belge sunulamadığı ve takdir hakkının hukuka uygun olarak kullanılmadığından dolayı işlemin iptaline karar vermiş, ancak Bölge İdare Mahkemesi kararında ISRAR etmiştir.

Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca bakılan dosyada, davalı idare tarafından davacının akademik yönden başarısız veya yetersiz olduğuna dair herhangi başka bir bilgi veya belgenin ise dosyaya sunulamadığı, bununla birlikte ilgilinin görev süresinin uzatılmamasından sonra aynı programda öğretim görevlisi ilanına çıkıldığı gerekçesiyle Üniversitenin işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge İdare Mahkemesinin ısrar kararını bozmuştur.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

E. 2019/1886

K. 2020/3148

İSTEMİN KONUSU : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2019/847, K:2019/968 Sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: ..Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olan davacının, görev (atama) süresinin uzatılmamasına ilişkin 12/12/2016 tarih ve 46426 Sayılı ...Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali ile işlem nedeniyle uğranılan parasal ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin 11/07/2017 tarih ve E:2016/1798, K:2017/1273 Sayılı kararıyla;

Davalı idare tarafından, görev süresinin uzatılmamasını gerektirecek mahiyette dava dosyasına ibraz edilmiş hukuken kabul edilebilir herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, Bölüm Başkanlığı'nın "Öğr.Gör.Dr....'in Süre Uzatımı" konulu davacının Bölümdeki eğitim faaliyetlerine katkısının olmadığına ilişkin yazısının somut gerekçelere dayandırılamadığı, idarece Elektrik Programı Ana Bilim dalında öğretim görevlisi alımına yönelik ilana çıkılmasının bu alanda personele ihtiyaç duyulduğunu gösterdiği, davacının akademik yönden başarısız veya yetersiz olduğuna dair bir tespit bulunmadığı ve görevlendirildiği .... MYO'da sadece iki öğretim üyesinin görev yaptığı, bu çerçevede davacının görev süresinin uzatılmasına ilişkin idarenin haiz olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığından söz edilemeyeceği, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 06/06/2018 tarih ve E:2017/1749, K:2018/1003 Sayılı kararıyla; 2547 Sayılı Kanun'un 31.maddesinde öğretim görevlilerinin en fazla iki yıl süreyle atanabilecekleri ve bu süre sonunda görevlerine devamda yarar bulunduğu takdirde ancak yeniden atanmalarının söz konusu olabileceğinin öngörüldüğü, Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı'nın davacının bölümdeki eğitim faaliyetlerine katkısı olmadığı yönündeki olumsuz görüşü doğrultusunda artık hizmetinden istifade edilemeyen davacının idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak görev süresinin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/12/2018 tarih ve E:2018/4770, K:2018/8476 Sayılı kararıyla; davalı idare tarafından davacının başarısızlığına ilişkin somut bilgi ve belge sunulamadığı ve takdir hakkının hukuka uygun olarak kullanılmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin iptaline dair İdare Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmekte iken, aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 06/06/2018 tarih ve E:2018/1749, K:2018/1003 Sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2019/847, K:2019/968 Sayılı kararıyla; 2547 Sayılı Kanun'un 31. maddesinde, öğretim görevlilerinin en fazla iki yıl süreyle atanabilecekleri ve bu süre sonunda görevlerine devamında yarar bulunduğu takdirde yeniden atanabilecekleri düzenlemesi yer almakla birlikte, görev süresinin uzatılmamasına esas teşkil eden görevlendirme işleminin 2547 Sayılı Kanun'un 13/b-4 maddesi kapsamında tesis edilmiş bir yıl süreli geçici görevlendirme işlemi olması karşısında, bölüm başkanlığı tarafından davacı hakkında belirtilen olumsuz görüşün dikkate alınması suretiyle idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak davacının meslek yüksek okulundaki görevlendirme süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, daha önce bir disiplin cezası almadığı, görevinde başarısız ve yetersizliğinin bulunmadığı, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleriyle bağdaşmadığı, dolayısıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin ısrar kararının, Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin iptal kararı ile Danıştay Sekizinci Dairesinin bozma kararındaki gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı, ...Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde 1995 yılında lisansüstü eğitimini tamamlamış, 1996 yılında araştırma görevlisi olarak davalı idare bünyesinde görev yapmaya başlamıştır.

2002 yılında doktora eğitimini tamamlamış, 2004 yılından itibaren .. Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır.

Davacı, 09/05/2016 tarihinde ... Üniversitesi .... Meslek Yüksekokulu'na görevlendirilmiş olup, 20/11/2016 tarihinde öğretim görevliliği atama süresinin sona ermesi üzerine bu süre uzatılmayarak kadro ile ilişiği kesilmiştir.

Bunun üzerine, bu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Öğretim görevlileri" başlıklı 31. maddesinde, "Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim - öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı hakkında Mühendislik Fakültesi Dekanlığı'nca açılan disiplin soruşturmasının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için soruşturma sonuçlanıncaya kadar davacının 23/11/2015 tarihinde görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, bu tarih itibarıyla davacının bölüm faaliyetlerine katkısı olmasının beklenilmesinin olanaksız olduğu, hakkında herhangi bir disiplin yaptırımı uygulanmaksızın görevine iade edildiği ve sonrasında .... Meslek Yüksekokulunda görevlendirildiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan, Bölüm Başkanlığı'nın "Öğr.Gör.Dr...'in Süre Uzatımı" konulu davacının bölümdeki eğitim faaliyetlerine katkısının olmadığına ilişkin yazısının somut gerekçelere dayanmadığı, davalı idare tarafından davacının akademik yönden başarısız veya yetersiz olduğuna dair herhangi başka bir bilgi veya belgenin ise dosyaya sunulamadığı görülmektedir.

Diğer taraftan, uyuşmazlıkta, Devlet Personel Başkanlığı resmi internet adresinde yapılan araştırma sonucu, davalı idare tarafından davacının 20/11/2016 tarihinde sona eren görev süresinin uzatılmamasından sonra 11/05/2017-25/05/2017 başvuru tarihleri arasında İnegöl Meslek Yüksek Okulu, Elektrik Programı Anabilim dalında görev yapmak üzere 1 öğretim görevlisi alımına yönelik ilana çıkıldığı anlaşılmakta olup, bu haliyle söz konusu alanda akademik personel ihtiyacı olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.

Bu durumda, davacının başarısızlığına ilişkin somut bilgi ve belge bulunmadığı ve davalı idarece takdir hakkının hukuka uygun olarak kullanılmadığı sonucuna varıldığından, öğretim görevlisi olan davacının atama süresinin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü, kararın kaldırılması, davanın reddi yolundaki İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin temyize konu 23/05/2019 tarih ve E:2019/847, K:2019/968 Sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3. Kullanılmayan 73,10- TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,

4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine,

5. Kesin olarak, 14/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X-) Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY

XX- Dava konusu işlemin Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin 11/07/2017 tarih ve E:2016/1798, K:2017/1273 Sayılı kararıyla, hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi üzerine, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 06/06/2018 tarih ve E:2017/1749, K:2018/1003 Sayılı kararıyla; 2547 Sayılı Kanun'un 31.maddesinde öğretim görevlilerinin en fazla iki yıl süreyle atanabilecekleri ve bu süre sonunda görevlerine devamda yarar bulunduğu takdirde ancak yeniden atanmalarının söz konusu olabileceğinin öngörüldüğü, Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı'nın davacının bölümdeki eğitim faaliyetlerine katkısı olmadığı yönündeki olumsuz görüşü doğrultusunda artık hizmetinden istifade edilemeyen davacının idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak görev süresinin uzatılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Söz konusu kararın, Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/12/2018 tarih ve E:2018/4770, K:2018/8476 Sayılı kararıyla bozulması üzerine, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2019/847, K:2019/968 Sayılı kararıyla; dava konusu işlem ilk karardan farklı nitelendirilmek suretiyle 2547 Sayılı Kanun'un 13/b-4 maddesi kapsamında tesis edilmiş bir yıl süreli geçici görevlendirme işlemi olarak değerlendirilerek, bölüm başkanlığı tarafından davacı hakkında belirtilen olumsuz görüşün dikkate alınması suretiyle idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak davacının meslek yüksek okulundaki görevlendirme süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda ısrar kararı verilmiştir.

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesinde, bölge idare mahkemesinin Danıştayca verilen bozma kararına ısrar edebileceği düzenlenmiş ise de, söz konusu mahkemece, dava konusu işlemin, ilk kararında yer alan ve bozma kararında esas alınan işlemden farklı değerlendirilmesi suretiyle, yargılamanın bu yeni nitelenen işlem dikkate alınarak yapılması durumunda, ısrara ilişkin koşulların oluşmadığının kabulü gerekmektedir.

Bu durumda, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 06/06/2018 tarih ve E:2017/1749, K:2018/1003 Sayılı kararında, dava konusu işlemin 2547 Sayılı Kanun'un 31.maddesi uyarınca öğretim görevlisi olarak atanan davacının bu atama süresinin uzatılmamasından kaynaklandığı değerlendirilerek hüküm kurulduğu, Dairece yapılan yargısal incelemenin de bu husus esas alınarak gerçekleştirildiği gözönünde bulundurulduğunda, aynı Mahkemece, bu sefer dava konusu işlem 2547 Sayılı Kanun'un 13/b-4 maddesi kapsamında tesis edilmiş bir yıl süreli geçici görevlendirme işlemi olduğu değerlendirilerek verilen temyize konu kararın, ısrar kararı olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz istemi hakkında karar verilmek üzere, dosyanın Danıştay Sekizinci Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber