Sendika, asacağı afiş için önceden kurumdan izin almak zorunda mı?

Danıştay İDDK, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan ve tüm TRT teşkilatına gönderilen DUYIRUDA yer alan "Asılacak her türlü materyal, merkezde Koruma ve Güvenlikten Sorumlu Müdürlük yetkililerince, taşra teşkilatlarımızda Destek Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcılığı yetkilileri tarafından kontrol edildikten sonra asılabilecektir." İbaresinin hukuka uygun olduğuna karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Ekim 2022 13:47, Son Güncelleme : 07 Ekim 2022 16:49
Sendika, asacağı afiş için önceden kurumdan izin almak zorunda mı?

Danıştay İDDK, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan ve tüm TRT teşkilatına gönderilen DUYIRUDA yer alan "Asılacak her türlü materyal, merkezde Koruma ve Güvenlikten Sorumlu Müdürlük yetkililerince, taşra teşkilatlarımızda Destek Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcılığı yetkilileri tarafından kontrol edildikten sonra asılabilecektir." İbaresinin hukuka uygun olduğuna karar verdi.

Aksi yöndeki kararı bozdu.

İDDK'ya göre;

Söz konusu yazının davalı Kurumun merkez ve taşra teşkilatlarında sendika, vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşları, firmalar vs. tarafından ürün tanıtımı, el ilanı, broşür, bildiri, afiş vb. materyal dağıtımı ve asılması ile ilgili faaliyetlerde uygulanacak kural ve esasları belirlemek amacıyla tesis edildiği, yazının dava konusu edilmeyen diğer maddelerinde, sendikal faaliyetler konusunda ayrı düzenlemeler yapıldığı, dava konusu maddenin ise doğrudan ve yalnızca sendikal faaliyete yönelik olmadığı, asılacak materyalin kontrolünün, hizmet binasının asayiş ve güvenliğinin sağlanması, bina içerisinde huzur ve sükunun bozulmaması amacına hizmet ettiği anlaşılmaktadır.

Bu haliyle dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı gibi temel hak ve hürriyetlerden olan sendika hakkını ihlal eder veya bu hakka müdahale niteliğinde bir yönün de bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Diğer yandan, davalı idare tarafından dava konusu düzenleme dayanak alınarak tesis edilecek işlemlerin veya uygulamaların, üst hukuk normlarına aykırı olması veya sendika hakkını ihlal eder nitelikte sonuçlar doğurması halinde bu işlemlerin ayrıca dava konusu edilebileceği de tabiidir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2022/191

Karar No: 2022/1197

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Genel Müdürlüğü

VEKİLİ: Av. .

KARŞI TARAF (DAVACI) : . Sendikası

VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay Onuncu Dairesinin 07/06/2021 tarih ve E:2018/4884, K:2021/3025 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan ve tüm TRT teşkilatına gönderilen. tarih ve . sayılı duyurunun 9. maddesinde yer alan "Asılacak her türlü materyal, merkezde Koruma ve Güvenlikten Sorumlu Müdürlük yetkililerince, taşra teşkilatlarımızda Destek Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcılığı yetkilileri tarafından kontrol edildikten sonra asılabilecektir." ibaresinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onuncu Dairesinin 07/06/2021 tarih ve E:2018/4884, K:2021/3025 sayılı kararıyla;

Anayasa'nın 51 ve 53. maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "Örgütlenme ve Toplantı Özgürlüğü" başlıklı 11. maddesi, Teşkilatlanma ve Kollektif Müzakere Hakkı Prensiplerinin Uygulanmasına İlişkin 98 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi'nin 2. maddesi ile Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 sayılı Sözleşme'nin 5. maddesinde yer alan hükümler belirtilerek;

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nda kamu görevlileri sendikalarının kurulu olduğu hizmet kolunda bulunan kamu kurumu ve kuruluşlarına, sendikaların faaliyetlerinin niteliğini, bu faaliyetlerin yürütülmesinde uygulanacak ilke ve esasları belirleme, bunlara göre sendikaların iş ve işlemlerini denetleme ve bu faaliyetlere izin verme ya da vermeme gibi bir hak ve yetki tanınmadığı;

Mevzuat hükümlerinden, gerek ulusal mevzuatımızda gerekse tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerde, kamu otoritesinin sendikal faaliyetlere müdahale etmemesinin genel bir ilke olarak kabul edildiği;

Bu kapsamda konu değerlendirildiğinde, dava konusu işlem ile davalı idarenin, kurum bünyesinde gerçekleşecek sendikal faaliyetlerin nitelik ve içeriğini sınırlandırmasının sendikal faaliyetlere karışma (müdahale) niteliğinde olduğu ve bu karışmanın hukuksal dayanağının bulunmadığı;

Diğer yandan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile ilgili olarak vermiş olduğu kararlar incelendiğinde; Mahkemenin sendika hakkının kullanılmasını engelleyen bir karışmayı "yasayla öngörülme", "demokratik bir toplum için zorunlu olma" ve "ölçülü-orantılı olma" koşullarının her biri yönünden ayrı ayrı inceleyerek sonuca ulaştığının görüldüğü;

Dava konusu uyuşmazlık bu açıdan değerlendirildiğinde, tüm teşkilata gönderilen duyuruda yer alan dava konusu düzenlemenin, bahsedilen koşulları taşımaması nedeniyle sendika hakkının kullanılmasına karışma (müdahale) niteliğinde olduğu ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal eden, bu yönüyle uluslararası sözleşmelere ve hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, herhangi bir karmaşa yaşanmaması, bu gibi işlemlerde kamu düzenini bozacak şekilde hareket edilmemesi ve Kurumu hukuki bir sıkıntıya sokacak durumlara sebebiyet verilmemesi gibi nedenlerle dava konusu duyurunun yayımlanmasına ihtiyaç duyulduğu, ayrıca bu materyallerin görüntü kirliliğine yol açmasının da engellenmeye çalışıldığı, dava konusu düzenlemenin kısıtlayıcı mahiyette olmadığı, kamu düzenini sağlamak amacıyla yayımlandığı, iç işleyiş ve düzeni sağlamak için düzenleme yapma yetkisinin bulunduğu, sendikal faaliyetlerin amacı dışında kullanılmasını kontrol tedbiri ile önleyerek düzen, işleyiş, huzur ve güvenin sağlanmaya çalışıldığı, düzenlemede Anayasa ve diğer hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

TRT Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından, "El ilanı, broşür, bildiri, afiş dağıtımı ve sendikal faaliyetler" konulu, . tarih ve . sayılı duyuru yayımlanmış, söz konusu duyurunun 9. maddesinde "Asılacak her türlü materyal, merkezde Koruma ve Güvenlikten Sorumlu Müdürlük yetkililerince, taşra teşkilatlarımızda Destek Hizmetlerinden Sorumlu Müdür Yardımcılığı yetkilileri tarafından kontrol edildikten sonra asılabilecektir." ibaresine yer verilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan, "Teşkilat" başlıklı 16. maddesinde; "Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu; Genel Müdür, dört Genel Müdür Yardımcısı, Hukuk Müşavirliği, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Yayın Denetleme ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı,... Destek Hizmetleri daire başkanlıklarından oluşur." hükmüne yer verilmiştir.

Diğer yandan, 20/10/2009 tarih ve 27382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik'in 28. maddesinde yardımcı hizmet birimleri arasında Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı da sayılmış; 35. maddesinde ise anılan Başkanlığın, kurum içerisinde düzeni sağlamaya yönelik görevlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa'nın "Sendika kurma hakkı" başlıklı 51. maddesinde; "Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir... Sendika kurma hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir..." hükmüne yer verilmiştir.

Anayasa'nın 51. ve devamı maddelerinde güvence altına alınan "sendika hakkı", çalışanların ve çalıştıranların sadece istedikleri sendikaları kurmaları ve bunlara üye olmaları yönünde bir hakla sınırlı kalmamakta; aynı zamanda oluşturdukları tüzel kişiliklerin varlığının ve bu tüzel kişiliklerin kendine özgü faaliyetlerinin de garanti altına alınmasını içermektedir. Üyelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel ortak menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacıyla kurulan sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının serbestçe sendikal faaliyetlerde bulunabilmesi... sendika hakkının gereklerindendir. (AYM, E:2014/177, K:2015/49, 14/05/2015)

Somut uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin 9. maddesi ile davalı idarenin hizmet binaları içinde asılacak her türlü afiş, broşür ve sair materyalin yetkili personel tarafından kontrol edilmesinin ardından asılmasının tüm teşkilata duyurulduğu görülmektedir.

Davacı tarafından, bu düzenlemenin "sendika hakkı"nı ihlal eder nitelikte olduğu ileri sürüldüğünden, uyuşmazlık bu husus yönünden değerlendirildiğinde;

İdareler, üst hukuk normlarına aykırı olmamak şartıyla, kendi iç işleyişi ve düzeninin sağlanması amacıyla düzenleme yapma yetkisine sahip olup, yapılan bu düzenlemelerin üst hukuk kurallarının amacını, kapsamını, konusunu ve sınırlarını aşmaması ve temel hak ve hürriyetleri ihlal eder nitelikte olmaması gerekmektedir.

Söz konusu yazının davalı Kurumun merkez ve taşra teşkilatlarında sendika, vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşları, firmalar vs. tarafından ürün tanıtımı, el ilanı, broşür, bildiri, afiş vb. materyal dağıtımı ve asılması ile ilgili faaliyetlerde uygulanacak kural ve esasları belirlemek amacıyla tesis edildiği, yazının dava konusu edilmeyen diğer maddelerinde, sendikal faaliyetler konusunda ayrı düzenlemeler yapıldığı, dava konusu maddenin ise doğrudan ve yalnızca sendikal faaliyete yönelik olmadığı, asılacak materyalin kontrolünün, hizmet binasının asayiş ve güvenliğinin sağlanması, bina içerisinde huzur ve sükunun bozulmaması amacına hizmet ettiği anlaşılmaktadır.

Bu haliyle dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı gibi temel hak ve hürriyetlerden olan sendika hakkını ihlal eder veya bu hakka müdahale niteliğinde bir yönün de bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Diğer yandan, davalı idare tarafından dava konusu düzenleme dayanak alınarak tesis edilecek işlemlerin veya uygulamaların, üst hukuk normlarına aykırı olması veya sendika hakkını ihlal eder nitelikte sonuçlar doğurması halinde bu işlemlerin ayrıca dava konusu edilebileceği de tabiidir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 07/06/2021 tarih ve E:2018/4884, K:2021/3025 sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,

4. Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince verilen 07/06/2021 tarih ve E:2018/4884, K:2021/3025 sayılı kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber