Şimdi Bakın Ne Yapıyor!

68 yaşında bir dönemin ünlü sunucusu Saadetin Teksoy yıllar sonra merak edilen sorulara yanıt verdi.

  1. 90’lardan bugüne hafızamıza kazınan önemli habercilerden Sadettin Teksoy “Teksoy Görevde” programıyla birçok insan hikayesini ekrana taşıdı. Bir zamanların ünlü ismi neler yaptıklarını anlattı.

    90’lardan bugüne hafızamıza kazınan önemli habercilerden Sadettin Teksoy “Teksoy Görevde” programıyla birçok insan hikayesini ekrana taşıdı. Bir zamanların ünlü ismi neler yaptıklarını anlattı.

  2. Karantina sizin için nasıl geçiyor? Tüm bu pandemi süreci zorlayıcı mıydı?<br>  Bomba gibiyim Eda Hanım. Öncelikle bu, sizin zamanı nasıl değerlendirdiğinizle alakalı. Ben pandemi sürecini kendi açımdan verimli geçirdiğimi düşünüyorum. Kendi alanıma dair araştırmalarıma ve görüşmelerime devam ediyorum. Ayrıca dünyanın farklı ülkelerinden örnek vermek gerekirse; Amerikalı filozof Noam Chomsky ve Slavoj Zizek gibi düşünürlerin gündeme dair yorumlarını yakından takip ediyorum.

    Karantina sizin için nasıl geçiyor? Tüm bu pandemi süreci zorlayıcı mıydı?
    Bomba gibiyim Eda Hanım. Öncelikle bu, sizin zamanı nasıl değerlendirdiğinizle alakalı. Ben pandemi sürecini kendi açımdan verimli geçirdiğimi düşünüyorum. Kendi alanıma dair araştırmalarıma ve görüşmelerime devam ediyorum. Ayrıca dünyanın farklı ülkelerinden örnek vermek gerekirse; Amerikalı filozof Noam Chomsky ve Slavoj Zizek gibi düşünürlerin gündeme dair yorumlarını yakından takip ediyorum.

  3. Global bir sanal köy: Günümüzde her ne kadar gelişmiş bir teknoloji dünyasında yaşasak da aslında bu gelişen teknoloji bizi sosyal yaşamdan daha da uzaklaştırdı. Medya gurusu olarak anılan Kanadalı iletişim kuramcısı Marshall McLuhan, &#8220;Global ya da Küresel Köy&#8221; diye adlandırdığı kuramında 21&#8217;inci yüzyılda iletişim, sosyal medya gibi teknolojinin ilerleyeceğini, herkesin oturduğu yerden her habere kolay yoldan ulaşabileceğini söylemişti. Bu olayın adeta dünyayı küçük bir toplulukmuşçasına &#8220;global bir sanal köy&#8221;de yaşatıyor izlenimi vereceği tezini ortaya atmıştı. Bugün yaşadığımız da tam olarak bu...

    Global bir sanal köy: Günümüzde her ne kadar gelişmiş bir teknoloji dünyasında yaşasak da aslında bu gelişen teknoloji bizi sosyal yaşamdan daha da uzaklaştırdı. Medya gurusu olarak anılan Kanadalı iletişim kuramcısı Marshall McLuhan, “Global ya da Küresel Köy” diye adlandırdığı kuramında 21’inci yüzyılda iletişim, sosyal medya gibi teknolojinin ilerleyeceğini, herkesin oturduğu yerden her habere kolay yoldan ulaşabileceğini söylemişti. Bu olayın adeta dünyayı küçük bir toplulukmuşçasına “global bir sanal köy”de yaşatıyor izlenimi vereceği tezini ortaya atmıştı. Bugün yaşadığımız da tam olarak bu...

  4. Başa dönersek habercilik hayatınıza nasıl girdi? İlk yaptığınız haberi hatırlıyor musunuz?H<br>ürriyet Gazetesi&#8217;nin 1972 yılında açtığı sözlü ve yazılı sınava yaklaşık 3 bin kişi katılmıştı. Oldukça zor sınavı 3 kişi kazanmıştı. Biri Hürriyet Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü rahmetli Orhan Olcay, diğeri DHA eski Genel Müdürü Uğur Cebeci ve ben. Hürriyet istihbarat servisinde geçen tamı tamına 18 yıllık bir yazılı basın maceram var. Havalimanı, polis ve savaş muhabirliği yaptım. Çok sayıda yazı dizisi ve özel haberlerle hep ilklere imzamı attım. 1981 yılında Irak-İran Savaşı&#8217;nın en ateşli döneminde Irak eski lideri Saddam Hüseyin&#8217;le görüşmeyi başaran ilk gazeteci oldum. Gazete iki gün haberimi manşetten verdi. Ayrıca, 14 günlük &#8216;&#8217;Hümeyni&#8217;nin İran&#8217;ı&#8217;&#8217; adlı yazı dizim gazetede bir ilkti. Savaşı her iki cepheden de yıllarca izledim.

    Başa dönersek habercilik hayatınıza nasıl girdi? İlk yaptığınız haberi hatırlıyor musunuz?H
    ürriyet Gazetesi’nin 1972 yılında açtığı sözlü ve yazılı sınava yaklaşık 3 bin kişi katılmıştı. Oldukça zor sınavı 3 kişi kazanmıştı. Biri Hürriyet Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü rahmetli Orhan Olcay, diğeri DHA eski Genel Müdürü Uğur Cebeci ve ben. Hürriyet istihbarat servisinde geçen tamı tamına 18 yıllık bir yazılı basın maceram var. Havalimanı, polis ve savaş muhabirliği yaptım. Çok sayıda yazı dizisi ve özel haberlerle hep ilklere imzamı attım. 1981 yılında Irak-İran Savaşı’nın en ateşli döneminde Irak eski lideri Saddam Hüseyin’le görüşmeyi başaran ilk gazeteci oldum. Gazete iki gün haberimi manşetten verdi. Ayrıca, 14 günlük ‘’Hümeyni’nin İran’ı’’ adlı yazı dizim gazetede bir ilkti. Savaşı her iki cepheden de yıllarca izledim.

  5. Ünlü Billur Tuz cinayeti: Acı, kan ve gözyaşının hakim olduğu o ortamları anlatmaya ne sözler ne de kelimeler yeter. Korkunç bir deneyim. Savaşın merkezine gitmemde en büyük etken 1979 yılında gösterime giren Coppola&#8217;nın &#8220;Apocalypse Now&#8221; filmi olmuştu. Tabii, genç oluşum, heyecan ve de macerayı sevmemi de eklemek gerekir. Ünlü Billur Tuz cinayetinin katilini polisten önce ben buldum. Suudi Prens kılığına girip yanımda kara çarşaflara bürünmüş sözde eşimle İstanbul&#8217;da Arapların yaşadığı sorunları dile getirdim.

    Ünlü Billur Tuz cinayeti: Acı, kan ve gözyaşının hakim olduğu o ortamları anlatmaya ne sözler ne de kelimeler yeter. Korkunç bir deneyim. Savaşın merkezine gitmemde en büyük etken 1979 yılında gösterime giren Coppola’nın “Apocalypse Now” filmi olmuştu. Tabii, genç oluşum, heyecan ve de macerayı sevmemi de eklemek gerekir. Ünlü Billur Tuz cinayetinin katilini polisten önce ben buldum. Suudi Prens kılığına girip yanımda kara çarşaflara bürünmüş sözde eşimle İstanbul’da Arapların yaşadığı sorunları dile getirdim.

  6. İkonik program &#8220;Teksoy Görevde&#8221;nin başlangıcı nasıldı?<br>  1992 yılında televizyona özel haber muhabiri olarak transfer oldum. Yaptığım haberler ana haberde 3 ila 5 dakika arasında yer alıyordu. O dönem RTÜK olmadığından haberlerimin arasına reklam giriyordu. Program teklifi geldi ve 1994&#8217;de &#8220;Teksoy Görevde&#8221; yayına girdi.

    İkonik program “Teksoy Görevde”nin başlangıcı nasıldı?
    1992 yılında televizyona özel haber muhabiri olarak transfer oldum. Yaptığım haberler ana haberde 3 ila 5 dakika arasında yer alıyordu. O dönem RTÜK olmadığından haberlerimin arasına reklam giriyordu. Program teklifi geldi ve 1994’de “Teksoy Görevde” yayına girdi.

  7. Programda sizi en çok etkileyen haber hangisiydi?<br>  Ekranlarda her yayınlandığında izlenme rekorları kıran, televizyon tarihinin unutulmazları arasında gösterilen programlara imza attım. Halen yaptığım işlerin taklit ve benzerlerini ısıtıp ısıtıp sunuyor. Yaptığım her iş kendine ait bir özgünlüğe sahip olan düşünce ve emek ürünüydü. Artık bir klasik haline gelen &#8220;Gizemli Antik Mısır&#8221;, &#8220;Soğuğun Kalbine Yolculuk&#8221; adlı Kutuplar belgeseli ve Afrika&#8217;nın tehlikeli ormanlarındaki Pigme kabileleriyle yaptığım belgeseller benim için büyük bir öneme sahiptir.

    Programda sizi en çok etkileyen haber hangisiydi?
    Ekranlarda her yayınlandığında izlenme rekorları kıran, televizyon tarihinin unutulmazları arasında gösterilen programlara imza attım. Halen yaptığım işlerin taklit ve benzerlerini ısıtıp ısıtıp sunuyor. Yaptığım her iş kendine ait bir özgünlüğe sahip olan düşünce ve emek ürünüydü. Artık bir klasik haline gelen “Gizemli Antik Mısır”, “Soğuğun Kalbine Yolculuk” adlı Kutuplar belgeseli ve Afrika’nın tehlikeli ormanlarındaki Pigme kabileleriyle yaptığım belgeseller benim için büyük bir öneme sahiptir.

  8. Sarı ceketiniz, beden dilini kullanış biçiminiz, programın başında ve sonundaki konuşmanız... Nasıl çıktı bu üslup?<br>  Televizyon dünyasında izleyicilerin akıllarına kazınan bir üslup oluşturmak her babayiğidin harcı değil. Bu konuda mütevazı olamayacağım, kusura bakmayın. İnsanların zihnine sadece anlattığınız konularla girmek ve hafızalarda kalmak imkânsızdır. Bunu yapabilmek için kendine has üslubu olan bir sembole ya da bir imaja ihtiyacınız vardır. Bu yapıyı kurmak için de sırtınızı bilgiye dayamalısınız. Edebiyatın demir leblebisi olarak anılan isimlerin kitaplarına başvurdum. Elbette bir de en önemlisi ve bu işin olmazsa olmazı, bir Sadettin Teksoy&#8217;a ihtiyaç var.

    Sarı ceketiniz, beden dilini kullanış biçiminiz, programın başında ve sonundaki konuşmanız... Nasıl çıktı bu üslup?
    Televizyon dünyasında izleyicilerin akıllarına kazınan bir üslup oluşturmak her babayiğidin harcı değil. Bu konuda mütevazı olamayacağım, kusura bakmayın. İnsanların zihnine sadece anlattığınız konularla girmek ve hafızalarda kalmak imkânsızdır. Bunu yapabilmek için kendine has üslubu olan bir sembole ya da bir imaja ihtiyacınız vardır. Bu yapıyı kurmak için de sırtınızı bilgiye dayamalısınız. Edebiyatın demir leblebisi olarak anılan isimlerin kitaplarına başvurdum. Elbette bir de en önemlisi ve bu işin olmazsa olmazı, bir Sadettin Teksoy’a ihtiyaç var.

  9. Van Gölü&#8217;nde yaptığınız programlardan dolayı size &#8220;Canavar Uzmanı&#8221; denmişti...<br>  Aslında konuşmaya bile değmez... Madem merak ettiniz anlatayım. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de çekememezlik vardır. Bunlardan biri de Uğur Dündar&#8217;dır. Bir dönem gündem &#8220;Van Gölü Canavarı&#8221;ydı. İlk görüntüleyen de &#8220;Teksoy Görevde&#8221; ekibiydi. Günlerce konuşuldu, TBMM&#8217;de araştırma komisyonu bile kuruldu. Van meydanına canavarın heykeli dikildi. Görgü tanıkları yaratığın nasıl bir şey olduğunu anlattı.

    Van Gölü’nde yaptığınız programlardan dolayı size “Canavar Uzmanı” denmişti...
    Aslında konuşmaya bile değmez... Madem merak ettiniz anlatayım. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de çekememezlik vardır. Bunlardan biri de Uğur Dündar’dır. Bir dönem gündem “Van Gölü Canavarı”ydı. İlk görüntüleyen de “Teksoy Görevde” ekibiydi. Günlerce konuşuldu, TBMM’de araştırma komisyonu bile kuruldu. Van meydanına canavarın heykeli dikildi. Görgü tanıkları yaratığın nasıl bir şey olduğunu anlattı.

  10. Dostluğumuza binaen kırmayıp bağlandım: Uğur Dündar bu haberi atlamıştı. Kendisi benden canlı yayına çıkmamı istedi. İstanbul dışında olduğumu belirtince, en azından telefonla ana habere bağlanmamı rica etti. Ben de eski dostluğumuza binaen kırmayıp bağlandım. Ekranda ismimin altına yazdıkları yazıyı görmem mümkün değildi. Benim konuyla ilgili anlatımım sırasında akıllarınca &#8220;Canavar Uzmanı&#8221; yazarak dalga geçmiş, benim bir numara olmamı çekemeyerek kendini avutmuştu. İşin aslı bu. Bu olaydan çıkarılacak sonuç: Altın çamura düşmekle bakır ya da teneke olmaz!

    Dostluğumuza binaen kırmayıp bağlandım: Uğur Dündar bu haberi atlamıştı. Kendisi benden canlı yayına çıkmamı istedi. İstanbul dışında olduğumu belirtince, en azından telefonla ana habere bağlanmamı rica etti. Ben de eski dostluğumuza binaen kırmayıp bağlandım. Ekranda ismimin altına yazdıkları yazıyı görmem mümkün değildi. Benim konuyla ilgili anlatımım sırasında akıllarınca “Canavar Uzmanı” yazarak dalga geçmiş, benim bir numara olmamı çekemeyerek kendini avutmuştu. İşin aslı bu. Bu olaydan çıkarılacak sonuç: Altın çamura düşmekle bakır ya da teneke olmaz!

  11. Şu an nasıl bir hayatınız var?<br>  Bedenen İstanbul, Çatalca&#8217;da doğayla iç içe siyaset bilimci, sosyolog eşim Müge Teksoy ve sinema yazarı, film eleştirmeni oğlum Efe Teksoy&#8217;la birlikte çiftliğimizde zaman zaman yurtdışında; ruhen ise ben sevenlerimin, onlar da benim gönlümde yaşayıp gidiyoruz.

    Şu an nasıl bir hayatınız var?
    Bedenen İstanbul, Çatalca’da doğayla iç içe siyaset bilimci, sosyolog eşim Müge Teksoy ve sinema yazarı, film eleştirmeni oğlum Efe Teksoy’la birlikte çiftliğimizde zaman zaman yurtdışında; ruhen ise ben sevenlerimin, onlar da benim gönlümde yaşayıp gidiyoruz.

  12. Şimdi ne yapıyorsunuz ve neden ekrandan uzaksınız?<br>  Herkesin bildiği bir gerçek var; ekran kirliliği... Bir günde dört mevsimi yaşadığımız bu ortamda ben nasıl program yapabilirim?

    Şimdi ne yapıyorsunuz ve neden ekrandan uzaksınız?
    Herkesin bildiği bir gerçek var; ekran kirliliği... Bir günde dört mevsimi yaşadığımız bu ortamda ben nasıl program yapabilirim?

  13. Bir korku filmi yazıyordunuz...<br>  Oğlumla korku, komedi, bilimkurgu ve esrarengiz olayları konu alan çok sayıda film senaryoları yazdık, yazıyoruz da... Ayrıca Hz. Muhammed&#8217;in vefatından önceki son 10 gününde neler yaşandığını anlatan uzun metrajlı film senaryosu yazdım. Bu projem Mustafa Akkad&#8217;ın yönettiği &#8220;Çağrı&#8221; filminin devamı niteliğinde. Bilinmeyenlerle dolu olan bu çalışmamla ilgili görüşmeler sürüyor.

    Bir korku filmi yazıyordunuz...
    Oğlumla korku, komedi, bilimkurgu ve esrarengiz olayları konu alan çok sayıda film senaryoları yazdık, yazıyoruz da... Ayrıca Hz. Muhammed’in vefatından önceki son 10 gününde neler yaşandığını anlatan uzun metrajlı film senaryosu yazdım. Bu projem Mustafa Akkad’ın yönettiği “Çağrı” filminin devamı niteliğinde. Bilinmeyenlerle dolu olan bu çalışmamla ilgili görüşmeler sürüyor.

  14. Fitsiniz de... Mesela spor yapar mısınız?<br>  Benim de kendime göre sırlarım, zamanında gençlik pınarlarına girmişliğimiz, sularını içmişliğimiz var. Bunun dışında yılın 365 günü yaz-kış 5 kilometre yürüyor, spor yapıyor, bol yoğurt tüketiyor ve gıdama dikkat ediyorum.

    Fitsiniz de... Mesela spor yapar mısınız?
    Benim de kendime göre sırlarım, zamanında gençlik pınarlarına girmişliğimiz, sularını içmişliğimiz var. Bunun dışında yılın 365 günü yaz-kış 5 kilometre yürüyor, spor yapıyor, bol yoğurt tüketiyor ve gıdama dikkat ediyorum.

  15. Esprili de bir yanınız var. Programlarda &#8220;Bu kadar da olmaz&#8221; deyip güldüğünüz anlar oluyor muydu?  <br>  Denizli&#8217;nin Acıpayam ilçesi&#8217;ndeki Dodurgalar Mağarası&#8217;nın saç çıkarttığına dair bir haber aldım. James George Frazer, &#8220;Altın Dal&#8221; adlı kitabında saç buklesini bereket sembolü olarak yorumlar. Ben de Frazer&#8217;ın bu görüşünden yola çıktım. Elimdeki ilginç hikâyeyi mizahi bir dille harmanlayıp &#8220;Saçım benim, saçım benim&#8221; diye bir tekerlemeyle izleyiciye ulaştırmayı amaçladım. Bugün baktığımızda amacıma ulaştığım söylenebilir. Çünkü &#8216;Keloğlan Mağarası&#8217; turizme kazandırılmış ve yılda binlerce kişinin ziyaret ettiği bir bereket sembolüne dönüşmüş durumda.

    Esprili de bir yanınız var. Programlarda “Bu kadar da olmaz” deyip güldüğünüz anlar oluyor muydu?
    Denizli’nin Acıpayam ilçesi’ndeki Dodurgalar Mağarası’nın saç çıkarttığına dair bir haber aldım. James George Frazer, “Altın Dal” adlı kitabında saç buklesini bereket sembolü olarak yorumlar. Ben de Frazer’ın bu görüşünden yola çıktım. Elimdeki ilginç hikâyeyi mizahi bir dille harmanlayıp “Saçım benim, saçım benim” diye bir tekerlemeyle izleyiciye ulaştırmayı amaçladım. Bugün baktığımızda amacıma ulaştığım söylenebilir. Çünkü ‘Keloğlan Mağarası’ turizme kazandırılmış ve yılda binlerce kişinin ziyaret ettiği bir bereket sembolüne dönüşmüş durumda.

  16. Sizi gördüklerinde nasıl tepkiler veriyorlar?<br>  Özlediklerini, tekrar programa başlamamı belirtiyorlar. Bu da benim için paha biçilemez bir duygu. Kelimeler yetersiz kalıyor. Beni ben yapan; sevenlerim.

    Sizi gördüklerinde nasıl tepkiler veriyorlar?
    Özlediklerini, tekrar programa başlamamı belirtiyorlar. Bu da benim için paha biçilemez bir duygu. Kelimeler yetersiz kalıyor. Beni ben yapan; sevenlerim.

  17. Yemek ve tatlı tarifleri ilgi alanlarım: Sadece gazetecileri değil sanatçıları da takip ederim. Gizemli sokak sanatçısı Banksy&#8217;nin eserlerini ya da daha başka konuları da... Michelin yıldızlı Fransız şef Alain Ducasse&#8217;ın yemek ve tatlı tarifleri ilgi alanlarım arasında. Moda dünyasındaki gelişmeler de ilgimi çeker şöyle ki; 2019 yılında düzenlenen Met Gala&#8217;nın teması entelektüellikte bir ikon haline gelen Susan Sontag&#8217;ın &#8216;Camp Üzerine Notlar&#8217; (Notes on Camp) makalesiydi.

    Yemek ve tatlı tarifleri ilgi alanlarım: Sadece gazetecileri değil sanatçıları da takip ederim. Gizemli sokak sanatçısı Banksy’nin eserlerini ya da daha başka konuları da... Michelin yıldızlı Fransız şef Alain Ducasse’ın yemek ve tatlı tarifleri ilgi alanlarım arasında. Moda dünyasındaki gelişmeler de ilgimi çeker şöyle ki; 2019 yılında düzenlenen Met Gala’nın teması entelektüellikte bir ikon haline gelen Susan Sontag’ın ‘Camp Üzerine Notlar’ (Notes on Camp) makalesiydi.

  18. Aradan geçen zamanla silinip gidiyorlar: Gençler sadece popüler olmanın peşinde. Sosyal medyada bir günde gündeme oturanlar var. Ancak hiçbirini yolda görsek tanımıyoruz. Neden, çünkü amaçları yalnızca &#8216;Nasıl olursa olsun!&#8217; popüler bir ikon haline gelmek. Ancak bu işin bu kadar kolay olmadığı ortada. Çünkü aradan geçen zamanla silinip gidiyorlar. Gündem yine dönüp dolaşıp eski güçlü isimlere geliyor. Andy Warhol&#8217;un dediği gibi &#8216;Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacaktır

    Aradan geçen zamanla silinip gidiyorlar: Gençler sadece popüler olmanın peşinde. Sosyal medyada bir günde gündeme oturanlar var. Ancak hiçbirini yolda görsek tanımıyoruz. Neden, çünkü amaçları yalnızca ‘Nasıl olursa olsun!’ popüler bir ikon haline gelmek. Ancak bu işin bu kadar kolay olmadığı ortada. Çünkü aradan geçen zamanla silinip gidiyorlar. Gündem yine dönüp dolaşıp eski güçlü isimlere geliyor. Andy Warhol’un dediği gibi ‘Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacaktır