Hakim başmüfettişi şikayet etti, Danıştay son noktayı koydu

Danıştay 5. Dairesi, Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi olarak görev yapmakta iken hakkında şikayette bulunduğu Adalet Başmüfettişi için soruşturma izni verilmemesine ilişkin işlemi hukuka uygun bularak onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Mart 2022 10:06, Son Güncelleme : 04 Mart 2022 09:41
Hakim başmüfettişi şikayet etti, Danıştay son noktayı koydu

Hakim, Adalet Başmüfettişi hakkında;

Gıyabında alaycı bir tavırla konuşup hakaret ettiği, hal kağıdı yazımı ve soruşturma sırasında taraflı davrandığı, adliye aracını Taşıt Kanunu'na aykırı olarak kullandığı, mesaisini aksattığı yönünde iddialarda bulunmuş ve Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına şikayet etmiştir.

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığa soruşturma izni vermemiştir.

İlk derece mahkemesi de, iddiaların dayanaktan yoksun olduğu, isnat edilen fiillerin işlendiğine dair davacının soyut iddiası dışında somut bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesi ile davayı reddetmiştir.

Danıştay 5. Dairesi de bu kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No: 2016/15984

Karar No: 2021/99

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı / .

İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı tarafından, . Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi olarak görev yapmakta iken hakkında şikayette bulunduğu Adalet Başmüfettişi. hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin . tarih ve . sayılı yazıyla bildirilen Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın . olur tarihli işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararında;

Dava dosyası ile işlem dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının şikayet ettiği Adalet Başmüfettişi. hakkındaki; gıyabında alaycı bir tavırla konuşup hakaret ettiği, hal kağıdı yazımı ve soruşturma sırasında taraflı davrandığı, adliye aracını Taşıt Kanunu'na aykırı olarak kullandığı, mesaisini aksattığı yönündeki iddiaların dayanaktan yoksun olduğu, isnat edilen fiillerin işlendiğine dair davacının soyut iddiası dışında somut bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçen Başmüfettiş hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, Taşıt Kanunu'nun özel bir yasa olduğu ve kamuya ait araçların kullanılmasını özel ve detaylı olarak düzenlediği, kamuya ait resmi araçların kullanılmasının görev emri ve iznine tabi olduğu, olayda şikayet edilenin Cumhuriyet Başsavcısı'na tevdi edilen aracı görev yazısı ve emri olmadan kullandığının tanık beyanı ve dosya kapsamı ile sabit olduğu, her ne kadar Mahkeme kararında Taşıt Kanunu'na muhalefet edilmediği ve gerekçesinde de Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin 19/3. Maddesi dayanak gösterilmekte ise de bu maddede yer alan "yer sağlamak ve diğer tedbirleri almak zorundadır" ibaresinin görev yaptığı il dışına resmi araçla görev yazısı ve emri olmadan gidebileceği anlamını taşımadığı, sadece görev yaptığı il içerisinde konaklama ve yaşamsal ihtiyaçları ile ilgili düzenlemeyi kapsadığı, madde gerekçesinin de bu yönde olduğu, kanuna aykırı yönetmeliğin de geçersiz olacağı, kanuna aykırı Teftiş Kurulu Yönetmeliği'ne de bu nedenle itibar edilmemesi gerektiği, yerel mahkeme kararının tamamen usul ve yasaya aykırı olduğu, her ne kadar dayanaksız şekilde tarafına düşük not verilmesi ile ilgili şikayeti, Teftiş Kurulu Tüzüğü'nün 10. maddesi ve Yönetmeliğin 88. ve devamı maddeleri gerekçe gösterilerek red edilmiş ise de, hakkında düzenlenen hal sicil kağıdının, tamamen idari bir işlem olduğu ve kanun gereği idari işlemlerin gerekçeli olmak zorunda olduğu, Mahkeme kararlarında gerekçe göstermek zorunda olan bir hakim olarak ve hukuk devletinde olması gereken gerekçe gösterilmesi zorunluluğu var iken Mahkeme kararında gerekçe gösterme zorunluluğu bulunmadığının belirtilmesinin hukuk ve adalet adına talihsizlik olduğu, hiç bir gerekçe göstermeden tavsiye kararlarında hiç bir tavsiye ve eksiklik gösterilmeden hal sicil kağıdı not bölümlerinde tarafına çok düşük notlar verilmesinin art niyetten başka bir izahla izah edilemeyeceği, diğer mahkeme tavsiyeleri ile mahkemesi tavsiyeleri incelendiğinde tıpa tıp aynı tavsiyeler olduğu, hal böyleyken kendisine düşük notlar verilmesi ve diğer mahkeme hakimlerine yüksek not verilmesi durumunun değerlendirilmesi gerektiği, şikayet edilen müfettişin mahkemesi ile ilgili tavsiyelerinin bir kısmının önceki hakim ve savcılara ait olduğu, kendisinden önceki görevli hakim ve savcıların eksikleri nedeniyle hal sicil kağıdında düşük not alan kişi olmasının usul, yasa ve adalete tamamen aykırı olduğu, şikayet edilen müfettişin tamamen kasta, art niyete, ön yargıya dayalı, iyi niyetten uzak, hukuka aykırı ve taraflı olarak tarafına düşük not verdiğinin sabit olduğu, Mahkeme gerekçesinde her ne kadar tanık .'nın beyanında ilgili müfettişin aleyhinde konuşmadığı belirtiliyor ise de, beyanı detaylı şekilde incelendiğinde kendisi aleyhine konuştuğu hususunun sabit ve açık olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber