Sonbahardaki öğretmen ataması ile geleceğimize zarar vermeyelim

Sonbaharda, bir başka deyişle Aralık ayında öğretmen atamasının eğitime nasıl bir zarar verebildiğini görmek için öğretmen olmak veya bir eğitim kurumunda yönetici olmak gerekmektedir. Bu bağlamda hiçbir şey ama hiç bir şey çocuklarımızın geleceğinden önemli değildir. Burada "Ama Maliye" diye bir gerekçe de yeterli ve tatmin edici değildir. Sorun Maliye ise, Maliye Bakanlığına sonbaharda öğretmen atamanın ne kadar sakıncalı olduğu, MEB merkez teşkilatında çalışan bürokratlar tarafından Maliye anlatılmalıdır. Bu konuya dair geniş değerlendirme için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Ağustos 2008 00:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEB Öğretmen Atamaları Konusunda Yanlışta Isrardan Vazgeçmelidir?

04 Ocak 2008 de http://www.memurlar.net/haber/97924 linkinde Aralık'ta Öğretmen Atamak , 03 Şubat 2008'de http://www.memurlar.net/haber/100838 Aralıkta Öğretmen Atamanın Anlamsızlığı ve Şubat Ataması başlıkları ile iki yazı yayımlamıştık.

Bu yazılarda eğitim öğretim devam ederken öğretmen değiştirmenin sakıncalarından bahsetmiştik. Çünkü bu atamalardan Aralık Ataması (Sözleşmeli Öğretmen Görevlendirmesi) eğitim öğretimin 1. Döneminin sona ereceği zamanda, Şubat ataması ise Eğitim Öğretimin 2. Döneminin başladığı zamanda yapılmıştır.

O günkü yazılarımızda bu atamaların anlamsızlığını;

? Bakanlık 26/05/2006 tarihli resmi gazetede yayınlanan kanun değişikliği ile öğretmenlerin emeklilik işlemlerinin Haziran-Temmuz aylarında yapılmasını düzenlemiştir. Bunun da en büyük gerekçesi öğretim yılı başında öğretmen dağılımını adaletli yapabilmek idi.

Yani artık bakanlık 2000 yılında hizmete sokulan ve geliştirilen İlsis sistemi ve 1999 yılında yayınlanan Norm Kadro Yönetmeliği gereği öğretmen açığı ya da fazlalığını bilebilmekte Ağustos ayı itibari ile de eğitim öğretim yılı başlangıcını planlayabilmektedir.

Bakanlık bugün kaç öğretmeni olduğunu şu anda hangi okula hangi branşta kaç saatlik ders için öğretmen ihtiyacı olduğunu iki tuşa basarak öğrenebilmektedir.

cümleleri ve bir okuyucunun yorumundan alıntı yaptığım;

"sayın m .balmuk çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz aralık ataması zaten saçmaydı her yıl şubat ataması yapılırdı ve ikinci dönem öğretmenler göreve başlardı bu yıl aralıkta atama yapıldı benim gibi ücretli öğretmen olan arkadaşlarım görevlerinden ayrılmak zorunda kaldı öğrencilerim bana alışmıştı ikinci sınavlarını yaptırmıştım öğrencilerimi iyi tanıyordum davranış notlarını ben vermeli son sınavı ben yaptırmalıydım en azından dönemi bitirmeliydik öğrencilerim iki yıl içinde dört öğretmen değiştirmiş yazık değil mi o çocuklara ve onlara emek veren öğretmene bu uygulamanın doğru olduğunu kimse söyleyemez eğitimin nereye gittiğini görüyoruz durumun vehameti ortada meb in olaya ne kadar pedagojik baktığını da görüyoruz umarım bu yanlışın farkına varırlarda böyle bir hatayı bidaha tekrarlamazlar. (na_zan_21) "

Akabinde 2005/73 sayılı genelgeye göre ataması yapılan Anadolu Lisesi öğretmenlerinin atamalarının iptali sonucunda ilişikleri yıl sonu yaklaşırken kesilmekte iken;

http://www.memurlar.net/haber/105810 linkinde ?Öğretmenin İlişik Kesmesi Neden Öğretim Yılı Sonuna Bırakılmıyor? Başlıklı yazımızın ardından MEB tarafından 24/03/2008 tarih ve 19226 sayılı yazı yayımlanmış ve yazıda ???2007-2008 eğitim öğretim yılı devam ettiğinden, görev yaptıkları kurumlarından ayrılması halinde, eğitim öğretimin aksayacağı tespit edilenlerin ayrılma ve başlama işlemlerinin Valiliğinizce de uygun görülmesi halinde öğretim yılının ders kesiminde yapılmasını rica ederim.?

Denilmiştir.

Diğer yandan öğretmen atamaları sırasında basına şu cümle yansımıştır: "Geldiğimiz noktada Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin ÇELİK; 2008 yılında 30 bin öğretmenin atamasının yapılacağı duyurusu yaptığını anımsatırken, Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşmelerle bu sayının 35 bin olması için çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaları olumlu bir şekilde sonuçlandırdıklarını söyledi. Bakan Çelik, sonbahar aylarında 10 bin öğretmeni daha atayacakları müjdesini verdi."

Bu cümlelerde yer aldığı gibi Sonbaharda da atama yapacaklarının müjdesini vermiştir. Elbet ki öğretmen atamasına karşı değiliz ve boş kadrolar doldurulmalıdır. Hem de öğretmenler arasında sınıf ayrımı yaparcasına bir ortam yaratan sözleşmeli öğretmen görevlendirilmesiyle değil kadrolu öğretmen atamasıyla doldurulmalıdır.

Fakat bu kadrolar şimdiden belli olduğundan (yani yer değiştirmeler yapılmış, emekliler ayrılmış, norm kadro düzenlenmiş olduğundan) atamalar dönem arasına bırakılmamalıdır. Yani eğitim öğretim kesintiye uğratılmamalıdır.

Aralıkta öğretmen atamak... başlıklı 04 Ocak 2008 tarihli yazımızda dile getirdiğimiz;

?Fakat bu dönemde sözleşmeli öğretmen olarak görevlendirilmeleri ile beraber bazı öğretmenler (atanamayıp ücretli öğretmen olarak çalışmakta olanlar) işsiz kalmışlar, ücretli öğretmen olarak çalışmakta iken sözleşmeli öğretmen olan öğretmenlerimizin sınıfları ise öğretmensiz kalmıştır. Binlerce öğretmen adayının atama beklediği bir dönemde bu sınıflarımız elbet ki öğretmensiz kalmayacaktır. Ücretli öğretmen görevlendirmesi mutlaka yapılacaktır.

Fakat; bu dönemde yani son yazılıların yapıldığı, eğitim öğretimin ilk döneminin bitmesine 20 gün gibi (Not işlemlerinin bitmesine 15 gün) gibi kısa bir süre kala bu sınıflarda öğretmen değiştirmek ne kadar doğrudur?

Düşünün ki siz bir velisiniz sınıfınızda ücretli öğretmen çalışıyor çocuğunuz 2 yazılıya girmiş öğretmeniniz oradan ayrılmış başka bir yere Sözleşmeli Öğretmen olmuş sizin sınıfa da yeni bir ücretli öğretmen görevlendirilmiş. 3.yazılıları da o yapacak, dönem sonu davranış notlarını da o verecek (ki İlköğretimde davranış notları artık ders notu kadar önemli) sizce sağlıklı bir değerlendirme olacak mıdır??

Cümlelerimizin tekrar irdelenmesinde fayda vardır. Bakanlık hızlı bir hareketle bu işi 1-2 hafta içerisinde çözebilir diye düşünüyorum. Aksi yaklaşım eğitime yani geleceğimize zarar verecektir.

Bu atamalar yani Sonbaharda yapılması düşünülen atamalar şimdi yapılırsa ne olur? Eğitimimizin kazanacağı kesin olmakla beraber sadece ve sadece devletimizin kasasından her ay (Sonbahara kadar olan 3 ay) ücretli öğretmenlere ödenecek 400-500YTL yerine maaşları kadar bir ödeme olacaktır. Bence devletimiz bunu karşılayabilecek güçtedir. En azından eğitim adına?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber